“AKP kapatılacak mı, Ergenekon ne olacak, türban kanunu çıkmadı mı daha”
gibi konular, sanki birbirinden bağımsızmış gibi milletin beynini bulandırmakta.
AKP’nin oy havuzuna gelen anakaynak türbanlılar ırmağıdır.
3 Kasım 2002 seçimleri ardından türban eylemleri bıçak gibi kesildi. AKP için militanca çalışan türbanlılar bir sonraki seçime kadar; hem eylem yapmadılar, hem de şartların oluşmasını bekleyip durdular.
Ve 2007 seçimlerinde daha da fazla fedakarlıkta bulunarak AKP’nin oy artışını sağladılar.
Amaaa
Artık türban serbest edilmeli sesleri duyulmaya da başlandı.
Buna daha fazla kulak tıkayamayan AKP politikacıları, medyadan yavaş yavaş seslendirmeye başladılar.
Konuşmalar, türban mağdurlarının yüreğini soğutmaya yönelikti.
Fakat politika bu.
Rekabet esas.
Devlet Bahçeli’nin konu hakkındaki aceleci tavrı, bu oyalamaya çomak soktu.
AKP, MHP’nin kanun teklifini desteklemek zorunda kaldı.
Ama, kanunun çıkmaması da esastı.
ABD, AB gibi esas oğlanlar istemiyordu bu kanunu.
Hem kanun çıkmayacak, hem türbanlılar kaybedilmeyecek, hatta daha da hınçla destek vereceklerdi AKP’ye.
AKP kapatılmakla karşı karşıya bırakılırsa, türbanlılar gönüllü vazgeçerlerdi bu isteklerinden. Geçici de olsa.
Bunun için, Ergenekon çetesi ortaya çıkartıldı.
Bunun için AKP’ye kapatma davası açıldı.
Ne türbanlıların istediği gibi bir kanun çıkar,
Ne ergenekon çetesi suçlu çıkar,
Ne de AKP kapanır.
Politikacıların oynadığı bir tiyatro bu.
Türbanlısı da, türbansızı da halk da figuran ama seyirci gibi ödeme yapan figuranlar.
Olay bundan ibaret.