bildirgec.org

mystery hakkında tüm yazılar

Zodiac

0770 | 27 September 2010 17:30

Afiş
Afiş

Bu kadar mı uzun sürer yok artık dedirten bir katil yakalama hikayesi! David Fincher’ın yönetmenliğini yaptığı 2007 yapımı film, bir seri katilin yakalanamama hikayesi. Seri katil ilk cinayetini 1968’de işler, üzerine birkaç kişiyi daha öldürür ve her seferinde de polisi arayarak “ben yaptım” der, bir de öldürdüğü insanların yerini tarif eder.. İyi ki de tarif eder, çünkü öldürdüğü insanları genelde kimsenin olmadığı ücra yerlerden rastgele seçer. Kendine Zodiac ismini takan katil, ilk cinayetlerinden sonra şehrin gazetelerine şifreli yazılar gönderir ve kendi haberlerinin gazetelerin baş sayfalarında yayınlanmasını ister, yayınlanmadığında daha çok cinayet işlemekle gazeteleri tehdit eder.
Genelde çiftlere saldıran katilin kadınları öldürüp erkekleri yaralı bırakma gibi bir takıntısı var. Polisimizin de balık kraker takıntısı.. (Nedir anlamadım film boyunca 🙂

Polisler senelerce katili arar, arar… Filmi izlerken bürokrasinin lanetine sinirlenmeden edemezsiniz. Katil belli, her şey ortada ama kanıtlanamaz bir türlü! Bu arada dava eskir, sene 1980’leri geçer Zodiac gazetelere mektup gönderdiği sıralarda gazetede çalışan karikatürist bu işin peşine düşer. Karikatüristten dedektif olmaz demeyin adam çözüyor izleyin görün..

The Ghost Writer

inanck | 02 August 2010 10:12

The Ghost Writer, Robert Harris’in The Ghost adlı romanından uyarlanmış, 2010 yapımı bir politik gerilim. Roman Polanski‘nin yönetmenliğini yaptığı filmde Ewan McGregor ve Pierce Brosnan başrolde.

İngiliz bir yazar olan kahramanımız, (E.McGregor) eski bir İngiliz başbakanın (P.Brosnan) biyografisini tamamlamak üzere bir yayıncılık şirketi tarafından işe alınır. Yüksek gelir vaad eden bu yeni iş aynı zamanda kendisini soru işaretleriyle dolu, tehlikeli, çok bilinmeyenli bir denklemin tam ortasında bulmasına yol açar.

Biyografinin kahramanı bir başbakan olunca kaçınılmaz olarak güncele dair birtakım olaylara da göndermeler olması beklenebilir, nitekim filmde de bu tür gelişmelere dolaylı yoldan sıkça yer verilmiş. Son yıllarda teröre karşı mücadele gerekçesiyle işgal edilen ülkeler, bununla beraber meydana gelen insan hakları ihlalleri, senaryoda kendisine yer bulan başlıca gelişmeler.

Birth (2004)

queennothing | 19 June 2010 14:48

2004 çıkışlı sinema filmi “Birth” (Doğum), İngiliz yönetmen Jonathan Glazer‘in ikinci yönetmenlik deneyimi. Filmde, Oscar Ödüllü aktris Nicole Kidman, İtalyan aktör Danny Huston, Anne Heche, Ted Levine, genç aktör Cameron Bright ve Peter Stormare yer alıyor. İlginç hikayesiyle izleyicinin merakını cezbettiği kadar, tepkisini de alan film, ‘ölen birinin yerine doğmak’ düşüncesinin doğruluğunun tartışılmasına sebep oldu.

Büyük aşkla evlendiği Sean’ın ölümünden sonra bunalıma giren Anna, kendini toparlamış, yeniden aşık olmuş ve aşık olduğu adam Joseph ile evlilik hazırlıklarına başlamıştır. Her şeyin yolunda gittiği akşamlardan birinde genç Anna, 12 yaşında bir erkek çocuğu yüzünden allak bullak olur; ölen kocası Sean’ın yerine doğduğunu iddia eden küçük çocuk, Anna’nın Joseph ile evlenmesini istememektedir.
Olanlar karşısında söyleyecek söz bulamayan genç Anna, çocuğun psikolojik hastalığı bulunduğuna inansa da küçük Sean, Anna ve ilk kocasının yaptığı her şeyi, yaşadığı her anı net bir şekilde anlatınca, genç kadın ne yapacağını bilemez bir hale gelir.

