Bu hafta sonu bir film izledik ismi Hicran Sokağı afişinde Türkan Şoray, Cüneyt Arkın vardı. Son dönem filmlerinden ama hiç duymadım diye söylenerek izlemeye başladım filmi. Filmin gerek senaryosu gerek yonculuklar beni hiç tatmin etmedi sanki acele çekilmiş dizi tadındaydı, yalnız dikkatimi çeken şey başrolden en küçük role, seyyar satıcıdan, filmin kahramanına kadar hepsi Türk sinemasının emektarlarıydı. Selda Alkor’dan Yusuf Sezgin’e, Süleyman Turan’dan Ahu Türkpençe‘ye, Selma Güneri’ye, Ayla Algan‘dan Pelin Batu’ya Hülya Koçyiğit’e insanı şaşırtacak derecede ünlü oyuncu vardı.Rutkay Aziz, Ezel Akay bile vardı yalnız Türkan Şoray ve Cüneyt Arkın hariç duyan gelmiş gibiydi. O kadar ustayı bir arada görünce vardır bir hikmet diye izledim filmi. Sonuna yakın süpriz olarak Türkan sultan ve Cüneyt Arkın’ıda görünce tadından yiyemedik bu kötü ama iyi filmi.
Film sonrası yaptıgım araştırmalarda dünyada senaryosu en çok film yapılan senarist olarak rekorlar kitabına geçen Sefa Önal‘ın jubile filmi olarak çekildiğini ögrendim. O yüzden di vasat konulu bir filmde bu kadar iyi ustaların oynaması.
Eski Yeşilçam günlerini hatırlatan fakir zengin aşkını, mahalle esnaflarını, yardımı, iyiliği, sevgiyi, ümidi anlatan bu film bir çok sanatçıyı bir arada görmek adına izlenebilir. Müzikler ise Gökhan Kırdar ve Cahit Berkay’ ait.