bildirgec.org

gorcun

11 yıl önce üye olmuş, 181 yazı yazmış. 33 yorum yazmış.

Çocuklar için dizüstü bilgisayar: Netpal

gorcun | 18 June 2009 14:33

Asus Disney Netpal
Asus Disney Netpal

Teknolojik ürünlerde her kesime özel ürünler çıkarılmaya devam ediyor. ASUS’un bu seferki hedefi 6-12 yaş arası küçük çocuklardan oluşuyor. Dizüstünün ciddi görünümünden çocukların ilgisini çekebilecek bir görünüme dönüştürülen Disney logolu bu Eee PC 701 modeli bilgisayarlar erkekler için Sihirli Mavi kızlar içinse Prenses Pembesi renklerden oluşuyor. Netpal, 8.9 inç LCD ekrana (1024×600 piksel) ve 1.6 GHz Atom işlemciye sahip. Ayrıca 16GB SSD ve 160GB sabit diski bulunuyor.

Asus Disney Netpal
Asus Disney Netpal

Bu özelliklerinin dışında Aile kontrol yazılımı ve Mickey Mouse, Wall-E, Toy Story gibi Disney kahramanlarına ait özel temalar bulunuyor. 40 ayrı seçenekli aile kontrol yazılımı sayesinde çocukların girecekleri siteler ebeveynler tarafından kontrol edilebilecek. Ürün Windows XP işletim sistemi yüklü halde satılacak. Disney ve Asus’un ortak ürünü olan Netpal’in yakın zamanda piyasaya sürülmesi bekleniyor. Almak isteyenlerin en az 350 Amerikan Dolarını gözden çıkarmaları gerekecek. İnternet üzerinden satın almak için Amazon.com veya Toys R US sitelerine bakabilirsiniz. ayrıntılı bilgi için ise buraya

Kan Banyosu devam ediyor : ”Saw 3 (Testere 3)”

gorcun | 18 June 2009 13:20

Saw 3
Saw 3

Testere serisinin 3. filmi olan Saw 3 (Testere 3) yine Leigh Whannell, James Wan ikilisi tarafından yazılıp, ikinci filminde yönetmeni olan Darren Lynn Bousman tarafından çekilmiş. Birinci filmde Jigsaw’la tanışmış, ikincisinde ise geçmişini öğrenmiştik. Üçüncü filmde artık ölüme doğru giden katil, ölmeden önceki son kozlarını oynar. Ölmek üzere olan Jigsaw’un (Tobin Bell) yardımcısı konumuna gelen Amanda (Shawnee Smith), başarılı doktor Lynn Denlon’u (Bahar Soomekh) kaçırıp Jigsaw’u kurtarması için boş depoya getirir.
Doktor Denlon’u ikna etmek için Jigsaw’un oyunlarının bir parçası olan ölüm makinası boynuna patlayıcı olarak yerleştirilir. Patlayıcı, Jigsaw’un kalbi durduğu zaman patlayacak şekilde ayarlanmıştır ve doktora kurtulmak için ikinci bir seçenek bırakılmamıştır. Ama Jigsaw’un asıl oyunu oğlunu trajik bir kazada kaybetmiş intikam hırsıyla yaşayan baba Jeff (Angus MacFadyen) üzerinedir. Jeff, bu oyunda oğlunun adaletsiz ölümüne bir şekilde karışmış herkesi ya affedecek ya da oğluna yapıldığı gibi yaşamlarını elinden alacaktır.

Fransız sineması korkutuyor : ”Martyrs (İşkence Tarikatı)” +18

gorcun | 17 June 2009 17:14

Martyrs
Martyrs

Fransız gerilim sinemasının son örneklerinden biri olan Martyrs (İşkence Tarikatı) 2008 yılında Pascal Laugier tarafından çekilmiş. Film 1970’lerin Fransa’sında bir kaç ay önce kaybolmuş küçük kız Lucie’nin (Mylène Jampanoï) etrafta dolaşmasıyla açılır. Vücudunda işkence gördüğüne dair izler bulunan ama tecavüze uğramadığı görülen küçük kızın neden bu durumda olduğu anlaşılamaz. Kızın hapsedildiği terkedilmiş mezbaha bulunur ve kız yetimhaneye gönderilir.
Orada Anna (Morjana Alaoui) adında bir kızla tanışır. Ardından film 15 yıl sonraya gider ve mutlu bir aile ortamına geçer. Birden kimsenin beklemediği bir anda evin kapısı çalar. Baba (Robert Toupin) kapıyı açmaya gider, kapı açıldığında elinde tüfekle bir kız çıkar. Bu gizemli misafir bütün aile üyelerini öldürmek için gelmiştir. Daha sonrasında ise çok farklı nedenlerle oraya geldiğini öğreniriz.