The Secret Of Kells

exorientelux | 29 March 2010 16:48

2010 yılı oskarlarında en iyi animasyon dalında adaylardan biri de İrlanda yapımı The Secret Of Kells adlı animasyondu. Yönetmenliğini Tomm Moore‘un yaptığı The Secret Of Kells‘te, İrlan için epey mühim bir kitabın, 800’lü yıllarda Celticli rahipler tarafından yazıldığı rivayet edilen ve Hz. İsa’nın öğretilerini içeren Book Of Kells‘in yazılma serüveni anlatılmaktadır.
Hikayenin ayrıntılarını izleyecek olanlara bırakayım da, olağanüstü çizgilerini ve anlatım tarzını öveyim biraz. Gerçekten de filmin hikayesi biraz kapalı, biraz yarım kalmışlık hissi verse de görüntüler, çizgiler muhteşem diyebilirim. Persepolis‘teki masalsı sahnelerin neredeyse bütün filme yayıldığını düşünün, üstelik renkli olarak. Sade bunun için bile izlenmeye değer bence. Bol fotoğraf vereyim de iştahlar kabarsın biraz.

Gölgesizler (2009)

queennothing | 25 February 2010 09:45

Hasan Ali Toptaş‘ın eserinden sinemaya uyarlanan Türk filmiGölgesizler“, 2009 senesinde vizyona girdi. Ümit Ünal‘ın yönetmeenliğini yaptığı filmde Selçuk Yöntem, Ertan Saban, Arsen Gürzap, Altan Erkekli, Taner Birsel, Erdem Akakçe gibi isimler rol alıyor. Filmin ana odağı, bir avuç insanın yaşadığı ve fazlasıyla kendi halinde olan bir köy. Otoriter muhtarlarına çok bağlı olan köy sakinleri ise filmin diğer odak noktası.

Bu sakin köyde, son zamanlarda artan gizemli kayboluşlar söz konusudur. Ortadan kaybolan onca kişiden sonra köyün güzel ve genç kızı Güvercin de bir süredir eve gelmemektedir. Bu durum, köy halkını ayaklandırmış, herkes genç kızı kaçıran kişiyi bulmaya çalışmaktadır. Gizli gizli casusluk yapanlar, birbirlerinden şüphelenenler bir yana, köye yeni gelen berber de güvercinin kaçırılmasına kayıtsız kalamamış, gelişmeleri uzaktan takip etmektedir.

Watchmen (2009)

queennothing | 23 February 2010 09:54

Amerikan sinemacı Zack Snyder‘in yönetmenliğini yaptığı sinema filmi “Watchmen“, 2009 senesinde vizyona girdi. Çizgiroman uyarlaması olan yapımda Jeffrey Dean Morgan, Billy Crudup, Malin Akerman, Jackie Earle Haley, Patrick Wilson, Stephen McHattie, Matthew Goode ve Carla Gugino gibi isimler rol alıyor.
’80’li yılların Amerika’sında esen savaş rüzgarları, tüm ülkeyi derinden etkilemişti. İşte o yılların New York’unda yaşayan 12 kişilik bir süper-kahraman takımı, çoğu zaman hiç kimseninfaydasına olmayan adaleti umursamaksızın, iyilerin adaletini sağlama görevini üstlenmişlerdir. Bu muhteşem görevi layığıyla yapan Watchmen takımı, üstlendikleri muhteşem görevin aksine hiç bir muhteşem güce sahip değillerdir.

Aradan uzun zaman geçmiş, ekibin her üyesi kendi köşesine çekilmiş, sakince bir hayat yaşamaktadırlar. Ancak bu durum, ekipten ‘Komedyen’ lakaplı üyenin cinayete kurban gitmesiyle değişecek, Watchmen takımı, arkadaşlarını öldüren kişiyi bulmak üzere tekrar görev başına döneceklerdir.

Cleaner (2007)

queennothing | 22 February 2010 19:14

Finlandiyalı sinemacı Renny Harlin‘in yönetmenliğini yaptığı sinema filmi “Cleaner“, 2007 senesinde vizyona girdi. Oscar adaylığı bulunan Amerikan aktör Samuel L. Jackson‘un başrolünde yer aldığı filmde, dört defa Oscar’a aday gösterilen aktör Ed Harris ve Amerikan aktris Eva Mendes rol alıyor.
Tom Cutler, eski bir polistir. Kızı Rose ile birlikte yaşayan orta yaşlı Tom’un yeni işi, ölü bedenlerin arkalarında bıraktıkları kalıntıları temizlemektir. Genellikle kan ve et parçaları temizlemek zorunda kalan Tom, işini polisle birlikte, yasalara uygun olarak yürütmektedir.
Bu şekilde ilerleyen günlerden birinde, bir villanın oturma odasındaki kanları temizleme görevini üstlenen Tom, bir kaç saatte salonu eski haline getirir. Aradan zaman geçer ve her zaman polise rapor vererek çalışan Tom, yine her zamanki gibi usulüne uygun olarak villada yaptığı işin raporunu teslim etmesine rağmen kayıtlarda bulamaz.

