bildirgec.org

ilyaece

11 yıl önce üye olmuş, 14 yazı yazmış. 1 yorum yazmış.

ATATÜRK VE AYDINLANMA DEVRİMCİSİ

ilyaece | 11 November 2007 20:36

Hasan Ali Yücel
Hasan Ali Yücel
Sen Ölmedin...
Sen Ölmedin…

AYDINLANMANIN IŞIĞI’NDA

Mavi gözlerini görürüm
Ne zaman kaygılansam gelecekten
Devam etmeli, der bakışların
Korkmadan, usanmadan, yorulmadan,
Sen geleceğisin Cumhuriyet’in,
Aydınlanmanın ışığında.
Sen varsan, varız biz
Sonsuzlukta.
Böyle der, o mavi bakışların.
Korkma, yalnız değilsin der.
Birsiniz: Sen ve Cumhuriyet’in
O varken, korkma,
Yürü yolunda.
Kararlı, dimdik,
Geleceğine doğru, korkusuzca. (11 Kasım 2007- ilyaece)

Polat ile Memati Öğretmene Zimmetli

ilyaece | 08 November 2007 10:07

Kayseri Milli Eğitim Müdürlüğü, sorunlu öğrencileri kazanabilmek amacıyla ilginç bir uygulama başlatmış. Kurtlar Vadisinin şöhretinden fena halde etkilenen genç Polat Alemdar ve Memati’leri kazanabilmek adına bu öğrenciler öğretmenin üzerine zimmetlenecekmiş. Müdürlük, uygulamanın güzel yürüdüğünü eklemeyi de unutmamış. Bu hayat pahalılığında başka seçeneği olmayan öğretmen ne denirse onu yapacak elbet. Yine de ortada insaf denecek tablo mevcut. Çünkü öğretmenin işi kolay değil.
Sabah kalkacak, herkes burnunun dibindeki okulda çalışmıyor, okula gelecek, hele o gün nöbet günüyse daha da erken gelecek. Derse isteksiz öğrencilere ders anlatacak. Nöbet tutacak. Bunun yazılısı sözlüsü, evde derse hazırlanması, veli toplantısı daha bilmem birçok ayrıntısı var. Bütün bu anlattıklarıma öğretmenin evdeki çoluğunu çocuğunu, ev işlerini eklemedim bile. Öğretmen hepsinin üstüne bir de zimmetli öğrenciyi ekleyecek ve onun mahalle arkadaşları ve ailesiyle bir olup sorunun nerde olduğunu bulmaya çalışacak.
Ha bir de bütün bunları 900 Yeni Türk Lirasına yapacak. Öğretmenin çağın gereklerine göre kendini geliştirme ayrıntısı bütün bunlara dahil değil. Söylemeyi unuttum. Beş kuruş da zam yapmışlar. Kim düşündüyse Allah razı olsun. Sen bekle 24 Kasım’ı, biz seni yine çiçekle kandırırız öğretmenim…
http://www.nethaber.com/NewsDetails.aspx?id=43502

Madımak mı Vefasızlık mı?

ilyaece | 06 November 2007 09:35

5 Kasım 2007 tarihli Sabah gazetesinin haberlerinden birinde, CHP Erzincan Milletvekili Erol Tınastepe, Sivas Madımak Oteli’nin müze yapılması yönündeki talebi Meclis gündemine taşımış. Sayın Tınastepe, “Madımak Oteli’nde 37 aydın ve sanatçının katledilmesinin üzerinde 14 yıl geçmiştir. Bu süreç içinde Madımak Oteli’nin kültür ve sanat müzesi yapılması yönündeki talepler hiçbir hükümet ve bakan döneminde karşılık bulamamıştır” demiş.Yine aynı yazıda Madımak Oteli’nin halen kebap salonu olarak işletildiğinden yakınarak, bu durumu vefasızlık olarak addetmiş. Konuya örnek olarak aynı yıl Solingen’de çıkan yangının anısına Almanya’da yapılan anıtı göstermiş. Onlar hatırlamak için anıt yaptırıyor, biz ise unutmayı tercih ediyormuşuz.Daha önceki yıllarda kebap salonu olan işletilen otelin önüne kırmızı karanfil koymak isteyenleri kovaladıklarını okumuştum. Rivayet mi yoksa aslı var mı diye gidip deneyeceğim diyorum ama, gitmem imkansız çünkü bu olay nedeniyle Sivas benim gözümde yeraltı şehri Hades gibi bir yer.Vefasızlığa gelince, benim nacizane fikrim, vefasızlık bizim göbek adımız olmuş. Herşey bitince acı ya da tatlı; kendi gitmiş masal olmuş; unutulmuş..Ben de bu habere ek olarak, yıllar önce Akgün Akova’nın yazmış olduğu Madımak Oteli ile ilgili şiiri alıntılamak istedim.Ne zaman okusam gözlerim karıncalanır. Bu sayfaya yazarken de aynı duyguları yaşamış oldum. Yıllar evvel popüler bir dergiden bu şiiri kesmiştim. O gün bugündür panomda durur. Acısı da öyle…

Öğrenci Affı 2007

ilyaece | 04 November 2007 00:38

MHP, bir öğrenci affı yasa teklifi hazırlamış. Kanımca, bu af yasası eninde sonunda kabul edilecektir.
Af denince benim için görüş bildirmek farz oldu. Çünkü,ben de 2005 yılında düzenlenen af yasasında üniversiteye dönenlerdenim. Bu yaştan sonra yüksek yapmak herkesin harcı değil, ancak bitirmek için de sebeplerim var. Hele ki, bir yerlerde afla dönenlerin çok çok az bir kısmının mezun olabildiğini, neredeyse tamamının eskisi gibi okuldan ayrıldıklarını okuyunca daha çok telaşlandım. Ne yapıp edip bitireceğim okulu.
2005 yılında okula geri dönme hazırlığı yaparken herkes bana aynı şeyi söylemişti. “Aceleye gerek yok. Af, hükümetlerin oyuncağıdır. Bu ülkede iki yılda bir af çıkar”. Gerçi 2005 yılından önceki 2000 yılında gerçekleşmiş ve ben de bunu hiç duymamıştım. Eğer bakmak isterseniz, Belgenet.com’da aflarla ilgili yıllara dair sayılar mevcut.
2005 yılı yetmedi, şimdi de af2007 çıktı piyasaya. İnternette örgütlenmişler, 800bin kişi oluvermişler. Sorası geliyor insanın? 2005 yılında bu kadar öğrenci-insan neredeydiler? İki yılda bu kadar artmış olabilirler mi?
Bildiğim tek şey var.Daha doğrusu bu söyleyeceğim, verilen yetersiz eğitimin sadece ufak bir parçası. Bu kadar yoksul eğitimin yanına tuz biber olan eğitim masrafları, birçok öğrencinin ortak derdi. Bu kadar sıkıntının ortasında hükümetler de afın kaymağını yiyecektir elbette. Neticede alan memnun, satan memnun. Size af2007 verelim. Olmadı siz 2009’da nakite çevirin..