bildirgec.org

şirince hakkında tüm yazılar

şakran böreği, karadut şarabı…

kahramancayirli | 07 September 2009 15:57

wowturkey.com adresinden alınmıştır.
wowturkey.com adresinden alınmıştır.

Haftaya yemek konulu bir yazıyla başlamanın iyi geleceğini düşündüm. İzmir’in iki köyünden ve bu iki köyün iki karakteristik lezzetinden söz edeceğim. Önce şakran böreğinden bahsedeyim. Malum İzmir-İstanbul-İzmir motosiklet turumda “Meşhur şakran böreği’nizi yediniz mi” benzeri bir afiş gördüğümü hatırlıyordum yol üzerinde. Sırf bu börek namına dün kalkıp Yeni Şakran köyüne gittik. Yeni Şakran, Aliağa’nın 15 km kuzeyinde, Çandarlı kavşağına varmadan, şirin, şeker bir sahil beldesi. Sanıyorum ki her köşe başında şakran böreği satılıyor, hangi börekçiden alacağımızı şaşıracağız. Etraftakilere sorunca öğreniyoruz ki sadece benzincide yapılıyor bu namlı börek, beldenin merkezindeki. Ama hakikaten lezzetli. Kıymalısı, patateslisi, peynirlisi, patlıcanlısı var, yanında bir de ayran, sahiden güzel..Tabii siz sırf bu börek uğruna onca yol yapmayın ama yolunuz oralardan geçerse şakran böreği aklınızda olsun.

kıl anne babalar

kahramancayirli | 28 August 2009 16:43

kisi.deu.edu.tr/onurgulbay adresinden alınmıştır.
kisi.deu.edu.tr/onurgulbay adresinden alınmıştır.

Dün akşam alışveriş merkezinde gördüğüm o acayip kadın düşündürttü bana tüm bunları. Küçük kızını öyle tersledi öyle tersledi ki üst üste. Bundan sonra anne baba olacaklar için ehliyet gibi bir şey çıksın istedim, onu alamayanın çocuğu olmasın istedim, ruhsal sorunları, çıkmazları olan insanların ebeveyn olmaları yasaklansın istedim.

cesmeresimleri.com adresinden alınmıştır.
cesmeresimleri.com adresinden alınmıştır.

Bilmiyorum, saçma gelecektir belki de size. Ama bana epey mantıklı geliyor. Öyle kötü anne babalar görüyorum ki etrafımda, çocuklarında ne özgüven bırakıyorlar, ne sevgi. Kötü bir davranışları olduğunda azarlamalarından söz etmiyorum, durduk yere, hiçbir şey olmadan, belki işyerlerinde başka birilerine hınçları var, kavga ettiler vs. Çocuğun senin stres topun değil ki. Abuk subuk uyarılar, toplum içinde yerin dibine sokmalar,…

Kırkıca, Çirkince, Şirince ve Ali

entheogen | 25 August 2003 13:17

Tatil dönüşü uğradığımız güzel Rum Köyü Şirince‘ye ulaşmamız biraz zor ve zahmetli oldu. Yolculuğumuzun daha başında arabanın lastiği patladı. Binbir güçlükle ezilme tehlikesiyle yolun kenarında, karanlıkta uğraşıp onu değiştirdik, tam tekrar yola çıktık ama 2 dakika bile geçmeden taktığımız lastikde patlak çıktı. Neyseki 2 yaşlı amcaya rastladık durduğumuz yerde. Onlarda oğullarını karşılamak için bekliyorlarmış yolun başında. Amcalardan bir tanesi
– Tanıdık bir lastikçi var, hemde bütün aletlerini minibüsünde taşıyor dedi.
Ama onun da telefon numarası evdeymiş. Neyse baktık bir traktör yaklaşıyor. Traktörün üzeride hayli yaşlı bir dede. Adı Çakır dede olan bu amca gerçekten adıyla müstesnaydı. Çünkü traktörden inince kefasının ne kadar kıyak olduğunu hayretle gördük. Ayakta duramıyordu bile. Gecenin bir yarısında karanlık bir yolda taktörle yaşlı ve ayakta duramayacak kadar sarhoş bir adam. Ona sordular, Allah’tan traktörüne reklam olsun diye yapıştırılmış, lastikçinin telefonu vardı, aradık geldi. Hemen lastikleri şişirdi inanılmaz bir hızla işini bitirip gitti. Yaşlı amcalarla helalleşip, yola devam ettik.Hayli geç bir saatte Şirince’ye ulaştık. Gecenin bir yarısı geldiğimizde ortalıkta kimsecikler yoktu. Sadece köyün merkezinde bir bekçi, birde restaurantı temizleyen 2 kişi vardı. Gittik konuştuk yemek istedik. Kapalı olduklarını, temizlik yaptıklarını söylediler. Hem Jandarma denetleme yapıyormuş yasak dediler. Bizde boynumuzu büküp şimdi biz “açmı kaldık yani” diyerek tam gidiyordukki arkamızdan seslendi. Sonradan söylediğine göre bizim söylediğmiz o laf, onu bitirmiş.-Gelin be yav, ben sizi aç bırakırmıyım dedi iri gözleri dolu dolu.Adı Ali doğuştan konuşması oldukça yavaş kelimeleri tane tane söyleyen Yugoslav göçmeni bir arkadaş. Bizim sormamıza gerek kalmadan
– Benim konuşmam doğuştandır ben bu köyde numuneyimdir dedi.Kendiyle barışık dopdolu bir insancık Ali. Gözleri iri boylu poslu bir 30 yaşlarında bir adam. İnanılmaz güzel bir sofra donattı bize. Envari çeşit meze patlıcan, ezme, börülce, yoğurt, ve çok lezzetli herkese 10’ar tane olmak üzere çöpşiş. Yemeklerin hepsini kendi yaparmış. Hiç yardımcısı yokmuş,-Ben her işimi kendim yaparım, istemem kimse karışsın dedi.Rica ettik oturdu bizimle oda içti içtikçe sohbet koyulaştı. Hayatı orada geçmiş.-Evim na şurası hemen lokantanın karşısı. Ben severim çalışmayı sabah gelirim tee gecenin bir yarısı dönerim dedi.
-Benim patronum biraz terstir birde by pass ameliyatı oldu epten kafayı sıyırdı dedi.