bildirgec.org

sığır hakkında tüm yazılar

yarı insan yarı inek embriyo

makaleci | 03 April 2008 07:45

Bu da mı oldu? dedirtecek bir adım! İngiltere’de Newcastle Üniversitesi bilimadamları İnsan ve sığır hücrelerinden oluşturulan embriyolar elde etti. Yaşam süresi üç gün ile sınırlı olan bu embriyolar sayesinde Parkinson ve Alzheimer gibi hastalıklar başta olmak üzere bir çok hastalığın tedavi sürecinin araştırılabilmesi için geliştirildiği açıklandı. Bu embriyolar ile yasal düzenleme İngiltere’ de gündemde, buna göre; embriyolar sadece araştırma amacıyla geliştirilebilecek ve bu yaşam sürelerinin 14 günün ötesine geçmesine asla izin verilmeyecek. Detaylar burada ve şurada

Frankenstein gıdalar

delihayat | 04 March 2008 10:41

İngiltere Bristol yakınlarındaki bir markette kopyalanmış inekten doğmuş olan bir sığırın eti bu hafta satışa sunulacakmış. Bu tür çalışmalara karşı olanlar klonlanmış gıdalara Frankenstein gıdalar derlerken bilim adamları ise bunu yüksek kalitede besin üretmek için iyi bir yol olarak gösteriyorlar. İlk memeli hayvanın 1996′da klonlandığı düşünülürse ne kadar hızlı ve ne kadar çok yol alındığı yada klonlamanın nerelere varabileceği ürkütücü bir hal alıyor. Haberle ilgili link

BOVİZM

EUQON | 10 September 2007 11:07

BOVİZM

Kendimi bildim bileli sıkılınca ‘mö’lerim (alın size malzeme sevgili beni sevmeyenler 🙂
“Ööööööfff” demem, “oooooof” çekmem, “ammmaaaaaağğğn” demem, “möööööööö” derim. Nedendir bilmem, tuhaf bir şekilde beni rahatlatır.

Artık bunu felsefi boyutta inceleyip derinine inerek bir diyalekt kıvamında yaşamaya karar verdim (ne haddimeyse).

BOVİST MANİFESTO

  • Her şey kişinin inandığı kadar gerçektir, ancak o kadar gerçek olabilir.
  • Aslında insanlar olarak yaşadığımız hayat oldukça basit, biz komplikeleştiriyoruz.
  • Sorunlara öngörülen çözümler ne kadar basit olursa, sorunun çözümü o kadar kolaylaşır.
  • ‘Basit’ indirgenmiş bir hal değildir, tam tersine çoğu zaman “basitleştirmek” için (sözkonusu olguyu) geliştirmemiz (improve etmemiz) gerekir.

Efendim, deneyin evinizde, ama ilk denemenizde yanlız olmanızı tavsiye ederim. Tercihan iyi bir yemekten sonra (o zamanlar olayın özüne daha kolay inildiğini müşahade ettim), hafif rehavet çökmüşken rahat bir yere oturun. Tamamen ruhunuzun derinliklerine inmeye çalışın. Kendinizi sığlığın derinliklerine bırakın.