bildirgec.org

şiir dergileri hakkında tüm yazılar

Muaf şiir dergisi VI

kahramancayirli | 21 September 2010 09:40

Muaf şiir dergisinin kıpkırmızı altıncı sayısı yayımlandı. Beğendiğim şiirleri onlarca fotokopileyip iplere asmak gibi bir hayalim vardı. Bu yeni sayı buna imkan tanıyor. Peki hangi şiirleri asmalı ipe? Sayalım. Yusuf Alper’in Yol, Veli Düdükçü’nün Bahçesizlikler Bahçesi III, Kaan Koç’un İç Ses ve en çok da Küçük İskender’in Azılı Aşklar Şatosu isimli şiirlerini. En çok Azılı Aşklar Şatosu’nu. Ben bu sayıda en çok bu şiiri sevdim.

“Bir “okurum” olduğunu düşünmüyorum”

kahramancayirli | 15 August 2010 10:53

Bir dergide şiirinin yayımlandığını öğrenince dergiyi koşup aldığım ikinci genç şair de Onur Akyıl’dır. Ne mutlu bana ki kısa bir röportaj yapma şansını yakaladım. Lafı yine kısa kesiyorum, iyi bir genç şairle sizi tanıştırmanın mutluluğu…

-Yeni vietnam mektupların var mı, onlar ne zaman okur karşısına çıkacak?
– “Okurla buluşmak” yönümü tarifleyen bir ifade biçimi değil. Çünkü; her şeyden önce bir “okurum” olduğunu düşünmüyorum; öyle olsaydı da onla buluşmayı değil rastlaşmayı yeğlerdim. “Buluşmak” karşılıklı olarak pazarlamaya tabi olmanın / kalmanın neticesi edebiyatta. Kaldı ki buluşmak için bir de buluşma noktasına, zamanına ihtiyaç var ya, iş bu karşılıklı sözleşme kimse için iyi değil. Bir bakarsın uyumadan önce elindeyim; bir bakarsın başkası benim elimde. Okur olarak da kimseyle buluşmak istemem. Rast.

on yedi ilinti

kahramancayirli | 06 June 2009 11:31

1-Haziran da geldi. Haziranda yılandan, ramazanda imamdan korkacaksın, der eskiler. Çok sıcak, hava.
2-2006 Cemal Süreya Şiir Ödülü’nü kazanan “Çok Tanrılı Sular” adlı şiir dosyası, Komşu Yayınları’nca yayımlandı. Kitabın yazarı Kaan Koç, 86 İstanbul doğumlu. Ve halen Kocaeli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde öğrenci. Epeydir dergilerde ismine rastladığım bir genç. Bir an önce okumalı.
3-Şu ana dek okuduğum kitapların arasında en güzeli hangisiydi? Bu soruyu çok defa sordum kendime. İlk sorduğumda içimdeki yanıt: Orhan Kemal – El Kızı idi. Belki de insan küçük yaşlarında kitaplardan daha fazla etkileniyordur. El Kızı’ndan gerçekten çok etkilenmiştim, belki bir de yanında Yaşar Kemal – Karıncanın Su İçtiği (Bir Ada Hikayesi 2)’nin ismi anılabilir. Yaşar Kemal’in dili su gibi hakikaten. İnsan o kalın kalın, karınca duası gibi küçücük harflerle basılan romanları nasıl bitirdiğini çözemiyor. Edebiyatın büyüsü de bu.
4-İhsan Oktay Anar’ın bir internet sitesi var artık. Yeni açılmış olmalı, çünkü ben google’da sık sık Anar’ı arattırıyordum. Belki yeni bir gelişme, bir kitap vs. Anar’ın tavrı çok hoş. Beş güzel kitap yazdı, tek röportaj yok. Edebiyat büyülü kalmalı. Bir de diğer yazarlara bakın, aynı soruları aynı yanıtları tekrar tekrar tekrar… İnsanda kitap okuma heyecanı kalmıyor. Allahtan şairler böyle değil. Yoksa şiir de okunmazdı.
5-Aylin Aslım’ın yeni albümünün ilk klibi “Sen mi” şarkısına geldi. Daha sert bir müzik, ama sözleri sevmedim (sözleri bayat bence şarkının). Şarkıya da alışamadım daha. Mtv Türkiye’nin sitesinde var, klip.
6-Metis Yayınları’nın internet sitesinde gezerken Ahmet Güntan’ın bir şiirine rastladım. Bence çok etkileyici ve çok öz. Buraya alıntılamak istemedim, isteyen adresten okur, diyerek. Epeydir hiçbir şiirden bu denli etkilenmemiştim.
7-Dün gece yağmur yağdı. Evin tüm pencerelerini açtım, yağmur kokusu içeri doluştu. Yağmur kokusuyla uyudum.

