80’lerde doğan her çocuk, 90’ların başlarında bir nevi efsane bir rekabete (genelde psikolojik) tanıklık etmişlerdir, yahut bizzat aktörleri olmuşlardır : bemeks vs. kontra..

bir bmx sahibi olarak oldukça objektif yazmaya çalışacağım.

bisikletimi çok seviyordum, süper bir bisikletti, allah bisikleti olmayanları sevmez.

cıvımayalım ya. neyse.

efendim, önce gelin bmx lere bir göz atalım. bunlar dolma (ve renkli) tekerlekleri, sağlam gidon ve gövde yapıları, rahat ve güvenli bir sürüş sağlamaları (breh breh..) ve herşeyden önemlisi söylemesi inanılmaz tatmin edici (oh yeah!) isimleri ile dönemin bir nevi karizma timsali bisikletleriydi. “bisikletin var mı?” sorusuna verilen evet cevabının ardından “ne marka?” sorusunun beklenip, ve o beklenen soru gelince de kafayı şöyle bir kaldırıp, “ölürse ölsün” diyen ivan drago misali “bemeks!” demenin verdiği hazzı çok az şey verirdi netekim.. (abarttım mı ne..)