– Başkalarının kaşık çatal soktuğu bir tabaktan yemek yemem. ( Eskiden köyde düğün olurdu, düğün yemeğinde ortaya bi kap çorba gelir, on kişi o çorbaya hurra.. İyy)
– Bi otobüste, dolmuşta falan, birinin kalktığı koltuğa hemen oturamam, onun vücudunun ( daha çok da kıçının) bıraktığı sıcaklıktan tiksinirim. ( Bu yüzden çok zaman ayakta giderim, ayaklarım bana küfür eder. Şerefsizler.)
– Pisuvara işeyemem, üstüme sıçradığını hissederim, iyyk.
– Alaturka tuvalete giremem, çünkü helada kitap gazete okurum yarım saat.
– Denize havuza balıklama atlayamam. Beceremiyom çünkü.
– Yattığım odada ses çıkaran bi duvar saati masa saati varsa uyuyamam.
– Sokakta biri yanımdan geçerken öksürürse, bi süre nefes almam. (damlacıkları hayal ederim, küçük balgam parçacıkları)
– Evde sivrisinek varsa, o sinek ölene kadar bana yaşamak haramdır.
– Etli sebze yemeği yemem.
– Kendi saç modeli çirkin olan veya kel olan berbere hayatta gitmem.
– Bakla yemeği yemem, fava yerim. Kerevize de sırf adı yüzünden gıcığım.
– Yan aynaları elektrikli olmayan arabayı bedava verseler almam, hakaret sayarım.