bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

Ülkemden Facebook Manzaraları (Haberleri)

iso1000 | 25 November 2007 00:23

Facebook’lu olduk. Türkiye’de bir milyonun üzerinde kişi şu an feysbuk’ta eski arkadaşlarını arıyor, buluyor, bulamıyor. Yeni arkadaşlıklar kuruyor, kuramıyor.

Facebook ismini maceralarını ve haberlerini çok duyar olduk.

Facebook’tan medyamıza geçen hafta neler yansımış birlikte okuyalım.

NTV :Validen Facebook’a suç duyurusu

Valimizin Facebook’a üye yapıp, resmini de koymuşlar. Saçma sapan gruplara üye yapmışlar. Arkadaş grubunda Başbakanımız da varmış.

Bir küçük Şiir

pelitas | 25 November 2007 00:17

Sen gittin…
Hayalinle baş başayım artık
Hani şu senden vefalı hayalin
hani şu giderken bıraktığın son izlerin
ve gözlerin resimlerde
utanmaz bir tebessüm
baktıkça kanayan yaram
bakmadıkça bir özlem, bin meram
Yokluğunla vurulup düştüm yerlere
Ne elimden bir tutan
ne de elini bir tutsam…
Saat yine geç oldu!

İnternet ve Otomobilin Performans Testi

pilli pati | 24 November 2007 23:47

the hire series - bmw
the hire series – bmw

Dünya otomotiv sektörünün çekici güçlerinden olan BMW, 2001 ve 2002 yıllarında araçlarının tanıtımını reklam filmlerinden bir adım öteye taşımak istedi ve 8 adet kısa metraj film sipariş etti. Komple serinin adını “The Hire Series” koydular. Bu filmlerin her biri farklı yönetmenler tarafından çekildi.

Konsept; genel olarak bir araç ve bir şoförün araca binen 8 farklı yolcuyu bir yerden bir yere, önemli bir misyon dahilinde taşıması; bir anlamda şoförün misyon çerçevesinde işe alınması / aracın kiralanması ve aslen yolculuk boyunca yolcuya zarar gelmemesi üzerine kurgulanmıştı. Fakat temel öğe; tabii ki, firmanın kendi deyimiyle “En Gelişmiş Sürüş Makinası – The Ultimate Driving Machine”nin hız ve diğer performanslarını bir reklam filminden daha uzun süren filmler ile izleyiciye sergilemekti.

10 bin öğretmen atanacak

xvolvox | 24 November 2007 23:38

24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle Milli Eğitim Bakanlığı Şura Salonu’nda konuşma yapan Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Aralık ayının 18’inde 10 bin sözleşmeli öğretmen atayacaklarını belirtti.Bu atamayla birlikte öğretmen kadrosu 640 bin’e ulaşmış olacak.Haberin Devamı

Kırmızı Leke: PORNOGRAFİ

bahozerdal[pilli_silinen_hesap] | 24 November 2007 22:51

En baştan başlarsak cinsellik Adem ve Havva’dan beri gelen bir olgudur. Hiç bir zaman popüleritesini düşürmeyen bu olgu insanoğlu için hem üremek hem de bambaşka bir tat olarak süre gelmiştir.
Cinselliğin rolüne baktığımız zaman asıl görevinin insanoğlunun üremesi için varolduğunu hesaplamak zor değildir. Cinsel organların şekline, işlevlerine ve birbirlerine olan inanılmaz uyumlarına baktığımız zaman bu apaçık ortadadır. Yani cinsellik aslında bir zevk meselesi değildir. örnek verecek olursak; erkeğin cinsel organından çıkan meni, kadının cinsel organı yolu ile döl yatağına ulaşır böylece döllenme olur. Ama eğer erkek kadının anüsünden kendisine yakalşırsa böyle bir olay meydane gelemez. Çünkü anüsün görevi döllenmeyi sağlamak değil vücutta biriken katı pislikleri dışarı atmaktır.Bu açıdan baktığımız zaman cinsel zevk ancak bu olayı teşfik için olabilir.
Ancak insanların bu olaya üremek açısından baktığını söylemek mümkün değildir. İnsanoğlu diğer alanlarda olduğu gibi bu olguya da yabancılaşmaktadır. Bunun en büyük belirtisi pornografidir. Artık cinselliğin asıl amacı olan üreme fonksiyonu bir tarafa bırakılmış, cinsellik tamamıyla bir zevk potansiyeli haline gelmiştir. Bu potansiyel erkek ve kadını da birbirrine karşı yabancılaştırmışıtr. Artık erkek ya da kadının bir karşı cinse ihtiyacı yok çeşitli yollardan bu zevk elde edilebilir. Şişme bebekler, vibratörler vs. Ve en önemlisi bu zevki çoğaltacak bir olay var çağımızda “pornografi”.
Aslında pornografi kuru bir cinsel zevk aracıdır. Hiçbir zaman doyum vermez. insan içine girdikçe bir bataklığın içine saplanmaktadır ve bir zaman sonra burada boğulmaktadır. Pornografik malzemelere şöyle bir bakalım: İlk ortaya çıkan malzemeler bir kadın ile bir ekeğin sevişme sahneleridir. Bir zaman sonra bu durum insanlara artık heyecan vermedi. Yeni arayışlara girildi. Bu sefer grup sevişmeler ortaya çıktı. Bu da yaterli olamyınca hayvanlarla sevişmeler başladı . Bunun da heyecanı sönünce pislemeli sahneler, tecaviz sahneleri ortaya çıkmaya başladı. Ve en kötüsü bunlarda heyecan vermeyince aile içi ve çocuk pornosu ortaya çıktı.Bence bütün bunlar pornografinin insanı doyuma ulaştırmayan kuru bir saplantı olduğunu gösteriyor.
Diğer bir önemli konu da pornografik malzemelerin gerçek hayata ne kadar yakın olduğu ve bu malzemelrde görülen insanların nerden geldiği ve bu işi neden yaptığıdır. Bunlar hiç bir zaman gerçek cinselliği yansıtamamış yalan furyalarıdır. Tamamıyla doğallıktan uzaktır. Örneğin bu malzemerde gördüğünüz kadın ve erkeklerin gösterdiği performansların çoğu bazı ilaçlarla gerçekleştirilmektedir. Duyduğunuz çığlıkların, bağırışmaların hepsi bir rolün parçasıdır. Bu işte bulunan insanlara baktığımız zaman ise, bunların çoğunun ya uyuşturucu bağımlısı, sex kölesi ya da Uzak Doğu, Afrika’dan ve Doğu Avrupa’dan kaçırılmış gençler olduğunu görüyoruz. Çünkü bu işte dönen para hayal edilemeyecek kadar çoktur.
Başta da söyldiğimiz gibi cinselliğin asıl amacı üremektir, cinsel zevk ancak bir teşfiktir. Ve ancak birbirini seven birbirine sevgi besleyen karşı cinsler arasında geçebilecek bir olgudur.