Donnie Darko (2001)

queennothing | 22 February 2010 09:44

Amerikan sinemacı Richard Kelly‘nin ilk uzun metraj deneyimi olan düşüt bütçeli bağımsız sinema filmi “Donnie Darko” (Karanlık Yolculuk), 2001 senesinde vizyona girdi. Tamamiyle Amerika topraklarında çekilen film, başarılı bir çıkış yakaladı ve türünün en iyi örneklerinden biri olarak Sinema Tarihi’ndeki yerini aldı. Filmin başrolünde Oscar adaylığı bulunan Amerikan aktör Jake Gyllenhaal yer alıyor. Ayrıca (Jake’nin kardeşi) aktris Maggie Gyllenhaal, Drew Barrymore, Jena Malone, Patrick Swayze, Mary McDonnell, Beth Grant, Katharine Ross, Holmes Osborne, Noah Wyle ve James Duval da filmde rol alan diğer isimler. Bu arada filmin web sitesi de ‘En İyi Web Sitesi’ olarak ödül almıştı.

’80’li yılların Amerika’sında yaşayan Darko Ailesi, her aile gibi gayet sıradan bir yaşam sürmektedir. Ailenin erkek çocuğu 16 yaşındaki Donnie’nin psikolojik sorunları ve uyurgezerliği, günbegün büyüyen bir takım tehlikeli durumlara yol açarken, ailenin durum üzerine pek yoğunlaşmaması ve Donnie’nin ergenlik sıkıntıları, genç çocuğun hem ailesinden, hem de gerçek boyuttan kopmasına sebep olur.

Silent Hill (2006)

queennothing | 20 February 2010 20:07

Bir Konami oyunu olan ve Roger Avary tarafndan senaryolaştırılıp, Fransız sinemacı Christophe Gans tarafından yönetilen “Silent Hill” (Sessiz Tepe), 2006 senesinde vizyona girdi. Avustralyalı aktris Radha Mitchell‘in başrolünde yer aldığı filmde İngiliz aktör Sean Bean, Amerikan aktris Lauire Holden, Kanadalı aktris Tanya Allen, Deborah Kara Unger, Kim Coates, Alice Krige ve ’94’lü yıldız Rodelle Ferland rol alıyor.

Rose, küçük kızı Sharon’un psikolojik hastalığının tedavisi için bir çok doktora danışmış, fakat tedavi bir yana, hiç bir doktor küçük kızın hastalığına teşhis bile koyamamıştır. Rüyasında hep aynı karanlık kasabayı gören küçük Sharon’un iyileşmesi için Rose, kasabaya gitmeye karar verir. Kızı için adı sanı duyulmamış, gizemli kasabaya doğru yol alan Rose, kendilerini bekleyen şeyin ne olduğunu bilmeden, cesaretini toplayarak kızıyla birlikte kasabanın girişine dek gelir. O sırada, aniden arabanın önüne çıkan karanlık bir gölge yüzünden arabanın kontrolünü kaçıran Rose, kaza yapar. Bir süre baygın yatan genç kadın, uyanınca Sharon’un yanında olmadığını farkeder ve gri ve korkutucu kasabada kızını aramaya başlar.

Eastern Promises (2007)

queennothing | 18 February 2010 16:34

İngiliz sinemacı Steven Knight‘in senaryosunu yazdığı, Kanadalı yönetmen David Cronenberg‘in yönetmenliğini yaptığı 2007 çıkışlı sinema filmi “Eastern Promises” (Şart Vaatleri), ‘En İyi Erkek Oyuncu’ dalında Oscar’a aday gösterildi. Oscar adaylığı bulunan İngiliz aktris Naomi Watts‘ın başrolünde yer aldığı filmde Manhattan doğumlu aktör Viggo Mortensen, Fransız aktör Vincent Cassel, Armin Mueller-Stahl ve Sinéad Cusack rol alıyor.

Anna, anne ve babasıyla yaşayan genç bir kadındır. Hastahanede ebe olarak görev yapan genç kadın, senelerdir içinde kalan annelik özlemini, geçmişinde yaşadığı bir takım trajik olaylar yüzünden içinde saklamaya devam etmek zorundadır. Hastahende genç bir kızın çocuğunu doğurduktan sonra hayatını kaybetmesinden derin bir şekilde etkilenen Anna, genç kadının ardında bazı sırlaar bıraktığına inanır ve olayı araştırınca bir günce bulur. Güncede, kendisine güzel bir hayat vaadedildiğini, ancak sonrasında büyük bir Rus mafyasının içine karıştırıldığını ve tecavüze uğradığını anlatan cümleleri okuyan Anna, dehşete kapılır ve babasının tutucu tavırlarına aldırmadan olayın peşine düşer.