yaşar alptekin, reha yeprem ve diğerleri

kahramancayirli | 14 January 2009 14:31

yaşar alptekin
yaşar alptekin

dün internette gezinirken yaşar alptekin’in hac fotoğraflarına rastladım. yaşar alptekin, sizin de muhtemelen tanıdığınız 80 ve 90ların gözde manken ve oyuncusu. 2000li yıllarda ise kadın programlarında dini ritüellerini nasıl yerine getirdiğini anlatır oldu.

reha yeprem
reha yeprem

ki nedense yılan yollu beynim bana derhal reha yeprem’i hatırlattı. zehirli bal adında bir kitap da yazmıştı hatta, işte genç bir erkek mankeni hangi tehlikeli tuzakların beklediğine dair. en son samanyolu televizyonunda eşiyle birlikte bir programı sunarken rastladık kendisine. bu yakışıklı adamların orta yaşlarından itibaren din’e bu kadar yaklaşmalarının sebebi (belki geçmişte de yakınlardı ama bu denli açığa çıkarmıyorlardı) ne olabilir ki. şöhretin bir gün kaybolacağı endişesi, insanın düşmekten tırsacağı büyük manevi boşluk korkusuyla birleşirse bu tür gelişmeler olabilir. zaten bu tür u-dönüşleri yapan birçok insan vardır etrafınızda, o iki manken göz önünde oldukları için dikkatimizi celbetmiş bulundu.

mustafa, tarkan, ziynet ve yine şiir elbet.

kahramancayirli | 03 November 2008 16:05

ziynet salinin yeni şarkısı çok hoş.
ziynet salinin yeni şarkısı çok hoş.

güncenin yeni albümü çıkmış: su. sözü müziği sezen aksuya ait olan nezaket şarkısı da kliplendirilmiş. şarkının üç en fazla dört sözcüğünü duyunca hemen anlıyor insan nezaket’in bir sezen aksu şarkısı olduğunu. ama sanki biraz aceleye gelmiş, aksu’nun diğer bazı şarkılarının karışımı gibi geldi bana. belki de dinledikçe alışırız.
ziynet sali de yeni albümüyle çıkageldi. herkes evine, kliplendirilmiş bu albümde de. ben şarkıyı çok beğendim, radyo radyo geziniyorum şarkıya rastgelmek için. klipte artık resmen jennifer lopez’i izliyoruz. çok güzel.
can dündar’ı oldum olası hiç sevmem. insanlar sürekli açıklama yapıp duruyorlar, acaba bu filmin tanıtımı için daha önceden planlanmış olabilir mi, masumca soruyorum sadece. yanılıyorum belki de.

hayalet ev, gün ortasında arzu ve şiir dergileri

kahramancayirli | 08 March 2008 18:01

asuman suner’in hayalet ev’i beklediğimden de öte, nefis bir kitap hakikaten. giriş kısmından sonra nuri bilge ceylan filmlerini öyle bir çözümlüyor ki ağzım beş karış açık kaldı. ki daha zeki demirkubuz’un masumiyet’ine odaklanacağı kısım var. çok iyi.
hayalet ev’in peşinden behçet çelik’in gün ortasında arzu’sunu alıp okuyacağım. böylece behçet çelik öykücülüğü hakkında tasarladığım makalemi kaleme alabilirim.
değişik şiir dergilerine bakınıyorum bu sıralar bir de.