Son dönem Türk Sanat Tarihi’nin,bana göre muhteşem sentezidir ”Rindler serisi”.Bir Önceki yazımda ”Rindlerin Akşamı’nı” nam-ı diğer ”Dönülmez Akşamın Ufkundayız” isimli eserden bahsetmiştim.Yazıma başlamadan, bir önceki yazımda yani ”Rindlerin Akşamı’nda” atladığım bir kaç hususu arzetmek istiyorum;

Yahya Kemal Beyatlı
Yahya Kemal Beyatlı

Rind sözcüğü,kelime manası olarak;dünya işlerinden,servetten,zevklerden elini eteğini çekmiş ve yalnız Allah’a ibadetle ömrünü geçiren insan demektir.Bu hususta Yahya Kemal,rindler serisinde ölüm temasını işlerken,bu kelimeyi özenle seçmiştir zira ölüme endişe ve korku ile değil,asude bir bahar ülkesi diye bahsettiği yer mülahazası ile yaklaşmıştır.Yahya Kemal’in aksine Cahit Sıtkı,”Ölüm kapımda kişner, sabırsız bir at oldu nihayet” dizelerini yazarken,ölümün korkusunu ve tedirginliğini yaşamaktadır.Ölüm temalarına genellikle şairlerin hayatlarının son döneminde rastlamaktayız.İnsan,ölüm kelimesini duyunca irkilir ve bir çıkar yol arar nitekim bir kısım insanlar ölümden döndükleri bazı kazalar atlatınca ve tekrar hayata dönünce, oldukça dindar bir hayat benimserler.Ölüm konusunu düşünüp de nefis muhasebesi yapan bir şair de Üstad Necip Fazıl’dır.Bu döneminde Çile’yi yazmıştır Üstad.