bildirgec.org

yıldırım gencer hakkında tüm yazılar

Türk sinemasındaki unutulmayan kötü adamlar

gorcun | 13 March 2010 10:44

Türk sineması ve seyircisi genelde iyi karakterleri sever, ödüllendirir. Göreceli olarak tartışmaya açık bu ‘iyi’ karakterler genelde düzgün görünümlü, duyarlı, güçlü, çevresine saygılı ama gerektiğinde herkesten kötü olabilen, tabiri caizse hayranlık uyandıran ideal tiplerdir. En son Oscar ödüllerinde de gördüğümüz üzere akademi başta olmak kaydıyla bir çok sinemasever yabancı kötü karakterlere de büyük hayranlık besliyor. Hatta (olması gerektiği gibi) onları ödüllendiriyor. Bu sayede Amerikan sinemasındaki etkileyici kötü karakterlerin popüler kültüre yansımasının yanı sıra çoğu kişi onları kendilerine idol belirliyor. Ama bu yazıda kötülüğüyle ün salmış Türk karakterleri ve özdeşleşmiş isimleri incelemek istediğimden başka bir yazıda değinmek üzere Amerikan sinemasından uzaklaşmak ve ülkemizde çoğu, idol olmaktan nasibini alamamış hatta zamanında başarılı oyunculuklarından dolayı hor görülmüş isimleri sinepil’de anmak niyetindeyim. Türk sinemasında etkili rollerden, figüranlara kadar yüzlerce filmde oynamış bir çok kötü adam bulunduğundan hepsini bir yazıda ayrı ayrı incelemek mümkün değil ama en çok bilinenlerden arka planda kalanlara kadar bir çok ismi anmaya çalışacağım.

Erol Taş
Erol Taş

1- Erol Taş: 1928 yılında doğmuştur. Türk sinemasında kötü adam denilince adeta sözlük anlamında kullanılan bir isim olan oyuncu tesadüfen bir kavga sayesinde başladığı oyunculuk kariyeri boyuncu iyi ve kötü bir çok karakteri başarıyla canlandırmasına rağmen ‘kötü adam’ olarak ün salmıştır. Bu duruma iri yapısının yanı sıra sert yüz hatları ve bakışları da neden olmuştur kuşkusuz. Oyunculuk yeteneği fiziksel avantajlarının ötesine geçerek onu gerçek kötü adam sanılma sanrısını yaratmış dönem dönem seyirciden ciddi tepkiler de görmüştür. Ancak zamanla değeri anlaşılmış olumsuz tepkiler olumlu eleştirilere dönüşmüş. Kariyeri boyunca aldığı bir çok ödül ve önemli filmlerini buradan görebilirsiniz.

Kilink İstanbul’da (1967)

dionysia | 24 April 2008 19:51

Konu Fantastik Türk filmleri olduğunda ilk akla gelen filmlerden biri hiç kuşkusuz, yönetmenliğini fantastik Türk filmlerinin unutulmaz yönetmeni Yılmaz Atadeniz‘in yaptığı 1967’de çevrilen Kilink İstanbul’da olur. 1965’te İtalya’da yayınlanmaya başlayan Killing adlı çizgi romanın Türkiye’de büyük ilgi görmesi üzerine, yine Yılmaz Atadeniz tarafından uyarlanan film, o dönemde büyük gişe hasılatı elde etmekle kalmaz, Türk sinemasında bir Kilink furyası başlamasına neden olur.

Yönetmen Atadeniz ve senarist Çetin İnanç‘ın orijinal hikayede yaptıkları ilk değişiklik orijinali Killing olan kahramanın adını Kilink’e çevirmek olur. Ardından, iskelet desenli taytı, aynı desende eldivenleri ve yüzündeki maskesi ile halihazırda fazlasıyla fantastik bir anti-kahraman olan Kilink’in karşısına, Superman’den kopyalanmış bir karakter olan Uçan Adam’ı çıkarır.(Aslında, Atadeniz tarafından yönetilen üç Kilink filminden Kilink İstanbul’da ve Kilink Uçan Adam’a Karşı aynı anda çekilmiştir. Seriyi tamamlayan üçüncü film olan Kilink:Soy ve Öldür‘de Uçan Adam gerçekten uçmuş olacak ki, hikayede yer almaz.)