bildirgec.org

Yunanistan başbakanı, başbakanımızın eşini yolcu ederken dostça öpüyor. Türkiye bir sorun yaşıyor. Emine Erdoğan bir açıklama yapmak gereği duyuyor. Kötü bir şey olmadığını, böyle bir şey olsa, eşi Tayyip Bey’in yanında olduğunu ve böyle bir şeye izin vermeyeceğini söylüyor. Olay protokole uygundur değildir, bu ayrı bir sorun. Ancak bir gün önce, iki başbakan eşinin el ele resimleri yayımlandı. Buna dayanarak, iki aile arasında bir yakınlaşma, bir dostluk oluştuğunu düşünebiliriz. Bu dostluğa dayanarak da, Yunan başbakanı ayrılırken Emine Hanım’ı dostça öpüyor. Bunda kötü ne olabilir? Emine Hanım kötü bir durumu, bir kadın olarak kendisi önleyemez mi, kendisini savunamaz mı? Namusu kocasına mı emanet edilmiştir? Kendisine yöneltilen bir hareketin doğruluğunu onaylatmak için niçin kocasını referans gösterir? Neden açıklama yapmak gereği duyar? Bu beni gerçekten incitiyor. Karısının namusundan sorumlu olmak, dostluk gösterisinde bulunduğu bir kadından bu tür açıklama duymak bir erkeği incitmiyor mu?

YÖK yasa tasarısı tartışmaları gitti geldi imam hatip liselerinin üniversiteye girişte önü açılsın mı, açılmasın mı sorununa dayandı. Oysa eğitimimiz acil çözüm bekleyen sorunlarla dolu. Konuya, üniversite giriş sınavlarıyla başlayabiliriz.

Üniversite sınavlarında okulların başarı durumlarına bakarsak, şöyle bir sıralama yapabiliriz:

1 Fen liseleri 2 Anadolu liseleri 3 Yabancı liseler 4 Yabancı dil ağırlıklı (süper) liseler 5 Bu konuda iddialı özel liseler 6 Normal liseler (Çok çok az sayıda öğrenci kazanabiliyor…)

Kuşkusuz imam hatip liseleri, üniversiteye giriş açısından, Anadolu imam hatip liseleri dışında, normal liselerle neredeyse eşdeğer oldukları için, önleri açılsa da, bu dizi içinde, en alt sırayı alacaklardır. (Eğitim koşulları, normal liselere göre çok iyi de olsa…)