SAKANA
SAKANA

Su ile birleşen yeşil sabunun, kokusu yayılırdı etrafa. Kazanların altındaki alevleri seyrederken, yüzümüzün acıdığını hisseder, elimize bir parça kil alıp, onu ovalardık. Oturduğumuz yerden kalkar, kazanların, kaynar suyunda yüzen, bembeyaz olmaya yüz tutmuş çarşafları sopa ile şöyle bir karıştırır sonra sopaları çarşaflardan kurtarmaya çalışırdık. Kazanın içindeki su dönerken, çarşaflar engellerdi bu dönüşü.İşi, eğlenceye dönüştürmek hünerdi. Anam, kazanların içinden çarşafları çıkarıp, sakananın ortasındaki taşların üzerine koyarken, topacı getirmemiz için seslenirdi.