bildirgec.org

okaliptus hakkında tüm yazılar

Amik Ovasındaki Okaliptus Ağaçları

Chat Noir 1 | 07 August 2008 15:40

Ağaçların faydalarını hepimiz biliyoruz. Belki sizde benim gibi onları evinide çekirdekten yetiştirmeye bile çalışıyorsunuz. Amik ovasında ise enteresan bir durum söz konusu.1970’li yıllarda Amik ovasına,amik gölünü ve çevresindeki bataklığı kurutmak üzere 400 bin okaliptus ağacı dikilmiş.Bu ağaçlar ekiliş amaçlarını yerine getirmişler.Nasıl mı? Şöyle ki yetişkin bir okaliptus ağacı 250 ton su tüketiyor. Seneler sonra şimdi ise bölgede kuraklık baş göstermeye başlamış. Şimdi uzmanlar bu ağaçların sökülerek buraya iklime daha uygun ağaçların dikilmesi gerektiğini söylüyorlarmış. Bence doğanın dengesini bozmakta insanın üstüne yok. Bu şey gibi sen kutuplardan kutup ayısını Antalya’ya getir hayvan güneş görsün diye, sonrasında yok bu hayvan bu iklime adapte olamadı sıcaktan fenalık geçiriyor en iyisi biz bunun tüylerini kırkalım de. Aynen bunun gibi.Tabi siz örnekleri çoğaltabilirsiniz.400 bin ağaç bu dile kolay.Bari bu ağaçları yaşamlarını devam ettirebilecekleri bir yere ekseler.Sadece kendilerini düşünüyorlar.Ağaçları düşünen yok. Konu ile ilgili detaylı bilgilere buradan ulaşabilirsiniz.

VİCKS

albakan | 18 March 2008 00:32

VICKS

%1.5 OKALİPTUS YAĞI: Okuliptusu egzotik diyarların meyvesi olarak düşünürdüm. Kokusundan bol güneşli temiz kumsalı olan bir sahilde yetiştiğini düşünür oralıların bu meyveyi
bizim portakal gibi yiyip yemediklerini merak ederdim. Rahmetli Halam neresi ağrırsa cüce kavanozdan küçük parmağını ile birazcık alır ağrıyan yerine sürerdi. Parmağında kalan eser miktardaki ( bu kelimeyi de prospektüslerden öğrendim) kremi de burun deliklerine sıvıştırır başını su içen civcivler gibi kaldırıp “Şifa bu evladım” derdi.

% 07.5 SEDİR AĞACI YAPRAĞI: Yaşım biraz büyümüş, halam iyice zayıflamıştı. Minarelere benzeyen çıkıntılı demir başlıklı yatağından kalkamıyordu. Yatağını bir yanında kanlı bağlamları için bakır bir hokka, diğer yanında cüce kavanoz. Sedir ağacı bizim sınıftaki ülkemize mülteci olarak gelmiş Lübnanlı Talibi hatırlatıyordu. Bir gün Talibe Sedir ağacı nasıl kokar diye sordum: Sınıftaki hiç kimsenin alışmadığı şivesiyle “Bilmiyorum” dediği andaki şaşkınlığımı hala hatırlarım.