bildirgec.org

pkk terör örgütü hakkında tüm yazılar

İKİZ YASALAR

| 13 June 2007 09:21

İKİZ YASALAR İkiz Yasalar diye isimlendirilen yasalar Ecevit hükümetince hazırlandı, AKP hükümetinin önerisi ile Mecliste onaylandı. Bu yasalara batı demokrasilerinde “self-determinasyon” deniyor. Yani milletlerin kendi kaderlerini kendisinin tayin hakkı. Buraya kadar sorun yok. Birleşmiş Milletlerce önerilmiş ve 45 yıldır onaylanmayı bekleyen İkiz Yasalar, bu yasama döneminde ABD’nin isteği ile yürürlüğe girdi. Yasalaşmaması için kimi siyasi partiler, akademisyenler hukukcular çok gayret sarf etti, ama güçleri yetmedi. Yasa öyle bir zamanda çıktı ki, durdurmak çok zordu. AB pisikolojik savaşının televizyonlarda her gün işlendiği bir dönemdi.O sıralar AB üyeliği için kamuoyu desteği %70 leri buluyordu. Toz duman içinde, meclisteki büyük bir başka partinin desteği ilede(CHP) teklif yasalaşti. Hatırlarsınız Diyarbakır Belediye Başkanı Baydemir,büyük bir cürret göstererek Batman petrollerinin kullanımı hakkının kendilerinde olduğunu açiklamiş ve tepki toplamişti. Baydemir aslında meclisten geçen bu yasa ya dayanarak bunu söylemişti. Hatta bu konuyu raporlaştırmak üzere Birleşmiş Milletlerden iki veteran (kıdemli memur) gelmiş ve Güneydoğu ile ilgili raporunu hazırlayarak BM’ye vermişti. Yazmamin nedeni; önümüzde seçimler var. PKK/Kongragel temsilcileri bağımsız aday olarak Meclisimize önümüzdeki dönemde gireceklerdir. Seçilen bu milletvekilleri(ki milletvekili demeye dil varmiyor) Mecliste İkiz Yasaların kendilerine verdiği hukuki dayanaktan yararlanarak, PKK nin her türlü talebini önce Meclise getirecekler, sonra Birleşmiş Milletlere taşıyacaklardır. Derhal senaryolaştiralim bu konuyu. Diyelim ki,ordumuz bugunlerde devam eden operasyonu seçim sonrasina kadar sürdürdü ve kışa kadar devam ettirdi. Bizim Mecliste sözünü ettiğimiz “PKK destekçisi milletvekilleri” BM’den askeri müdahale isteyebileceklerdir . Çünkü İkiz Yasalar böyle durumlar için çıkarılmıştır. Değilse bu yasalar başka ne işe yarar? Eğer önümüzdeki meclisin yapısı AB ye ve ABD ye bağlilik yemini eden Tanzimat zihniyetindeki partilerden oluşursa,ki öyle görünüyor. Zaten öteki dünden teşne. İşi gücü bırakmış Türk Ordusu ile sinir harbi yaşiyor.Hükümet olmasına rağmen Irak politikası yok. Amerika’dan talimat bekliyor. Güneydoğu/Irak meselesini Ordunun üstüne yıkmış. Öte yandan Ordunun inisiyatiflerine mani oluyor.ABD ye Tezkerenin verdiği kompleks le şirin görünmeye çalişiyor. İnşallah buna benzer günleri yaşamayız. Ama tarihimize baktığımızda yaşadığımız görülüyor. Osmanlı son Meclis-i Mebusanı İngilizler tarafından basılmadan önce Mebusanda buna benzer hususlar tartışılıyordu. O zaman da Avrupa’dan “hakkaniyetli barış anlaşmaları” bekleniyordu. Hatta Ermeni mebuslardan biri “Osmanlı Bankası ne kadar Osmanlı ise bende o kadar Osmanlıyım” diyordu. Varın bizim “gözlemci milletvekilleri” neler isteyecekler siz düşünün.