Ölüm olgusu genelde siyah ve beyaz renklerle simgelenmiştir. Bir taraftan bilinmezliğin, karanlığın göstergesi olarak siyah, diğer yandan yeni bir hayatın başlangıcı olarak beyaz.

Aslında siyah da beyaz da fiziksel açıdan birer körlük durumudur. Nesnenin üzerine düşen ışığın nesne tarafından tüm renkleri yutması sonucu siyah ortaya çıkar; bu hiçbir rengin görülememesi durumudur. Beyaz ise ters bir yolla, tüm renklerin geri yansıtılması ile, yine hiç bir rengin görülememesi yoluyla ortaya çıkar. Bu iki rengin/renksizliğin bu nitelikleri sebebiyle ölümü yansıtması manalıdır. Renksizliğin ölümün bir göstergesi olarak düşünülmesi renklerin hayata işaret ettiği, hayatı temsil ettiği çıkarımını yapmamızı sağlar. Hayat fiziksel olarak görebildiğimizken, ölüm göremediğimizdir.