türkiye’de e-ticaret pazarı tüm dünyada olduğu gibi gün geçtikçe katlanarak büyüyor. 2000 yılında ülkemizdeki büyüklüğü sadece 30 bin dolar olan sektörde geçtiğimiz yıl (2008) 1 milyar dolar gibi göz kamaştırıcı bir büyüklüğe ulaşıldığı tahmin ediliyor (b2c olarak). artık neredeyse bütün firmalar internet üzerinden satışın gerekliliğini ve kaçınılmaz olduğunu nihayet anladı!
her ne kadar son senelerde hızla büyüse de, ülkemiz çoğu şeyde taklitçilikten çok öteye gidemediği için dünya çapında işler yapan firmalarımızın sayısı maalesef çok az. yaptığımız tek şey yurtdışında yeni ne varsa kopyalayıp onu türkiye’de yapmak. hiç mi kendi yeni projeler üretmez bir toplum anlamak çok zor. hadi kopyaladın bari bütün dünyayı hedefle! allah’tan ülker gibi birkaç tane firma var da durumu kurtarıyor (godiva‘yı almak ne demek!).
aynı durum e-ticarette de geçerli. hepsiburada.com amazon.com‘un, yemeksepeti.com delivery.com‘un kopyası olmaktan öte ne yapabildi, ne fark yarattı? neredeyse hiçbir şey. yurtdışında adamlar 5-6 senede bütün dünya pazarını ele geçiriyor yaptıkları işlerde bizimkilerse gariplerim kendi ülkelerinde rekabetten uzak, azcık aşım dertsiz başım misali yuvarlanıp gidiyorlar. çoğu işin arkasında da doğan holding gibi devler olmasına rağmen durum böyle. bilmemki ben ne diyeyim bunlara. konuşsan vizyondan bahsederler, projelerden bahsederler, ekiplerinin gücünden bahsederler, (kendi küçük dünyalarında) ne kadar büyük olduklarından bahsederler ama gel gör ki yurtdışındaki örneklerinin yanında minicik kalırlar. belki bu şirketlerin içinde onlarca vizyoner insan çalışıyor, sermayeleri de çok güçlü ama neden bu siteler birer dünya markası haline gelmiyor anlayamıyorum..