bildirgec.org

bellybul

11 yıl önce üye olmuş, 3 yazı yazmış. 3 yorum yazmış.

KADINLAR ERKEKLERLE EŞİT MİDİR

bellybul | 09 November 2009 20:11

Kadınların erkeklere eşit olduğu masalını bence kadınlar değil erkekler uydurmuştur. Çünkü bu eşitlikten kadınlar değil erkekler yararlanmaktadır. Kanun önünde kadını, erkeği osu busu yok herkes eşit, buna bir itirazımız yok bunun bir alternatifi de yok. Ancak yaşamın içinde kadın neden erkeğe eşit olsun ne münasebet? Doğa “siz eşit değilsiniz” diyorken “illa da biz eşitiz” demenin alemi ne. Bu durum en çok kimin işine geliyor bir düşünün bakalım. “Kadın erkek eşit değildir, olmamalıdır”. Erkekler kendi işlerine, kadınlar da kendi işlerine bakmalıdırlar. Erkekleşmiş kadınların olduğu dünya daha fazla mutsuz insan yaratmaktadır. Kadınlar “erkeklerle eşit değiliz” diye ortaya çıkın ki çıkarlarınız korunsun. Bu düşünce bir erkek oyunudur, oyuna gelmeyin!

YELKENLER FORA

bellybul | 05 November 2009 15:24

Yelken sporu ile ilgilenenler oldu mu? bilmiyorum. Ancak ben taze yelkencilerden biri olarak heyecanımı tespitlerimi paylaşmak istedim. Şimdilik ilk etap eğitimi tamamladım ancak hedefim yat yarışçısı olmak. Denizi, yüzmeyi çok sevdiğimden midir bilinmez yelken sporunu hep çok kendime uygun bulmuşumdur. Ve haklı olduğumu da anladım. Yelken spordan da öte bir şey, bir tutku, heyecan,…Rüzgarın hem dost hem düşman olabileceğini öyle acımasızca anladığınız anlar oluyor ki, aslında yelken aynı zamanda doğayla mücadele, doğaya uyum dansı belki de. Bir de tabi sosyal boyutu var, takım çalışmasını bu kadar iyi yaşayabileceğiniz, ekip olmanın hatta iyi bir ekip olmanın ne kadar hayati birşey olduğunu bu kadar yakından anlayabileceğiniz başka bir aktivite aklıma gelmiyor. Bence bireysel olarak değil sadece, tüm iş yerlerinin de dikkati çekilerek kurumsal anlamda da bu spora yönelinmeli, iyi bir yelken ekibi olabilen ofis çalışanları çalıştıkları kurumu da uçurmaya muktedir olacaklardır zannımca.

Rüzgarınız bol ola, yelkene doğru yelkenlerimiz fora!

EVLİLİKLER NEDEN DEVAM ETMİYOR

bellybul | 03 November 2009 13:18

Evlilikler artık eskisi gibi uzun ömürlü değil maalesef, bir kadın olduğum halde hemcinslerimin tüm tepkilerini göğüslemeye hazır söylemek isterim ki “kadınlar güçlendi mertlik bozuldu”…Evlilikler kadınların güçlenmesi, ekonomik özgürlüğe ulaşması sebebiyle artık dayanıklı değil. Bunu söylerken hemcinslerimi suçlamak istemiyorum, bu tespitin sadece bir bacağı diğer bacak şu: kadınlar annelerimiz gibi değil, ama erkeklerimiz babalarımız gibi. Yani biz kadınlar annelerimiz gibi evde, babalarımız gibi dışarıda mücadele vermeye başladık, erkeklerimiz de buna paralel aynı şekilde sadece dışarıda değil içeride de mücadele etmek durumunda. Yani, eve gelip bacağını uzatıp TV seyreden, çocuğun tüm gereksinimlerini eşinden bekleyen erkek modeli olduğu sürece evlilikler devam etmeyecek, kadınlar bunu kaldıramaz kaldırmamalı da, bu insan doğasına aykırı bir durum, hiçbir kadın bu şekildeki bir hayatı uzun süre devam ettiremez. “Ben maddi manevi her işimi kendim karşılayacaksam, eşim beni mutlu etmeyecekse, üstüne yeni külfetler yaratacaksa, hele hele de işinde istikrar sağlamayıp, geçim sıkıntısını da bana devredecekse, evliliği devam ettirmemin ne gibi bir mantığı olabilir ki!” diyorlar ve soluğu mahkemede alıyorlar, olan da çocuklara oluyor. Erkekler hala kadınları suçlamaya devam eder, “yuvamı yıktın” der, kadın erkeği suçlar “yuvana sahip çıksaydın o zaman” der, çocuk ise en haklı olanıdır “madem geçinemeyecektiniz, madem siz birbiriniz için yanlıştınız, beni neden yaptınız” diye her ikisini suçlar. Gelecek nesiller bu çelişkilerle yetişirse toplum ne kadar sağlıklı olacak? Erkekler sözüm size: kadınlarınız annelerinizin formatından çok farklı onları kaldıramayacakları yüklerin altına sokmayın, hayatı lafta değil pratikte de paylaşın onlarla. Kadın dediğin iki tatlı söz, biraz saygı gerisi kolay.Ve kadınlar direnir direnir, içine atar ve bir gün patlar dünya gelse geri adım atmaz. Sınırları zorlamayın, bile bile bile lades demeyin! Kadınlar bu söz de size: eşlerinizi aceleyle seçmeyin, “iyi baba” olacak eş değil, size “iyi eş” olacak eşler seçin, sizi tamamlayan, size uyan aynı hayat gayeleri olan insanları seçin, en önemlisi de ne biliyor musunuz, hayatındaki kadınları (anne, kızkardeş) sayan, seven, önemseyen erkekleri bulun seçin ve herşeyden de önemlisi bunların yanında aşık olduğunuz adamı seçin, ki tahammül seviyeniz yüksek olsun. Çalışan bir kadınsanız, anne olacaksanız sizi zor günler bekliyor bunu bilin. Çocuklar size de sözüm var: ayrı anne babası olan sadece sen değilsin bunu bilin. Günümüzde bu kaderi çok çocuk yaşıyor bilin,üzülmeyin, koşullarınıza uyum sağlayın, anneyi ya da babayı suçlamayın, kiminle kalıyorsanız ona destek olun, hayatı paylaşın. Mutsuz anne baba ile aynı evde yaşamak, mutlu anne baba ile ayrı evlerde yaşamaktan daha iyi değildir.