Günümüzde işletmelerin varlıklarını sürdürmeleri için sadece ticari anlamda başarılı olmaları yeterli olmamakta, sosyal sorumluluk almaları ve ülkenin sosyal gelişimine katkıda bulunmaları da beklenmektedir. Çünkü artık işletme çalışanları çalışırken yaşadıkları dünyaya katkıda bulunmayı, müşteriler de satın aldıkları ürün veya hizmetin kalitesi ve maddi değeri yanında işletmenin toplum ve ülke için olumlu davranışlarda bulunmasını istemektedirler. Dolayısıyla işletmeler işlerini kabul edilebilir yöntemlerle yürüttüğünü kendisini denetleme durumunda olan devlet, ortaklar, müşteriler ve benzeri kurumlara kanıtlamak durumuyla karşı karşıya kalmaktadır. Devlet, toplum, müşteriler ve sivil toplum kuruluşlarının işletmenin sosyal sorumluluk bilincinde ve yasal gereklilikleri yerine getiren bir kuruluş olması yolunda baskıları her geçen gün artmaktadır. İletişimin hızlı gelişimi ile baskının boyutunun dünya çapında olduğu görülmektedir.
