Güney Afrika ‘ da yapılan 2010 Dünya Kupası ile sadece futbola değil , bir süredir üzerinde düşünmeye ara verdiğim yada bile bile ihmal ettiğim konulara da kafa yorma fırsatı buldum…Bunların en önemlilerinden biri , ilk delikanlılık yıllarımdan beri dikkatimi çeken ve televizyonda her görüşümde içimi sızlatan açlık , sefalet ve yaralanama yada ölüm olayları içinde çırpınmakta olan Afrika uluslarının makus kara talihleriydi..Gana ‘ nın çeyrek finalde 120. dakikada atamadığı direkten dönen o penaltıyla tarih tekerrür etmiş , bir kere daha Afrika ‘ nın makus kara talihi de direklere takılmış ve kaybeden yine onlar olmuştu…Oysa kendi yaşantımın hay huyu içinde göz ardı ettiğim bu yaşlı kıta , bir zamanlar ne kadar da çok canımı acıtmıştı.. Dünyaya şimdiki zamandan çok daha masum gözlerle baktığım o ilk yıllarımda bir korku yada gerilim filminin istenmeyen sahnelerine gözümü kapattığım gibi kapatmışım daha hayat dolu şeyler görmek isteyen çömez gözlerimi… Şimdi çok daha iyi anlayabiliyorum bunu..