bildirgec.org

rebecca hakkında tüm yazılar

Rebecca (1940)

queennothing | 24 July 2011 18:20

İngiliz Korku Sineması’nın bir numaralı yönetmeni Alfred Hitchcock, 1980 senesinde yaşamını yitirene dek onlarca yapıma imza atmış ve yüzlerce filme ilham kaynaklığı yapmıştır. Usta yönetmenin 1940 senesinde sinemaseverlere sunduğu drama filmi “Rebecca“, Hitchcock’un en iyileri arasında yer alıyor. Daphne Du Maurier’in romanından Robert E. Sherwood ile Joan Harrison tarafından uyarlanan filmin yapımcı koltuğunda David O. Selznick oturuyor. Sanat yönetmenliği Lyle R. Wheeler, düzenlemeleri W. Donn Hayes, müzikleriyse Franz Waxman tarafından yapılan filmde 1989 senesinde kaybettiğimiz Oscar Ödüllü İngiliz aktör Laurence Olivier, Japonya doğumlu aktris Joan Fontaine, 1972 senesinde yaşamını yitiren aktör George Sanders, Avustralya doğumlu aktris Judith Anderson, Nigel Bruce, C. Aubrey Smith ve Reginald Denny rol alıyor. Yaklaşık 1,5 Milyon Dolarlık bütçeyle tamamlanan film En İyi Kadın Oyuncu, En İyi Erkek Oyuncu, En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu, En İyi Yönetmen, En İyi Sanat Yönetimi, En İyi Düzenleme, En İyi Görsel Efekt, En İyi Senaryo ve En İyi Müzik dallarında Oscar adayı olurken En İyi Film Oscarı’nı kazandı.

Kitaptan Sinemaya…

AsetilCoa | 13 September 2010 14:35

Kitaptan sinemaya film uyarlamak cesaret ister. Çünkü kitapta ayrıntılı ve uzun uzun anlatılan bölümler filmde kısa kesilir. Belki sizi kitaba aşık eden o ufak ayrıntılar senaristler tarafından önemsiz görülebilir. Ya da kafanızda yarattığınız karakterlerin filmdekilerle alakası yoktur. Hele ki kitabı okuduktan sonra filmi izlerseniz kitaptaki büyüyü asla filmde bulamazsınız. Zaten bu uyarlamaların çoğu da başarısız olur.

Ama bazı filmler var ki en az kitapları kadar başarılılar. İngiliz The Guardian gazetesinin 2006’da listelediği “En iyi 50 uyarlama film”.

Aşağıda da bu filmlerden birkaçını bulabilirsiniz.

1984

A Clockwork Orange

Fight Club

Korkmayınız, Sir Alfred Hitchcock!

queennothing | 08 February 2010 15:44

1890 senesinde doğan William ve 1892 senesinde doğan Eileen’den sonra William ve Emma Jane Hitchcock çifti, 13 Ağustos 1899 senesinde Alfred Joseph Hitchcock adında bir oğlan çocuğu dünyaya getirdiler. İngiltere’nin başkenti Londra’da, Leytonstone’da yaşayan aileyi tanımlayabilmek için herhangi bir dilde kelime bulmak ya da tamlama yaratmak zor. Zira baba Hitchcock, ağabeyinin adını verdiği Alfred‘inin üzerinde çeşitli olgunluk deneyleri uygularken, anne Hitchcock, Katolik aklıyla küçük oğlunun Tanrı korkusuyla kuşatmaktaydı. Sonuç olarak, her ikisi de evlatlarının sinemacı olacağını, hatta sinemacı olmakla kalmayıp, sinemanın en korkunç, en ürkünç kişisi olarak, ‘gerilim’ diye bir tür yaratacağından (mübalağa) haberdar değildi.

1899, Londra doğumlu Alfred, çocukluğunu ailesiyle birlikte, yine Londra’da geçirdi. Katolik terbiyeyle büyüyen Alfred, daha okula bile gitmezken, ‘nomal’in dışında, farklı olan babasının tuhaf davranışlarına adeta maruz ve sonrasında alışmak zorunda kaldı. Baba William’ın eline bir kağıt parçası tutuşturup, karakola yolladığı Alfred, babasına göre, parmaklıklar ardında geçirdiği zaman içerisinde ‘suç işleyen cezasını bulur’ felsefesini anlaması gerekiyordu. Küçük adamın sahip olduğu tek şey ise polis fobisi olmuştu.
St. Ignatius College ve sonrasındaLondon Couty Council Cshool Of Engineering and Naviigator’de mühendislik eğitimi gören Alfred, 14 yaşındayken babasını kaybetti. Annesiyle yalnız kalan Alfred, reklamcılık ve fotoğrafçılıkla ilgilendi ve 1920’de Paramount Pictures‘a girdikten sonra kararını verdi; Alfred Hitchcock, dünyaya yönetmen olmak için gelmişti.