bildirgec.org

övgü hakkında tüm yazılar

GERÇEK BİR GÜLÜŞ

mavilikler | 10 July 2010 13:57

“Dudaklarının kenarındaki o alaycı gülüşten minicik bir parça da bana verebilir misin?”

“Vermeme gerek yok ki!” dedi, gülüşünü tüm yüzüne yayarak. “İki ucu yukarı doğru kaldıracaksın. Dudaklarına bu kadarcık da bir söz geçirebilirsin herhalde?”

“Denemedim mi sanıyorsun?!” dedim, neredeyse ağlamaklı. “Ama dudaklar hiç de senin zannettiğin kadar yumuşak başlı değiller. Gülümsemeleri için gerçekten de gülünecek bir şeyler bulmaları gerekiyor. Yoksa hep düz bir çizgi halinde kalmaya devam ediyorlar. Sen bu konuda hiç zorlanmıyorsun oysa. Sanki her şey, dudaklarını yerçekiminin etkisinden bir anda kurtaran müthiş bir gıdıklanma hissi uyandırıyor sende. Bunun sırrını bana da verebilir misin?”

UKALALIK

teacher07 | 17 September 2008 16:45

Her fırsatta, ortaya atılan, her konuda ben bilirim tavrıyla boy gösterenleri bilirsiniz. Sen ne bilirsin “ öyle değil” deyip, mangalda kül bırakmayan, bir sürü laf (boş laf) söyleyip, sonunda balon gibi sönen nice insanlar vardır. Konuyla ilgisi olmayan birçok söz üretip “ hani ne diyordum?” diyerek tekrar başlayan çenesine güvenenler vardır. Söyledikleri havada kalıp, yılışlık yılışık esprilere başvurmaya çalışan, kendi eksiklerini kapatmaya çalışan, söyledikleriyle birkaç numara büyük elbise giymiş durumuna düşenler de vardır. Bazıları da önce övgüler düzer ( sen çok güzelsin vb.), ancak “ben daha harikayım” diye böbürlenirler. Tamamen insanları kendinden tiksinecek duruma getirenler, düştükleri küstah ve aptal durumun farkında bile olmayanlar vardır.

Ukalalık, bilgili olduğunu sanıp, burnu büyük tavırlarla kendilerini kaptıranlar, kendine değer verilmesine muhtaç, takdir edilmemiş kişilerin düştüğü durumdur. İnsani özelliklerle değer kazanıldığının farkında olmayan saflıktır. Ukalalık, kendini dağ gibi gösterip, kibirlenmedir. Bilmezler ki kibirlilik ve herkesten kendini üstün görme öldürücü bir zehirdir. Bu zehir, onları aptal sarhoş durumuna sokar.

ELEŞTİRİ-YERGİ-SÖVGÜ

teacher07 | 22 April 2008 12:15

Toplum olarak eleştiriye hiç gelemiyoruz.Hele öz eleştiri hiç yok… Yanlışı görmeden; yanlışı yaşamadan ; doğruyu bulmak, doğruyu yaşamak mümkün mü acaba? Ya da en azından ortak paydalar bulamaz mıyız eleştiri konusunda?Karşıt düşünceleri savunanlar birbirlerine katlanmak durumunda değil midir? Tartışmayı bir kavga haline dönüştürmek, katlanamamaktır. Güç ve kötü durumlara katlanamamak kavgayı getirir.Eleştiri; övgü ve yergi içerir. Hoşa giden durum, söz veye yazı övülür, doğruluğu gösterirlir.
Yergi, beğenilmeyen düşünce , söz ve yazı ya da bir durum nedenleriyle ortaya koyabilme olmalıdır.Eleştiri, tartışma, övgü ve yergi; seviyeli ve uygun şekil ve ortamlarda olursa bir yere götürür. Yoksa sonuç kavga, kötülük ve sövgüye varır.Hafif üyesi olarak, büyük üzüntü içindeyim. Yazı yorumlarında yakışıksız sözler Hafif’e yakışmıyor. Bir öz eleştiri olarak kabul edin yazımı. Hele hele sövgüler ve kabadayılanmalar … Hiç yakışmıyor. Sevgi ve saygı ne zaman gerekecek…Merak ediyorum… Niyet ne acaba?

Starbucks vs karamelli frappuccino öpücüğü

semakavaslar | 06 February 2008 18:14

Pazarlama şeklinden, nefis kahve çekirdeklerine, müşteri memnuniyetine ve daha pek çok başlık altında “Starbucks” hakkında iyi ya da kötü pek çok yazı bulabilirsiniz.İşin garibi hergün kahvesini buradan içenlerin de, daha bir kez gidenlerin de, hatta daha adımını atmamış olanların da Starbucks hakkında söyleyecek bir çift sözleri bulunmakta.İnternette en çok rastladığım yazılar ise yurtdışında ve Türkiye’deki farklılıkları konusunda.Fakat bu farklılıklar ile ilgili yorum yapan herkesin de yurtdışına çıkıp üstüne bir de oradaki kahve kültürünü hatta çeşitlerini ne kadar gözlemleyebildikleri konusunda kuşkularım var.Tabi ki bu konuya sadece Starbucks’ı değil diğer büyük kahve zincirlerini de dahil etmek gerekiyor, fakat ben bile diğerlerinden kahve almaktan pek haz almadığım için onları dahil etme gereği duymuyorum.

Püf

| 13 June 2007 17:19

Zalim bir kıvılcımdı ruhun tenimde
Çizik çizik bir şarkıda ararken anasonu
İntihar burcundaki kalbim şizofren güneşle öpüşürken
Kurabiye aşklara can verirdi lohusa şerbeti asude

Jaleler düşerken travesti bir geceye
Üflesem yıkılırdı bu şehir
Lambası titrek ruhlara yakışır Allahsızlık
Melâli öldüren post-u modern bir ilahtı sünepe karanlık!

genç bill gates’den mac’e övgü :)

acemi blogcu | 24 October 2006 13:53

bill gates gençken;

“yeni bir standart yaratmak sadece küçük bir değişiklik yapmaktan biraz daha fazlasını gerektirir, insanların hayallerindekini yakalayacak gerçekten yeni birşeylere ihtiyacınız vardır ve macintosh şimdiye kadar gördüğüm tüm makineler içerisinde bu standartı yakalayan tek cihazdır”

demiş. cidden 🙂

[kaynak: digg]

Buffet Froid

infuscoare | 06 October 2003 08:36

İnsanlar için, çoğu kavram pek ucuz. Kullanım sıklığına bağlı olarak, yalama ve aşınmış olmanın da etkisiyle, bunların en ucuzlarından biri; “övgü” hadisesi -ki buna bütün cüretimle; sevgi, saygı, sadakat, ilgi, şefkat, aşk?, hoşgörü ve daha başka kutsal olarak nitelenen hangi hissiyat varsa dahil etmek istiyorum- bir diğeri, yine aynı rahatlıkla sarfedilen ve ilkine olan zıtlığıyla dikkat çekici; “suçlama ya da günah keçisi bulma” hadisesi ve buna bağlı gelişen “projeksiyon” sendromu. Yine biribirlerine değersiz övgüler yağdırıp, karşılığında pek değersiz övgüler satın almak, bu esnada da, kalın derileri altındaki ödlek ruhlarının cılız seslerini bastırmak, insanlar için memnuniyet verici bir davranış biçimidir, sağliklıdır, olması gerekendir ve çomak sokmaya gelmez. Aksi takdirde, “zıtların birliği” müessesesinin tüm ihtişamıyla sizi sonsuza dek büyülemesine hazırlıklı olacaksınız demektir.