Martyrs
Martyrs

Testere ikiliyor : ”Saw 2 (Testere 2)”

gorcun | 17 June 2009 14:47

Saw 2
Saw 2

Ürkütücü oyunlarıyla bilinen seri katil Jigsaw’ın kurbanlarına yaşamlarının değerini anlatan film Saw’ın bir sene sonraki devam filmi Saw 2 (Testere 2) bu sefer senaryoyada katkıda bulunan Darren Lynn Bousman tarafından çekilmiş. Dedektif Eric Matthews (Donnie Wahlberg), Jigsaw’ın (Tobin Bell) cinayetlerini araştırır ve saklandığı yerde ona ulaşır. Jigsaw’ı yakaladığını sanan dedektif aslında katilin bir oyunun parçası olduğunu farkeder. Jigsaw, dedektifin çocuğununda (Erik Knudsen) aralarında bulunduğu 3 genç kadın ve 4 erkeği belirsiz bir yerde alıkoymuştur. Kurtulmak için Jigsaw’un söyledikleri dışına çıkmamalıdırlar. Ancak Jigsaw’ın oyunundan kurtulmayı başarmış Amanda (Shawnee Smith) hariç hiç birinin bu ”oyunu” ciddiye almaya niyeti yoktur. Buna Dedektif Eric’te dahildir.

Guantanamo’ya Hoş Geldiniz! : ”The Road to Guantanamo (Guantanamo Yolu)”

gorcun | 17 June 2009 12:33

The Road to Guantanamo
The Road to Guantanamo

The Road to Guantanamo (Guantanamo Yolu) 2006 yılında Mat WhitecrossMichael Winterbottom ikilisi tarafından çekilmiş yarı belgesel havasında dram filmidir. Belgesel, 11 Eylül saldırılarından sonra Amerika’nın, Afganistan’a girmesiyle başlayan savaşta, olayla ilgisiz sivil halktan kişilerin yaşadıklarını onların gözünden son derece etkili şekilde anlatıyor. İngiltere’de yaşayan Pakistanlı Asıf (Afran Usman), annesinin evlenmesi için bulduğu kızı görmek için ülkesine döner. Orada arkadaşlarıylada buluşur ve Afganistan’a gitmeye karar verirler.
Afganistan’a ulaştıklarında aniden savaşın ortasında kalırlar ve savaş esiri olarak yakalanırlar. Amerika’nın Küba’daki Guantanamo askeri üssüne gönderilirler ve orada olan herkes gibi Taliban’ın adamı olmakla suçlanırlar.
Belgesel boyunca Guantanamo askeri hapishanesindeki insanlık dışı şartları ve şüphelilere yapılan muameleyi izleriz. Bir mahkumun söylediği cümle bunu en basit şekilde açıklıyor. ‘‘Hiç hayvanat bahçesine gittinizmi? İşte burası öyle bir yer!” Ama burada Taliban’ın adamı olduğu iddia edilen şüpheli insanlar yaşıyor. Ve filmin sonunda söylenenlere göre burada yıllarca kalan kişilerin suçları ispatlanamadan orada hapis kalmaya devam ediyorlar.

John Carpenter’dan 80’ler klasiği : ”Escape From New York (New York’tan Kaçış)”

gorcun | 17 June 2009 09:11

Escape From New York
Escape From New York

John Carpenter’ın yazıp yönettiği 1981 tarihli bilimkurgu aksiyon filmi Escape From New York (New York’tan Kaçış) kült statüsünde sayılmaktadır. Döneminin 16 yıl sonrası olan 1997’de geçen filmde New York şehri azılı suçluların yaşam alanı haline getirilmiş ve ABD’den soyutlanmıştır. Suç işleyen veya toplum kurallarına uymayanların bu bölgeye sürüldüğü dönemde başkanın uçağı Air Force One terörist grup tarafından kaçırılır ve başkan kapsülüyle New York’a düşer. Başkanı (Donald Pleasence) kurtarma görevi ise eski bir asker olan çeşitli suçlardan mahkum olmuş Pliskin namı diğer Snake’e (Kurt Russell) verilir.
Bunu yapması içinse kendisini 24 saat içinde öldürecek patlayıcı yerleştirilir. Bu zoraki görevi istemedende olsa kabul eden Snake, bu durumda New York’a gider. Orada Snake’i başkanın yanı sıra suç şehrinin lideri Duke (Isaac Hayes) ve adamlarıyla zorlu bir kapışma beklemektedir. Snake bu zorlu görevi başardığı takdirde işlediği tüm suçlardan azat edilecek ve New York’a dönmekten kurtulacaktır.

Escape From New York
Escape From New York

Paris’i hiç böyle gördünüz mü? : ”Banlieue 13 (Banliyo 13)”

gorcun | 16 June 2009 16:43

Banlieue 13
Banlieue 13

2004 yılında Pierre Morel tarafından çekilen Banlieue 13, 2010 Fransa’sında geçen bol aksiyonlu başarılı bir Fransız filmidir. Paris getto mahallerinden Banliyö 13 diye anılan yerinde bulunduğu bölge artan aşırı suç olayları dolayısıyla duvarla kapatılır. Hastane, okul ve polis merkezi gibi birçok sosyal imkanında işlemediği bölge suçluların yaşadığı bir hapishaneye dönüşmüştür. Hakimiyeti elinde bulunduran acımasız suç patronu Taha (Bibi Naceri), yüksek miktarda uyuşturucuyu elinde bulunduran Leito’ya (David Belle) ulaşmak için kız kardeşi Lola’yı (Dany Verissimo) kaçırır.
Güçlü, çevik ve son derece zeki olan Leito, bölgede yaşama ayak uydurmuş ama kötülüklerin karşısında olan biridir. Taha’ya ulaşan Leito tüm kanıtlarıyla Taha’nın suçluluğunu ispatlasada olaylar aleyhine gelişir hapise atılır ve kızkardeşinide Taha’ya kaptırır.

