Malumunuz ucu bucağı olmayan bir alemin,sanal alemin kalifiye elemanlarıyız.

bakınız ve ne demek istediğini anlayınız!!!
bakınız ve ne demek istediğini anlayınız!!!

Her geçen gün katlanarak çoğalan içeriğin barındığı,doğru veya yanlış binlerce bilginin bulunduğu ve bir o kadar da doğru veya yanlış adamın günde yüzlerce kez girip çıkmasından oluşan bir alem. Kanunlar,ki onlar her şeye cevap verebilen insanlığın menfaatini düşünen yüce olgulardır,onlar bile bu garip alem karşısında “delil yetersizliği” “kanun yok” “suç teşkil etmiyor” “şikayetçi olunmamış” gibi garip gerekçelerle yırtmaya yelteniyorlar. Onlar dediğim kanunlar.Bu olayın toplumsal boyutu idi, bir de bunun bireysel boyutta karmaşa içeren yanları var. Misal duygular,bir gülen surat sizin güldüğünüzü ne kadar anlatabilir? 2 surat koyduğumuz zaman uzun süre mi gülüyorduk yoksa çok sesli mi gülüyorduk? Yazılan yazılarıda okurken sadece yazanı gördüğümüz için,yazıyı yazanı envai çeşitruh hallerinden içine sokuyoruz. Sonra kendi anlamak istediğimiz gibi anlıyoruz. Kızan surat atıyoruz!Konuşurken insanın ses tonu önemlidir söylediği şeyi hangi ses tonu ile dile getiriyorsa o derece şiddetlidir. Ama bunun sanal alemin çoğu ortamında mümkünü yok. Tabiki mühendislerimiz bilek güreşi yapabilen bir sanal kol icat ettilerse ses tonunu birebir yansıtan aygıtıda icat eder ve bireysel kullanıcıya sunarlar…
Tabiki kayıt cihazları sesleri organik olarak muhafaza etmiyorlar. Yine organik. Yani elektronik aksamlar içinde kayıt altına alınan ses,cihazın kendi bildiği yoldan ve kısıtlı çeşitlilikteki bir kombinasyondan yayınlanıyor. Nota bilgim olsaydı daha derine iner bir kaç örnek verebilirdim.