bildirgec.org

karaokeli cep telefonu

Asus’un piyasa sürdüğü z801 günümüzün standart cep telefonu özelliklerinin yanında sahip olduğu karaoke özelliğiyle diğerlerinden sıyrılmaktaymış. Ayrıca 1600*1200 çözünürlüklü 2 megapiksellik kamerası ve satranç tahtası görünümlü tuş takımı da dikkati çeken diğer özellikleriymiş.
Telefonun karaoke sisteminin işleyişi yaklaşık olarak şöyleymiş:
Şarkınızı önce telefona söyleyip bunu kaydediyorsunuz. Telefon bu kayıttaki sizin sesinizi alıyor ve sözlerinizi “sözcüklere döküp” kaydediyor. Aynı şarkıyı bir daha söylemek istediğinizdeyse sözler ekranda beliriyormuş.

“Star Wars sessiz sinema döneminde çekilse neye benzerdi?” sorusundan hareketle hazırlanmış hoş bir video. [via]

new scientist dergisi yeni sayısındainternet kaynaklı yeni bağımlılıklar konusuna değinmiş. ilgili yazıda bağımlı olduğunu iddia eden kişilerin itirafları da mevcut [via].
dergiye göre belli başlı bağımlılık türleri şunlarmış:

blog streaking: blog teşhir bağımlılığı. saklı tutmaları gereken tüm sırlarını bloglarında ifşa edenlerin hastalığı.

crackberry: blackberry bağımlılığı. en uygunsuz anlarda bile blackberry lerini çıkarıp mail gelmiş mi diye kontrol etmeden duramayanların derdi.

iphone

t3’ün haberine göre, apple‘dan beklenen iphone hamlesini geçtiğimiz yıllarda cisco tarafından satın alınmış olan linksys gerçekleştirmiş.

satışa çıkan telefonlar voip teknolojisini kullanmakla birlikte, iletişim özelliklerinin dışında: müzik dinlemenize, video izlemeniz ya da kaydetmenize, fotoğraf çekmenize ya da çektiğiniz fotoğraflara bakmanıza olanak sağlamaktalar.

Birkaç gün evvel Yeni Nesil Monopoly’den bahsederken araştırmak aklıma geldi: “Monopoly’nin başka uyarlamaları var mıdır?”

Varmış efendim.
Özellikle Amerika’nın ve Dünya’nın popüler spor kulüpleri, şehirleri ve filmleri temalı onlarca uyarlama mevcutmuş ki teker teker anlatmak mümkün değil:

Sephora Monopoly: Kozmetik mağazaları zinciri Sephora’nın Hasbro lisansıyla ürettiği oyun, bildiğin Monopoly’yi emlak/spekülasyon ekseninden kaldırıp, kozmetik/bakım eksenine oturtuyor. Size kendi kozmetik imparatorluğunuzu kurma şansını sunuyormuş. oynanış ve içeriğe örnek olarak, saçınız pek hoş gözükmediği için kendinizi kodeste bulabilecek oluşunuz verilmiş.

Geçtiğimiz günlerde Avustralya’da bir basketbol maçında denenen yöntemle oyuncunun faul sayısı ve attığı sayı miktarını formasında göstermeyi başarmışlar.

Yöntemin işleyişi: oyuncuların formasına yerleştirilen “ipod” büyüklüğündeki bir bilgisayarın, kablosuz iletişime geçtiği saha kenarındaki bilgisayarlardan gerekli bilgileri toplayıp, formanın elektroaydınlatmalı özel bölümüne yansıtmsı şeklinde gerçekleşmekteymiş.

Yetkililer, oyuncunun maç istatistikleri (faul sayısı, şut yüzdesi vd), şut saati, maç saati gibi bilgileri de formaların üzerinde göstermeye çalışacaklarını açıklamışlar.

kiralık macbook

apple fransa ve orange işbirliği, fransız tüketicisine aylık 60 avro karşılığı bir macbook ve yanında 1 mbit internet bağlantısı “kiralama” şansı veriyor.
5 avroluk bir ekstra ile bağlantı hızınızı 8mbit e çıkarmanız mümkün.

işin kilit noktası teklifin geçerli olabilmesi için 3 senelik bir kira sözleşmesi imzalamanızın gerekmesi. sözleşmeye 3 sene boyunca apple ın sağlayacağı teknik destek de dahil olmakla birlikte, bu şekilde alındığında makinenin 150 avro daha ucuza geleceği belirtilmiş.
sözleşme bittikten sonra ne olacağı ise meçhul.

Pek çok filmde görmüşüzdür yurt dışına çıkan Türk insanının hallerini. Çoğunlukla çekingen, kabul edilmemekten korkan, içine kapanık, güven eksikliği içinde…

Sınırı geçince bağlanan kravatlar, fulara evrilen başörtüleri, mola yerinde olunan traşlar, sessizce tekrar edilen almanca cümleler, ceplerde yalan yanlış bir adres…

Tabii bu ruh halinde o filmlerdeki karakterlerin çoğunlukla -kaçak- işçi statüsünde olmalarının da payı var.

Şimdi, birazdan bağlantısını vereceğim videoda Türk insanının o yukardaki profilini nasıl aştığını; güven eksikliğini, çekingenliğini nasıl attığını göreceksiniz..

Flickr hesabınız varsa, kendi ya da bir arkadaşınızın fotoğrafına not eklemişsinizdir. Yılbaşı sezonu boyunca fotoğraflara not eklerken seçtiğiniz bölgeye not olarak “ho ho ho beard” yazarsanız o alana bir sakal ekleniyor.
Aynı şekilde “ho ho ho hat” yazdığınızda da bir yılbaşı şapkası beliriyor fotoğrafta.

burada sakal ve şapka eklenmiş fotoğrafların nasıl göründüğüne dair örnek var.

don’t panic!

1) Pan, garip bir şekilde mevcut Yunan mitolojisinin öldüğü kabul edilen tek tanrısıdır.
Efsaneye göre, Paksos Adası açığından geçen bir geminin dümencisine ismiyle hitabeden bir ses, adama: “Ulu Pan öldü!” diye haykırınca, dümenci de uğradıkları her limanda ahaliye bu korkunç haberi aktarmış.
şaşkınlık ve üzüntüyle karşılanan haber, neden bilinmez, kolayca kabul görmüş.
Ulu Pan ölmüş.

2) Yunanca olan Pan sözcüğünün Türkçe karşılığı “tüm” ya da “her şey”dir.
“Her şeyi yapabilecek tanrı” olarak değerlendirilen Pan (chaotic neutral? belki?); vaktinin çoğunu Arkadya’nın kırlarında, su kenarlarında nymphe kovalayarak geçirir. Hayatın neredeyse durduğu, bedenlere yavaş yavaş rehavetin çöktüğü bunaltıcı yaz öğlenleri aniden korkunç gürültüler kopararak tüm ahaliyi korkutup, paniklemelerine sebep olur.
Sırf eğlenmek için.
Ama yine aynı şekilde -mesela Marathon Savaşı‘nda olduğu gibi- bu özelliğini düşman orduları korkutmak için de kullanabilir.