bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

Hovarda 13 yaşında…

admin | 02 July 2009 12:05

Aslında bu tip bir yazıyı önce Madonna‘nın La İsla Bonita şarkısı hak ediyordu. Bir şarkı yazısını…
…”Hovarda”yı ilk dinleyişimizin üzerinden on üç sene geçmiş… Klibinde Deniz Arcak’ın araba camı sildiği, Seray Sever’in ilk kez kamera karşısına geçtiği, Emel’in kendi kızı Çağrı’nın da oynadığı, ayrıca Emel’in mağazanın camını kırarak aldığı kıyafete karşılık şişeye 500 bin sıkıştırdığı nefis Sezen Aksu şarkısı…
Klipteki 500 bin çoktan tedavülden kalktı, Seray Severse on üç yıldır bir şekilde gündemimizde kalmayı başardı; hatta bir 14 Şubat Sevgililer Günü’nde ilk albümü “Yeni Bir Karar”ı bile çıkardı. Emel Müftüoğlu, Türk popüler müziğindeki yerini sağlamlaştırdı.
Müzik dünyamızın “single”lara pek alışkın olmadığı 90ların ortasında Hovarda, o yılın en çok satan albümleri arasına girmeyi başarmıştı. Klip aynı zamanda Hollanda’da katıldığı video klip yarışmasından yüzünün akıyla 7. olarak döndü.
Peki ya şarkının hikayesi?… Sıkı dost oldukları bilinen Emel ve Sezen Aksu bir gün barda otururlarken Emel, Aksu’ya “Kaç yıldır bana doğru dürüst bir şarkı vermiyorsun. Sen o şarkıları başka şarkılardan çalıyorsun” diye şakayla karışık sitem edince, Minik Serçe on dakika sonra tuvalette Emel’e Hovarda’yı mırıldanmaya başlar ve ortaya Sezen Aksu’nun en sağlam parçalarından biri çıkar.
Hovarda, iki sanatçının müzikal işbirliği için iyi bir milattır aynı zamanda. 1996 yılından sonra Emel’in yaptığı her albüme Aksu’nun sihirli değneği dokunur. Şu sıralar (2006 yılında) hem klibi müzik kanallarında sıkça dönen hem de radyoların göz bebeği olan Zorlama ve albümün isim şarkısı Çok Ayıp da dahil olmak üzere Emel’in son albümündeki (bir maksi single yaptı Emel daha sonra, yine Sezen Aksu şarkılarından oluşan: Evlenilecek Kızlar Eğlenilecek Kızlar) 11 farklı şarkının 8’i Aksu imzalı. Bu paylaşımdan biz müzikseverlere düşen ise, bu uzun ömürlü şarkıları, daha nice on yıllar, yeni nesillere de hatırlatmak: “Sen arada sırada uğra bana, hovardayım diye kıyma bana…”

öLüm

admin | 02 July 2009 11:13

http://kosedekigolge.blogcu.com
http://kosedekigolge.blogcu.com

Kiminden tanıdık bir yüzü
Kimindense vazgeçilmez bir parçasını
Aldı gitti
Kiminin yüreğinin derinliklerindeki bir sevdayı
Ayırdı gitti
Kimininse ruhunu bedenden
Beklenmeksizin

“insan safarisi”

admin | 02 July 2009 09:04

http://www.milliyet.com.tr/GaleriHaber.aspx?aType=GaleriHaber&KategoriID=19&ArticleID=1111631&PAGE=1&Date=01.07.2009&b=Dunya Turu

EH BE KADIN!!!

admin | 02 July 2009 09:03

acizlik, senin adın kadın..
acizlik, senin adın kadın..

kadın aşağılık.. kadın zavallı.. ve işin aslı hamlet’in şu sözlerinde saklı:
frailty; thy name is woman..

hayatın, kaderin ya da erkeklerin değil; sınırlarını sadece kendisinin belirlediği ve aslında kendisini sadece kendisinin sınırladığı bir dünyaya mahkum kadın..
gercekci olalim; 2010’a az bir zaman kala; kadin üzerindeki baskinin geçmiştekinden hiçte farklı olmadığını söylemek cok komik ve ahmakça bir durum olur..
bir projeyi anlatirken, bir tezi savunruken, siyaset yaparken, bilimsel makaleler yayımlarken ya da tüm gün tv kanallarını işgal ederken, hatta işi abartarak botokslu yüzleri ve şişirilmiş dudaklariyla spor haberlerini sunarken; hangi erkek karsi cikiyor bu duruma dersiniz?kabul edin, kadin sosyal hayatta hiçte abartildigi kadar göz ardi edilmiyor aslinda. erkeklerin tüm tersanelerine girdiniz; tüm ordularını dagittiniz.. buna rağmen bile sizinle derdi olan bir erkek topluluğu yok ortada; kimse sizi kisitlamaya; aşagilmaya; ezmeye calismiyor bayanlar.. sizin icin söz konusu olan bir engel varsa o sadece “siz”siniz.. içinizdeki potansiyelin farkinda degilsiniz.. sex yapmak, cocuk doğurmak, bir erkege ait olmak, evlilik programlari izlemek, oje sürmek, babanızın ya da eşinizin verdiği parayla alışveriş yapmak dışında baska kabiliyetlerinizde var! tabii ki, öncelikle bunlari “siz”in keşfetmenız gerekiyor..

2009 Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülleri

admin | 01 July 2009 15:50

kemal özer
kemal özer
hakan günday
hakan günday

Dün Radikal gazetesinin kültür-sanat haberlerinde gezinirken 2009 Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülleri’nin açıklandığını öğrendim. Şiir dalında A.Barış Ağır kazanmış ödülü. Öykü dalında ise Aslı Akarsakarya. Zihin hemen buldu getirdi. 2005 yılında Kül Öykü dergisinde (o zamanlar gazete değil dergiydi, Kül Öykü) kısa öyküler yayınlarken, dergide öyküleriyle karşıma çıkan bir isimdi, sanırım soyadının ilginç olması ile de aklımda yer etmiş. Nedense bir sevinç kaplayıverdi içimi, fazladan bir sevinç.
Varlık dergisinin Temmuz 2009 sayısında gençlerin birer ürünleri ile birlikte kendileriyle yapılmış söyleşiler yer alıyor. Derginin dosya konusu da hoşuma gitti: 21. Yüzyılın Şiirini, Öyküsünü Yazanlar…
1933 yılından bu yana yayımlanan bir edebiyat dergisi, Varlık. Kısa ömürlü onca edebiyat dergisinin arasında 76 yaşına ulaşabilmek, mühim tabii. Darısı diğer tüm dergilerin başına.
Kemal Özer gitmiş dün. Ne yazık. Bir şair daha gitti. Özer, geçen sene Altın Portakal Şiir Ödülü’ne değer görülmüştü.
Hakan Günday’ın Kinyas ve Kayra’sını okuyorum, sürükleyici, iyi bir hikaye okuyor gibiyim. Bakalım nerelere varacak olaylar..Yerli yer altı edebiyatı..