Ankaradaydım.akşam üstüydü.dostumla birlikte.

İstanbulun kalabalığında boğuluyordum…
atla gel .özledim zaten. ikimizede iyi gelir dedi
atladım…
Ankaradaydım.Akşam üstüydü.
telefonum çaldı…
-evleniyorum
-hayırlı olsun
-bunu beklemiyordum
-neydi beklediğin???
-beni hiç anlamadın…

iş arkadaşımdı.hiç hoşlanmamıştım ilk karşılaşmada.kendini beğenmişti.bende öyleydim.anlaşamazdık…
aylar geçti
utana sıkıla benden hoşlandığını söyledi.
güldüm.
ben hoşlanmıyorum nolucak dedim
sustu…
gülümsüyordum
çıktı.

mutluydum.çünkü aşık olmuştum ilk karşılaşmada hoşlanmadığım adama.aşık olmuştum ilgisine,ela gözlerine.o herkesin gözdesi,istediğini istediği zaman elde eden adam pervaneydi yanımda.şimdi beni sevdiğini söylüyordu…bunu kullanmalıydım…içimdeki şeytan daha fazla kırbaçla bu aşkı diyordu.yeter bende istiyorum dedikçe devam etmemi söylüyordu durma devam et…
durmuyordum…

gözgöze bile gelmiyorduk artık.bakmıyordu yüzüme.bense en umursamaz tavırlarla en mutlu maskemi takıyordum.neden acı çektiriyordum ona? kendime?
gerçekten beni inandırmasınımı istiyordum bu aşka…ya sandığım gibi değilse?ya geçerse?ya temenni giderse?
eğer öyleyse doğru yoldaydım.devam etmeliydim.
günler geçiyordu.ben işten çıkıyordum o geliyordu,o çıkınca ben teslim alıyordum.
kader kimden yanaydı bilmiyordum.tahmin edebiliyordum ama benden değildi…
2 ay 16 gün geçti…
odamda bir not
bekleyeceğim seni.git uyu önce.dinlen yorulmuşsundur.16:00’da hastanenin önündeki cafede.gözlerine bakmayı çok özlediğimi söylemek için.bekleyeceğim seni…

radyoda bir şarkı….söyle buldunmu aradığın aşkı söyle
yoksa yalnızmısın sen yine…
yalnızdım…
gururum,yersiz kibirim,nedendi bu aşkı bunca zaman erteleyişim?
şimdi gitmeyi çok isterken gidersem gururumu yarı yolda bırakıp ona haksızlık etmeyecekmiydim?
ya gitmezsem,kendime yapacağım haksızlıktan öte ne olacaktı?
bir soru yumağı kafamda…napıcaktım?
çıktım odadan.
evdeyim.duş aldım.uzandım.uyuyamadım.kalktım bişeyler atıştırdım.biraz okudum.kafam başka yerdeydi okuduğumu anlayamadım.
yorgundum zorlada olsa uyumalıydım…
12:00 gibi uyuyakaldım.tam 15:30’da uyandım.
lanet olsun.daha hazırlanıcam…
çok güzel olmalıyım.ne giyeceğim?trafikte var.offff…
bi dakika ya gidiyormuyum?

evet hazırım.nerde arabanın anahtarı?hah burdaymış.bu elbise olmuşmu ya?çok mu süslendim meraklılar gibi..?
offf hadi çık geç kalıyosun ela…

saat 17:00
gitmişmidir?
cafedeyim…
oturuyor:)
-merhaba
gülümsüyor…
-hoşgeldin
bekleyeceğim dediğin için,ayıp olmasın diye ne söyleyeceksen söyle çok vaktim yok gibi hazırladığım cümleler aklıma bile gelmiyor…
gülümsüyorum.
-hoşbulduk

2 yıl geçiyor aradan mütemadiyen mutluyuz.
evlenmek istiyor.kızımız olur hem(çocukları çok sevdiğini biliyorum)
-eee bişey söylemeyecek misin?
bende istiyorum ama susuyorum.gururdan değil bu kez çaresizlikten
beni sevdiğinden artık emin olduğum güzel,sağlıklı kalbine seni daha çok seven delik kalbim evet diyemiyor…
susuyorum…
3ay daha geçiyor.hastayım.arada soluğum kesiliyor.kalbimdeki defektten sızan kirli kan bu aşkı kirletiyor.ritmi bozuk seyredecek bu sevdanın belli.elimden hiçbirşey gelmiyor…ilişkimiz zaman zaman soluk bile alamıyor..
ne kadar aptalmışım.gururuma yenilmesem,onu daha çok görecek,ela gözlerine daha çok bakacak,ellerini daha çok tutacaktım…beraber daha çok film izleyecek,ona daha çok hediye alacaktım…o bana daha çok gül verecekti.kırmızı…kıpkırmızı…