Banlieue 13
Banlieue 13

Yemek yemeden önce bir daha düşünün : ”Food Inc. (Belgesel)”

gorcun | 15 June 2009 14:50

Food Inc.
Food Inc.

Food Inc. Amerika’daki gıda endüstrisini ve şirketlerini ağır bir şekilde eleştiren Robert Kenner tarafından çekilmiş ilgi çekici bir belgesel. Gazeteci, yazar ve aktivist Eric Schlosser ve Michael Pollan’ın yorumları ve düşünceleriyle desteklenen görüntüler ve iddialar fragmanından görüldüğü kadarıyla oldukça etkileyici. Food Inc. kısaca gıda şirketlerinin yediklerimiz üzerinde ne gibi değişiklikler yapıp önümüze getirdiğini ve insanların bu konuda bilinçlenmesi üzerine fikirler ortaya koyuyor. Ayrıca yediklerimizin nasıl önümüze geldiğini bilsek bunları yemekten vazgeçeceğimize dair bizi uyarıyor. Bu durumu tersine çevirmek içinde çeşitli tavsiyelerde bulunuyor. Bunların arasında tarım komünitelerini desteklemek, yerel olarak üretilen yiyecekleri almak ve süpermarketlerden sadece organik yiyecekleri almak gibi öneriler bulunuyor.

Post Apokaliptik Van Damme Klasiği : ”Cyborg”

gorcun | 10 June 2009 12:44

Cyborg
Cyborg

90’larda çocuk olmanın getirdiği en önemli özelliklerden biride yeni yeni oluşmaya başlayan televizyon kültürünün etkisi altında kalmaktır kuşkusuz. Şimdi tamamen aptal kutusuna dönen televizyonun o zaman etkileri herkes için daha farklıydı. O kültürden beslenen çocuklardan biri olarak televizyonda defalarca gösterilen ve her seferinde ilgimi çekmiş, ünlü aksiyon oyuncusu Jean Claude Van Damme’ın filmlerinden biri olan 1989 tarihli Cyborg filmini tanıtmak istiyorum. Albert Pyun tarafından çekilen Cyborg klasik Van Damme filmerinden farklı olarak post-apokaliptik (kıyamet sonrası) zamanda geçen bir intikam ve dövüş filmidir.
İnsanlığın veba salgınıyla yok olmaya yüz tuttuğu bu zamanda hastalığın ilacına sahip olan Pearl Prophet (Dayle Haddon) isimli Cyborg, cani Fender (Vincent Klyn) ve çetesi tarafından kaçırılır. Atlanta’ya gitmek üzere yola çıkan çete önlerine çıkan herşeyi yakıp yıkan acımasız ve korkutucu savaşçılardan oluşur.

Cyborg
Cyborg

”Pirates of the Caribbean: The Curse of the Black Pearl”

gorcun | 09 June 2009 16:16

Pirates of the Caribbean : The Curse of the Black Pearl
Pirates of the Caribbean : The Curse of the Black Pearl

Jerry Bruckheimer yapımcılığında Gore Verbinski tarafından 2003 yılında çekilen Pirates of the Caribbean : The Curse of the Black Pearl (Karayip Korsanları : Siyah İncinin Laneti) şimdiye kadar yapılmış en eğlenceli korsan filmlerinden biri sayılabilir. Bunda senaryosundan, oyunculuklarına, müziklerinden, çekimlerine kadar tüm unsurların başarılı olması yatıyor.
17.yüzyıl yada ona yakın bir zamanda geçen filmde, tehlikeli korsan Kaptan Barbossa (Geoffrey Rush) ve tayfası, Valinin (Jonathan Pryce) kızı Elizabeth’i (Keira Knightley) kaçırırlar. Özgürlük düşkünü bağımsız korsan Jack Sparrow (Johnny Depp) ve Elizabeth’in çocukluk arkadaşı Will Turner (Orlando Bloom) birlik olup korsanların peşine düşerler.
Will’in amacı gizli aşkı Elizabeth’i korsanların elinden kurtarmak olsada Jack’in daha farklı amaçları vardır. Uzun zaman önce Kaptan Barbossa tarafından ihanete uğrayan, gemisi Kara İnci elinden alınan Jack, Barbossa’dan intikamını almak ve Kara İnci’yi ele geçirmek istemektedir.

Pirates of the Caribbean : The Curse of the Black Pearl
Pirates of the Caribbean : The Curse of the Black Pearl