bildirgec.org

taşımak hakkında tüm yazılar

sefertası

nazokiraze | 28 March 2009 14:57

Belli bir zaman öncesinde genci yaşlısı pek çok kişinin elinde taşıdıgı, üstüste binmiş metal kaplara deriz sefertası diye ve bana göre hala da çok harika araçlardır, taşıması kolay birde yemegi ısıtmaya elverişli. Aslında geçmişi özlediğimden falan yazmıyorum bunları, tamam geçmişi özlüyorum ama sefertasını özlemiyorum çünkü yakınlarımdan sefertası kullanan yoktu.

Bu yazıyı aklıma getiren işine sefertası ile yemek götüren arkadaşımız, evet kendisi geçmişten gelen biri değil, henüz otuzunda bile değil, markalı spor çantasının içinde üç katlı sefertasına yemek koyuyor eşi. Kuru ve hazır yiyeceklerle ömrün geçmeyecegini bilen bu akıllı çocuk, ev yemekleri akımını çalıştıgı kuyumcu atölyesinde başlatmış, şimdi büyük patron haricinde tüm ustalar, kalfalar,çıraklar sefertası edinmiş ısıtıp yiyorlar.Krizden sonra eskisi kadar olmasa da az biraz daha yaygınlaşan sefertası, bizim burada birkaç yıldır gençler tarafından kullanılmakta.(Sefertası lokantacılara sekte vurdu)

Aslına yedi kata kadar çıkabilenleri var sefertaslarının,geçmişte genellikle bakırdan üretilen bu müthiş araç.(burada moderni var) Bu arada fast food yaşam tarzına ve degerlerimizin kaybolmasına karşı kurulmuş olan Sefertası Hareketi ni de unutmayalım.

Yaşamın yasasını açıklıyor Calmmoon…Hegel açıklamıştı sıra onda…

wurgun5 | 06 June 2006 17:23

picasso
picasso

Yaşamın yasasını açıklıyor Calmmoon…Hegel açıklamıştı, sıra onda…Kendiyle tutarlılık önemlidir ama barındırmaz yaşamı içinde henüz. Kendiliğinden iyi olan, kendiliğinden kötüyü de barındırır içinde. Ama, bu karşıtlıktır ki, başlatır hareketi. Çelişkinin farkında olanlar, hatta farkında olmakla kalmayıp, onu bağrında taşıyanlar, omuzlarına alarak götürenler, bunu yapabildikleri ölçüde canlıdır, canlı hayatın simgeleridir. Artık vardırlar ve varolmak ancak böyle bir şeydir.Varoluşun farklı biçimlerini kaçırmamak gerekir gözden. Bir kere varolanlar, karşıt diye anımsadıklarının saflarına da geçmelidir. Ve karşıtları birbirinin içinde varetmelidirler. Kendi içlerinde bile karşıtlığı yaşatma bilgeliğinde olmalıdırlar. Böyle değilse eğer, yaşamın hareketi affetmez. Böyle olsa bile, henüz asıl rengi değildir yaşamın ve karşıtlıklar içinde yokolup gitmeye mahkumdur, bu kadarıyla yetinenler.Yaşam ve bilgelik vardır, birbirini kucaklayan ahenkle. Bilgin ve teorisi vardır, tecrübeye dayanmayan ve tecrübe edilemeyen. Bu kadarı bile yakalayabilir karşıtlığı ve sürdürebilir varlığını.Yine de yaşama asıl rengini vermemiştir bu biçim, on binlerce yıldan beri.Yaşama rengini verdiğini bilmeyenler çoğunluktadır her zaman ve karşıtlıkların baskısı altına gönüllüce girerler sanki. Kendi dışlarında varolanların başka hesaplarında ya da yokoluşta, yazmasına boyun eğerler kaderlerini.Bize düşen, yaşam ve bilgeliğin birbirini kucaklayıp taşıdığı harekete dikmektir gözlerimizi ve bunun yasalarıyla yaşamaktır…