bildirgec.org

statü hakkında tüm yazılar

Bana her şey seni hatırltıyor

admin | 03 February 2010 10:56

seren serengil (sanatçı kere sanatçı)
seren serengil (sanatçı kere sanatçı)

Kendisini büyük AbacI’nın (bkz. diva) daha önce seslendirdiği yazının başlığı ve bir şekilde akp ile özdeşleşen bir sanat musikisi eseriyle tanıdım, ortaokul öğrencisiydim.Emrah dinlemiyordum ama serengil oynuyor diye o diziyi ben de seyrettim.(emrah, serseriler ve seren serengilli dizi) Neden gülben ergen erdoğan ile küstüğünü anlamadım ama bir magazin programında onun için “tüp patlasa da kurtulsak” mealinden bir şeyler söyleyince, işin ciddiyetini kavradım. “En olmayacak şey” adlı şarkısında biraz da kendini anlatan bu kadın; hakikaten “inceldiği yerden kopsun” demeye dünden hazır, özgüveni tam, anneciği ile pek de anlaşamayan, neredeyse hayırsız evlat sıfatına uygun, ünlü bir babanın assolist kızı.. Annesi ah annesi!Benim, sizin anneniz gibi, evladı için en iyisini isteyen fakat pek de benim, sizin anneniz gibi olmayan güzel annesi..Ne hayaller kurdu, neler gördü. Acılar pek de eşit ve adil dağıtılmadığından mıdır nedir ya da “Allah akıl dağıtırken sen nerderydin?” sorusunda bu akılsızların acı çekecekler olduğu da sezdirildiğinden midir nedir , akılsız kızdır seren serengil.. Çete lideriyle evlenir, aklına geleni söyler; sınıfla , statüyle pek de alakadar değildir. Susuz, elektriksiz köyde de yaşar ama köpeğini de götürür.
İnsanlar ona bakınca ne görüyor, taraf olduğum için anlayamıyorum. Gülben Ergen Erdoğan’ın porno kasedinin ortaya çıkışından sonra, beyaz gömleği ve Allah yazılı kolyesiyle katıldığı basın toplantısını izlerken neler hissetmiştir, ben anlayabiliyorum. Türk halkı o engin bağışlayıcılığı ve balık hafızasıyla bu olayı en kısa sürede geçiştirirken (nedense gamze özçelik için bu böyle olmamıştı)ben de bu ülkede yaşıyordum. Mahalle delikanlılarından “evlendi, namusunu temizledi” cümlelerini kulağımla duydum. Daha sonra anne de oldu ve büyük aklanma gerçekleşti. Anne olmak, kadında bir level yukarı çıkmak demekmiş. Ana, devlet ana, toprak ana, tabiat ana ama seren serengil olamadı… Bu acı kanırtılarak, abartılarak, umrunda bile olmayan insanların dilinde dolandırılarak bir süre gündemi meşgul etti. Acı meşguliyeti de başka şeye benzemez..
Gelelim şimdiye… Nerededir, ne yapmaktadır, zayıflamakta mıdır, annesi ile arası nasıldır, sevgilisi var mıdır bilmiyorum. Bilmek de istemiyorum artık. İkiyüzlülükle gelinebilecek tepe noktalardan birindeyiz. Birinin evi, ikizleri merak konusuyken, diğeri arama motorlarında frikikleri ve doğum yaptı haberleriyle anılıyor. Belki bebek yaşasaydı lohusa şerbeti gönülleri serinletirdi; ama olmadı çok frikik verdi hayatta.. O mutlu olmadan, bize gün yüzü yok memlekette. Bana her şey onu hatırlatıyor….

Çin’in Değişen Yüzü!

knemo | 20 November 2002 23:34

Fransız Televizyonundahaber-röportaj programı: Şangay’da son yıllarda yaygın bir fenomen haline gelen estetik operasyonları anlatılıyor. Liseye giden çinli kızlar, ailelerinin de teşvikiyle estetik cerrahların masasına düşüyor bir bir…

Amaçları gözlerini daha iri yapmak, burunlarını biraz daha uzatmak. Yeteri kadar paraları varsa çenelerini de biraz çıkık görmek istiyorlar. Herbiri 119 Euro tutan bu operasyonlarlar orta halli ailelerin aylık gelirinin yarısı. Her ameliyatta biraz daha batılı kadınlara benzemeyi umut ediyorlarlar.
Operasyonların yapıldığı masalar kasap tezgahlarından farksız. Günde 60 kişi bıçak altında. Lokal anestezi ile yapılan her bir kesip biçme işlemi yaklaşık 15 dakika sürüyor.

Doktor, kızların göz kapaklarını bir iğne ile yararken soruyor: “Nasıl, bu kadar yeter mi?” “Hayır”diyor genç kız, “Biraz daha genişletemez misiniz?”



Köyden garson olmak için Şangay’a gelen iki genç kız, biriktirdikleri para ile burunlarını biraz daha uzun yaptırmak istiyorlar. Doktorlar herşeye açık, sırıtık suratlarıyla 50 yıllık tüccar gibi teşvik ediyorlar kızları. |Gerçekten çok salak gözüküyorlar böyle sırıtırken.| Burunlarının içine plastik bir protez takılıyor.


Göz kapağı büyütme operasyonu bitmiş. Dikişler alınıyor. Türk filmlerinden fırlama bir sahne: Bandaj açılıyor…Muhabir soruyor: “Şimdi benzedin mi batılı kadınlara?” “Hayır, ama kendimi böyle daha iyi hissediyorum.”

Başka birisi olmaya çalışırken yine birbirlerine benzeyen bu çinlilerin aileleri için, estetik yapılmış bir surat; daha iyi bir gelecek, daha çok para, daha mutlu! bir yaşam demek…