1830 dan sonra, harp tazminatı meselesini görüşmek üzere Rusya’ya gönderilen Halil Rıfat Paşa İstanbul’a döner dönmez “ Devlet-i Aliye’nin yaşaması için , Garb-ı taklit etmekten başka çaremiz yok “ demişti… Rıfat Paşanın , o dönemin koşullarında böyle bir telkinde bulunması olağan sayılabilirdi elbette…

Cumhuriyetle birlikte yeni Türk Devleti , Batıyla olan ilişkilerini geliştirme yoluna giderek çeşitli ittifakların içine girdi. Zaman içinde , bugünkü adıyla Avrupa Birliği Projesi de Türkiye’nin gündeminde en önemli yerini aldı…