bildirgec.org

pars hakkında tüm yazılar

pars nedir ?

karakalpak | 10 July 2008 11:15

Leopar (Panthera pardus), Pars olarak da bilinir, kedigiller (Felidae) familyasından Panthera cinsinin 4 büyük kedi türünden biri. Önceleri leopar, aslan ve panterin melezi olduğu düşünülüyordu. Leopar ismi de Latince Leo (aslan) ile panter manasında kullanılan Pard kelimelerinin birleştirilmesiyle oluşturulmuştur. İlk doğa bilimciler leopar ve panterleri renkleriyle değil de panterin daha uzun olan kuyruğunu dikkate alarak kuyruk uzunluklarıyla ayırmışlardır.
Özellikleri:
Leopar, aslan, kaplan ve jaguar gibi büyük kedilerin içinde en küçük cüsseli olanıdır. Erkek leoparın boyu yaşadığı bölgeye değişmekle birlikte ortalama 90 santim olan kuyruk dahil 2,40 metreye kadar olabilir. Ağırlığı 48 kiloya erişebilir. Dişiler erkeklerden %20-%40 kadar daha büyük olabilir. Diğer büyük kedilere göre uzun gövdesine göre daha kısa bacaklara sahiptir. Büyük kedilerin içinde en iyi ağaca tırmanabilen türdür. Geniş pençelerinde sivri ve keskin tırnakları, kısa ve toparlak kulakları, göz alıcı parlaklıkta kısa tüylü postu vardır. Post rengi ve tüy uzunluğu yaşam alanına göre değişmekle beraber, parlak sarımsı kahverengiden koyu sarımsı pas rengine kadar farklılık gösterebilir. Üstünde siyah benekler bulunur.
Bir çok kişi leoparı jaguar ile karıştırır. Jaguardan farlı olarak beneklerinin içlerinde siyahlık bulunmaz. Çene ve kafa yapılarıda jaguara göre daha küçüktür. Boğazlarının altında siyah noktalardan oluşan kolye benzeri çizgi vardır. Alt kısımları beyazdır. Gövdesisin üçte ikisi kadar da kuyrukları vardır. Postlarının üstündeki siyah benekleri, yapraklar arasında daha kolay kamufle olarak sezdirmeden avına yaklaşmasını sağlar. Postunun üstündeki benekler, insanların parmak izi gibi her bireyde farklılık gösterir. Leoparlarda melanistik siyah renkli olanlara da rastlanır. Siyah renkli olanlarına panter denildiği de olur.
Yaşam şekli:
Gizlenmekteki mahareti yüzünden parsı bulmak aslan veya çitayı bulmaktan daha zordur. Leoparlar, bulundukları yere çok iyi uyum sağlar. Gündüz tehlike sezdiğinden gece avlanmayı tercih eder. Gündüz öğle sıcağında sık otların veya bir ağacın dalında uyumayı tercih ederler.
Japon Leopar

Iran Leopari

Cemal gülas ve Datvi

Chat Noir 1 | 04 January 2008 23:00

Cemal gülas bir belgesel yapımcısı ve fotoğrafçı. Annesi vurulduktan sonra datvi isimli sevimli ayı yavrusunun bakımını üstlenmiş. Köpeği pars ve datviyle beraber rizede huzur dolu bir yaşam kurmuşlar kendilerine. Datvi’ye kendi elleriyle süt içirmiş,birlikte derden balık avlayıp,ormandan kestane toplamışlar,ağaçlara tırmanmışlar.Aynı bir evlat gibi ona ihtimam göstermiş,sevgi vermiş.TRT’de yayınlanan belgeselin bir kısmını izlemiştim. Datvi çok sevimliydi,cemal bey ve parsla oyunlar oynuyorlardı.Ancak datvi büyüdükten sonra insana çok alıştığı bu nedenle köye gidebileceği ve insanlar tarafından vurulabileceği düşüncesiyle doğal ortamından ve baba gibi sevdiği cemal beyden koparılarak bursa Karacabey ayı rehabilitasyon merkezine götürülmüş. Bence doğal ortamında cemal beyle kalmalıydı.Kim orada ona o kadar sevgi gösterebilir ki.Üstelik açık araziyle orman bir olur mu. Ancak cemal beyin girişimleriyle cemal beyin oturduğu yerde ayrı bir rehabilitasyon merkezi kurularak datvi de oraya alınacakmış.Umarım öyle olur.Datvi doğal yaşama özelliklede cemal beyin yanına geri döner. Cemal bey gibi içi hayvan ve doğa sevgisiyle dolu merhametli insanların olduğunu bilmek,görmek beni sevindiriyor.
Bence insanlar hayvanlardan daha acımasız ve vahşi.Hayvanlar sadece korktukları ya da aç oldukları için saldırırlar. Ama insanlar öyle mi! İnsanların karşılıksız sevgi ve şevkati bulabileceği tek yer onların yanı bence.Kıymet bilirler, değer ve huzur verirler,karşılıksız severler. Ben hayvanlara karşı duyulan bu merhamet ve sevgi duygusunun Allah tarafından verilen bir hediye olduğunu düşünüyorum.Çünkü herkes onlara baktığında benim gibi merhamet,huzur ve sevgi hissetmiyor. Sokak köpeklerinden rahatsız oluyorlar,balkondaki ekmekleri aşağı düşüren kuşlardan,çöp karıştıran kedilerden,horoz sesinden bile rahatsız oluyorlar. Bende bu insanlardan rahatsız oluyorum. O yüzden bu bir hediye. Ben hayvanları çok seviyorum. Bazen bu tür insanlardan da daha fazla. Umarım böyle insanlar inin cinin top oynadığı kuş uçmaz,kapısının önünden kedi köpek geçmez yerde kendileri gibi ruhsuz komşularla beraber otururlar.Tam istedikleri gibi. Oysa evdeki yemek artıklarını yada ekmekleri kedilere köpeklere verseler köpekler hırlamaz aksine mahalleyi bekler korurlar. Yada herkes evine bir kedi alsa, hepsinin sıcak bir yuvası olur.Onlar da o göz o kalp nerde? Ben hayvanların kısırlaştırılmasına da karşıyım. Ben ne hakla bir kedinin ya da köpeğin annelik hakkını elinden alabilirim ki? Sokak hayvanlarını kısırlaştıracaklarına herkes evinde hayvan beslesin ya da kısırlaştırılmayacakları sevgi ve ilgi görecekleri gerçek barınaklar çoğaltılsın. Kısırlaştırmaya çok meraklılarsa hapishanedeki katilleri yada tımarhanedeki kaçıkları kısırlaştırsınlar.
Kişisel yorumlarımın ardından basından topladığım cemal bey ve datvi ile ilgili haberlere yer vermek istiyorum:
Bir, iki, üç, dört, beş, altı
Videolar ise burada
Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on, onbir.