bildirgec.org

yol şeritleri hakkında tüm yazılar

sadece bir Hikaye

TeMoR | 19 August 2009 10:58

BoNkas;
ince bir çığlık gibi geçiyordu arkamızdan güneş,
arabada akşam üstü bir yaz günü çalıyordu ve kemanın sesi sarıyordu bütün bedenini…
kendi şarkını dinler gibiydin.
sen, ben, güneş, zaman ve bakımsız bir coğrafya…
herkes suspus olmuş nağmelerin usulca geçişini izliyordu….
ellerınle eteğinin ucunu kaldırmış
dans etmeye hazır bir çingene gibi bakıyordun.
her yanınını sarıya bulamıştı sonbahar ve bacaklarına tutunmuştu zaman,
donmuştunuz bir karede
sen, güneş, sarıya bulanmış bir coğrafya ve zaman
sessizce size bakıyordum….

Ambjörnsen;
Mutsuzmu yoksa mutlumu olduğuna
karar veremediğin huzurunun anahtar deliği gibiydi onlar,
ve herşey o delikten bakınca anlam buluyordu sanki…
Gökyüzüne başımı eğip hissedebildiğimde tüm göremediklerimi,
her defasında farklı ve eşsiz bir tabloyla ödüllendiriliyordum…
sen, güneş, sarıya bulanmış bir coğrafya ve zaman,,,
yapmak isteyipte yapmadıklarım, …
gerçekleştirmek isteyip vazgeçtiklerim,
kovalayıp da yarı yolda bıraktıklarım bu tabloda hayat buluyordu,
o karede donmuş bir halde ‘yaşıyorduk’.
gülerek, ağlayarak, umutlanarak, üzülerek, susarak, konuşarak,
izleyerek, izlenerek, hayal ederek, vazgeçerek, yürüyerek, koşarak,
yokuş inip çıkarak'(!) havalandırıyorduk tüketilen tüm anılarımızın sarı tozbulutunu
o anda çalan şarkı (Nací en Alamo) ince bir çığlık gibi geçiyordu arkamızdaki güneşle,
(-gece, yolculuk, yol, yolcu,,.)
bacaklarıma tutunmuş zamanı harekete geçirmek için dans ediyordum, zamanın ruhu oluyorduk…

sadece bir Hikaye

TeMoR | 01 June 2009 13:35

Ölüm anımı hatırlamam bazen gerçek bir başlangıç olabiliyor.
Böyle başlıyor bütün hikaye

Bu yüzden daha sakin olabiliyorum veya sırf bu yüzden sadece ……….. diyebiliyorum.
kaybettiğim şeyle ölümü karşılaştırdığımda kendime ne kadar kapandığımı veya
ben olmayan bir sürü şeyin beni kapladığını fark ediyorum…

‘’bir akşam karanlığı ve
sadece kursunun geldiğini görüyorsun ve hiç bir film şeridi geçmiyor gözlerinin önünden..
sonra yavaş, yavaş bir sıcaklık hissetmeye başlıyorsun ve ılık bir şeyler akmaya başlıyor
yanaklarından… Kafanın sol yanında koca bir delik açılmış ve sen bunu sadece akşam
üstü serinliği gibi algılıyorsun..deniz yada uçurum kenarında ve uyumaya yada suya dalmaya
hazır gibi… Bırakıyorsun kendini ve belirsizleşiyor dünya görüntüler birbirine karışmaya başlıyor ve
sen yavaş, yavaş sessizliğe, daldığın suyun sıcaklığına karışıyorsun hiç kimse hiç hiçbir şey yokmuş gibi oluyor
sadece düştüğünü görüyorsun ama hiç bir his olmadan hiç acı duymadan
sonra
bir oltaya takılıp yeniden yeryüzüne çıkmak istiyorsun
yeniden sarsın
yeniden yüzünü okşasın istiyorsun rüzgar
ve kanatlarını açıp uçmak istediğini hatırlıyorsun.