bildirgec.org

Bloggerlar proje üretmeye ve internet içeriğini zenginleştirmeye devam ediyorlar. Bizler de bunu büyük bir ilgi ile takip etmeye elbette. Henüz gördüğüm Dünya Düzdür projesini de sizlerle paylaşmak istedim. İstanbul plazaları ve plaza yaşamı üzerine yapılan hoş bir proje. İlk plazalarını ziyaret etmiş ve Kanyon’ da Google Türkiye Ofisinden Sektör Müdürü Ali Yılmaz la röportaj yapmışlar bile. Projenin iki güzel amacı var. 1. fotoğraf sergisi, 2. projeyi sonunda kitaba dönüştürmek.

Siteyi şuradan görebilirsiniz.

Karşılaştığım bir blog kaldığımız oteller. Oteller hakkında otelde konaklamış kişilerin yazdıkları yazılar otelde konaklayacak seyehat sever ve çalışanlar için güvenilir bir rehber oluşturmayı amaçlıyor. Bu blogun ingilizcesi de olursa harika olur sanırım.

flickr kuruluşundan bu güne kadar kullanıcıları için fotoğraflarını diğer insanlarla paylaştıkları önemli bir mecraydı. Yahoo, yalnızca bir fotoğraf paylaşımı sitesi olarak satın aldığı “flickr”ı maalesef yakın zaman önce video paylaşım mecrası olarakta kullandırmaya başladı.

Bunun üzerinde flickr.com ve flickr.com dışında buna karşı olanların oluşturduğu platformlar kampanyalara başladı hemen. bir pazarlama stratejisi olarak markanın kendini tanımladığı alan dışında hizmet vermeye başlaması aynı zamanda marka değerinin azalmaya başlayacağı bir sürecinde başlangıcıdır diye düşünülebilir. Korkarım ki “linkedin.com” um

NO VIDEO ON FLICKR

fotoğraf yüklemeye izin vermeye başlaması sonrası marka değerinin ve kullanıcı profili kalitesinin minik minik adımlarla da olsa aşağı doğru hareket etmesi gibi “flickr” da benzer bir sonuca sürüklenecek. Umarım site yönetimi bu konudaki hatalarını kampanyalardaki tepkiler paraleninde şekillendirirler.

Son günlerde dikkatimi çeken bir trend bu “create your party”. Özellikle Facebook taki gruplar “party” trendine ayak uydurmuş durumdalar. Beni bunu düşünmeye iten etkili neden ise üç farklı markanın benzer biçimde “kendi partini kendin yarat” söylemleri ile kampanya yapmaları. İlginç olan ise bu üç markadan ikisi alkollü içecek markası biri ise bildiğimiz Mavi Jeans…

kafanagorekutla
J&B
absolut

Türkiye siyasi yaşamı iile ilgili söyleyecek sözümüz vardır sanıyorum. Bende bugün bir vesile ile siyasi partilerimizin web sitelerini inceledim. Elbetteki CHP, Akparti, MHP ve DYP bunların arasında siteleri en iyi olmasını umduklarımdı. Gördüğüm kadarıyla partilerimiz henüz online dünyanın nasıl etkin kullanacağına dair kendilerini geliştirmiş durumda değiller. Özellikle bunu ABD seçimlerinde adaylığı kesinleşen ve geleceğin başkanı gözüyle bakılan Hillary Clinton un hazırlattığı web sitesini görünce daha iyi anlıyorsunuz. Elbetteki başka örneklerde var…Türk siyasi partileri içerisinde MHP ve DYP nin sitelerinin, iktidar ve ana muhalefet partilerinden daha iyi olduklarını söylemek mümkün ancak tüm bu siteler neredeyse kitleleriyle tek taraflı iletişim kurmayı tercih etmişler. Özellikle online ortama ait yeni ürünlerden tamamen uzak yaklaşımları ve tasarım konusundaki kötülükleri tartışılmaz durumda. İktidar partisi AKP’ nin sitesi henüz yapıldı. Site de teknik aksaklıklarla karşılaşmam umuyorum tamamen benim şanssızlığımdır.
Bu noktada CHP’ nin web sitesine özellikle değinmek istiyorum. Tüm siyasi parti siteleri içerisinde en kötüsü olarak tanımlamam gerekiyor chp.org.tr‘ ı. Site, navigasyonu, tasarımı, henüz tamamlanmamış içeriği ve olması gereken bir dolu içeriğin bulunmaması ile ön plana çıkıyor.

İlköğretim Okullarınıda kapsayan her okul için bir internet sitesi süreci ne kadar başarılı oldu tartışılır. Erzincan da bulunan Göktürk İlköğretim Okulu‘ nun web sitesi bize bu konuda oldukça fazla ipucu veriyor sanırım. Site öncelikle bizi karşılayan müziği ile şaşırtıyor. “Oldukça kötü” notunu verdiğim sitede öğretmenlerin ve personelin siteye konulmak üzere seçilen fotoğrafları da dikkat çekici. Daha özenli davranılarak en azından bu kusurlar yok edilebilirdi diye düşünüyorum. Bu site sayesinde her okul için web sitesi yapmanın iyi bir fikir olmadığını bile düşünmeye başladım. Bakalım siz ne düşüneceksiniz…