Günler ve geceler aslında ne kadar uzundur biliyormusunuz .. İnsan kendi ile kaldığında daha farkına varıyor zamanın aslında o kadar hızla akıp gitmediğinin… Yanımızda ki dostlar mıdır zamanın o kadar hızla akıp gitmesine neden olan yoksa yaşamın kendisimidir bilmem ama bildiğim bir şey varsa arada bir de olsa insanın kendisi ile yalnız kalıp zamanı ve anı durdurmasının gerekliliğidir. Kendimizi o kadar kaptırıyoruz ki anlık telaşlara ve akıp giden o deli nehre …… Belkide korkuyoruz zamanı bir an olsun durdurmaktan ve karşılacağımız soruların cevabını kendimize verememekten… Ama nereye kadar bu korku ve kaçış…. Günün birinde olmayacak mı bu nasıl olsa biz şimdi dur deyip kendimizi biraz olsun dinlemek için vakit ayırmazsak ve hatta buna cesaret etmezsek günün birinde ya bedenimiz bu emri verecek ya da ruhumuz. Ama o saatten sonra ne kadar sorulara cevap vermeye vaktimiz kalmıştır , ya da gerçek cevapları verip kendimizi tedavi etmeye hayatla yüzleşmeye cesaretimiz kalacakmıdır bu da ayrı bir tartışma konusu değil mi sizce de ?????? Merak etmeyin bir ana dur deyip kendinizi dinlemey başladıktan sonra hayat normal akışında sizi bekliyor olacaktır. O her zamanki telaşesi ve hatta hızlı akışının içine sizi çekmek için büyük bir sabırsızlıkla bekliyor olacaktır. Bence herkes bir an önce o anı yakalamalı ve kendisi ile tanışmalı ve barışmalı hızla ve hoyratça harcadığı zaman içerisinde kazandıklarının ve kaybettiklerinin muhakemesini yapabilmeli……………………..