sömestr tatilinde “iqra”(oku!) emrini bıraktım, “imşi”ye uyarak yürüdüm, yürüdüm; hedefim internet kafeydi. orta okulun ilk sınıfında, hem de okulda müptelası olduğum half-life’ı oynamaktı tüm amacım, 2 senedir oynamıyordum, paslanmıştım ama hala çok güzel adam öldürüyordum. şartlamıştım kendimi, pusudaydım; gelirse biri işi bitecekti. o kadar konsantre olmuştum ki, yanımda oturup sigara içenin kim olduğuna dikkat dahi etmedim. 2,5 saat geçmişti, kalkma zamanı gelmişti; nasıl bir sigaraysa o tüttü de tüttü ben oynamaya çalışırken. giderayak ilk kez gittiğim bir yerde kavga çıkarmak istemezdim, ama uğraştıktan sonra sigarayı üstüme sindirmeyi başaran kişiyle tanışmak istedim. 8 yaşında olduğunu duyduğumda,tabii ki de güldüm; “ne oğlum o sigara,habire içiyorsun?” diye çıkıştım doğal olarak, kolay avdı 8 yaşında bir çocuk ama yaşından beklenmeyecek bir ciddiyetle “sanane” dedi. o ciddiydi ama davranışı ve sigarası o bedende komik duruyordu. anlatmaya çalıştım. o artık büyümüştü, zaten “banane”ydi ve arkası vardı. 8 yaşında bir çocuk tarafından tehdit edildim. yapacak birşey yoktu, güldüm.