Lazlar deyince aklımıza hemen uzun burunlu, güleryüzlü, mizahi Temelle birlikte O güzel fıkraları gelir. Bununla birlikte bir de çoğumuzun bilmediği bir husus var. Mesela Trabzonlular genelde laz olarak bilinir fakat Trabzonda laz yoktur. Lazların genel olarak Gürcü göçmen oldukları bilinmekle beraber, konuştukları Lazca dilinin de Gürcüce ye oldukça yakın olduğu anlaşılmıştır. Lazların ülkemizdeki yerleşim alanı ise sanıldığı gibi Trabzon Rize bölgesi değil, Rize ile Artvin’in bir bölümü ile sınırlıdır. Mesela Rizenin de Pazar ve Ardeşen ilçelerinde Laz sayısı oldukça fazla olsa da ülkemizdeki toplam laz sayısınında 250 000 civarında olduğu düşünülmektedir. Bazı kaynaklarda Lazların rum olduğu söylense de bu genelde kabul görmemekte ve Gürcü oldukları kanısı daha ağır basmaktadır. Lazca dilinde de bunun izleri görülmektedir. Kendilerine özgü dergileri ve etkinlikleri de vardır. Atmaca kuşu lazlar için oldukça fazla önem taşımaktadır.
rize hakkında tüm yazılar
Rizenin harika yöresel yemekleri.
guney01 | 23 May 2008 23:32
Karadeniz insanının harika yöresel yemekleri rizede hayat buluyor gerçekten.ağzım sulandı.yemeklere buradan ulaşabilirsin.
lahana haşlama
Snowboard değil Lazboard. Snowboard icat olmadan önce Lazlar kayak yapmayı biliyordu.
salahana | 28 January 2008 17:12
http://www.karalahana.net/index.php?option=com_content&view=article&id=2471:Snowboard%20degil%20Lazboard&catid=25:Karadeniz&Itemid=61
Nürnberg’i Lazlar basacak
salahana | 22 January 2008 15:16
http://www.karalahana.net/index.php?option=com_content&view=article&id=2396:nurnberg%20lazlar%20belgeseli&catid=31:K%C3%BClt%C3%BCr%20sanat&Itemid=62
Cemal gülas ve Datvi
Chat Noir 1 | 04 January 2008 23:00
Cemal gülas bir belgesel yapımcısı ve fotoğrafçı. Annesi vurulduktan sonra datvi isimli sevimli ayı yavrusunun bakımını üstlenmiş. Köpeği pars ve datviyle beraber rizede huzur dolu bir yaşam kurmuşlar kendilerine. Datvi’ye kendi elleriyle süt içirmiş,birlikte derden balık avlayıp,ormandan kestane toplamışlar,ağaçlara tırmanmışlar.Aynı bir evlat gibi ona ihtimam göstermiş,sevgi vermiş.TRT’de yayınlanan belgeselin bir kısmını izlemiştim. Datvi çok sevimliydi,cemal bey ve parsla oyunlar oynuyorlardı.Ancak datvi büyüdükten sonra insana çok alıştığı bu nedenle köye gidebileceği ve insanlar tarafından vurulabileceği düşüncesiyle doğal ortamından ve baba gibi sevdiği cemal beyden koparılarak bursa Karacabey ayı rehabilitasyon merkezine götürülmüş. Bence doğal ortamında cemal beyle kalmalıydı.Kim orada ona o kadar sevgi gösterebilir ki.Üstelik açık araziyle orman bir olur mu. Ancak cemal beyin girişimleriyle cemal beyin oturduğu yerde ayrı bir rehabilitasyon merkezi kurularak datvi de oraya alınacakmış.Umarım öyle olur.Datvi doğal yaşama özelliklede cemal beyin yanına geri döner. Cemal bey gibi içi hayvan ve doğa sevgisiyle dolu merhametli insanların olduğunu bilmek,görmek beni sevindiriyor.
Bence insanlar hayvanlardan daha acımasız ve vahşi.Hayvanlar sadece korktukları ya da aç oldukları için saldırırlar. Ama insanlar öyle mi! İnsanların karşılıksız sevgi ve şevkati bulabileceği tek yer onların yanı bence.Kıymet bilirler, değer ve huzur verirler,karşılıksız severler. Ben hayvanlara karşı duyulan bu merhamet ve sevgi duygusunun Allah tarafından verilen bir hediye olduğunu düşünüyorum.Çünkü herkes onlara baktığında benim gibi merhamet,huzur ve sevgi hissetmiyor. Sokak köpeklerinden rahatsız oluyorlar,balkondaki ekmekleri aşağı düşüren kuşlardan,çöp karıştıran kedilerden,horoz sesinden bile rahatsız oluyorlar. Bende bu insanlardan rahatsız oluyorum. O yüzden bu bir hediye. Ben hayvanları çok seviyorum. Bazen bu tür insanlardan da daha fazla. Umarım böyle insanlar inin cinin top oynadığı kuş uçmaz,kapısının önünden kedi köpek geçmez yerde kendileri gibi ruhsuz komşularla beraber otururlar.Tam istedikleri gibi. Oysa evdeki yemek artıklarını yada ekmekleri kedilere köpeklere verseler köpekler hırlamaz aksine mahalleyi bekler korurlar. Yada herkes evine bir kedi alsa, hepsinin sıcak bir yuvası olur.Onlar da o göz o kalp nerde? Ben hayvanların kısırlaştırılmasına da karşıyım. Ben ne hakla bir kedinin ya da köpeğin annelik hakkını elinden alabilirim ki? Sokak hayvanlarını kısırlaştıracaklarına herkes evinde hayvan beslesin ya da kısırlaştırılmayacakları sevgi ve ilgi görecekleri gerçek barınaklar çoğaltılsın. Kısırlaştırmaya çok meraklılarsa hapishanedeki katilleri yada tımarhanedeki kaçıkları kısırlaştırsınlar.
Kişisel yorumlarımın ardından basından topladığım cemal bey ve datvi ile ilgili haberlere yer vermek istiyorum:
Bir, iki, üç, dört, beş, altı
Videolar ise burada
Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on, onbir.
Şimşirli Köyü’ne dair bir değerlendirme
nebilim | 06 October 2007 21:12
http://www.nebilim.net/2007/10/ab-hibesini-reddeden-imirli-ahalisi-var.html
Rizeli vatandaşlar AB fonundan gelen 350 bin avroyu reddetti. Neden mi? İşte fıkra gibi bir gerçek…
tenedian | 06 October 2007 00:45
http://www.aktifhaber.com/news_detail.php?id=135086
Zili çalan herkese kapıyı açıyoruz
penguen06 | 26 September 2007 22:49
http://www.ntvmsnbc.com/news/421032.asp
KAMYONETTE SU KEYFİ!
pre | 01 August 2007 11:07
http://www.gencturkhaber.com/v1/haber.php?id=171894
RİZE PERİŞAN DURUMDA
werryy | 02 July 2007 17:27
http://www.milliyet.com.tr/content/galeri/yeni/goster5.asp?galeriid=1315