Çizdikçe eksik kalınan yol. Oldukça olmayan, iz. Çalıştıkça hep yarım kalan, yarım. Olmayacak, bazen ne yüksek benliğime uşamamanın hüznünden kurtalabileceğimi sanıyorum ne de bu melankolizmden. Oysa yolları da çizen, rüyaları da yorumlayan, sesleri de okuyan -gıpta edilen- benim. Ben.

Düşünüyorum direk çivit mavisi/ indigoların bedenlenme sorunlarını yaşıyorum ama elbette bunlara sığınmamalı. İndigolar böyledir dersem hiç tutunamam. Hep indigo olmayanların çok çok daha tutunduklarını gördükçe benim tutunamamam da daha bir komik kalıyor. Çünkü onların algıları bu denli açık değil. Elindeki fırsatları kullanmamak gibi bir nevi. Lakin o fırsatlar kimi zaman ayağına da dolanır, sır olur; hatta sırdan kale olur, çıkmak istemediğin.