bildirgec.org

Ölmek üzere olan bir insanın neler hissettiğini hiç düşündünüz mü? Gerçi bu ölümün çeşidine göre de değişir diyeceksiniz haklısınız . Buradanhaberin devamını okuyabilirsiniz ancak haberin asıl ilgi çeken tabiri caiz ise can alıcı yeri burası…

google amca

Kimimizin ge-og-le, kimimizin arama zımbırtısı, kimimizin Google Amca dediği Google yanına çalışan almak için sizce ne tür sorular sorar? Düşünün ki iş görüşmesindesiniz. Neler sorulabilir? Adın, soyadın, deneyimin, tahsilin, yabancı dil bilip bilmemen , insanlarla ilişkilerin v.s. Ama patron Google Amca olduğunda sorular daha orjinal ve tahmin etmeside cevaplamasıda problem olan mantık sorularına dönüşüyor 🙂 Mesela “bir otobüse kaç golf topu sığar ?” gibi bir soru sormuş. “Ne bileyim ben” diyesi geliyor insanın.Yani o kadar otobüse binerim ama “len bu otobüse kaç golf topu sığar acaba” diye de hiç düşünmedim 🙂 Yada sorduğu başka bir soru “Veritabanı kavramını 8 yaşındaki yeğeninize 3 cümleyle anlatın” buyur burdan yak. Ben bilgisayar programlamayı okuyorum ve bize veri tabanını 2 senede anca anlatıyorlar, ben bunu kalkıp 3 kelimeyle 8 yaşındaki bir çocuğa anlatacağım 🙂 “Oldu görürsem söylerim :)) ” İşte Google’ın yanına eleman almada kullandığı akla hayale gelmeyecek soruların devamı …

UÇ KÖPEĞİM UÇAMAZMISIN SEN NE BİÇİM DELİKANLISIN 🙂

Baktımki bir mim olayıdır sarmış dört bir yanı hazır tamkarışık adlı blogcu arkadaşta beni mimlemişken bende birini mimleyeyim dedim. Nedir mim olayı? Kısaca karşı tarafın istediği fotoğraf türünü başka 4 arkadaşın linkini vererek yayınlamadır.Sizde resim cinsinizi belirtip topu diğer 4 kişiye atıyorsunuz 🙂 Bende o 4 kişiden nasibimi aldım 🙂 Benden istenen elinizdeki güzel resim şeklindeydi bende hem güzel hem komik olan bu resmi koydum . Ama yook ben dört kişi aramayacağım topu geldiği yere geri yollayacağım 🙂 Bende tamkarışık ı mimliyorum ve komik hayvan resmi istiyorum 🙂

Bu arada bu yazı aynen blogum (mutlupapagan.blogcu) da bulunmaktadır

Televizyonda duyduğuma sevindiğim ender haberlerden birisi. Eminönündeki balık-ekmek satıcıları geri dönüyormuş. Zaten sözde tarihi dokuyu bozuyorlar gibisinden saçma bir nedenden dolayı kaldırılmıştılar.Aslında Eminönündeki balık-ekmek satıcıları tarihin ta kendisiydi.Tarihi dokuyu bozamazlardı çünkü zaten tarihi doku onlardı. Kaç sene önce çekilmiş İstanbul filmlerinde bile kendilerine yer bulabilmişlerdi.Ayrıca o teknelerden kaç kişi ekmek yiyor oda ayrı konu. Neyse ne diyelim “gözümüz aydın”.

KEDİ KEYFİ

Son yılların en büyük sıcaklarıyla boğuştuğumuz şu günlerde güneş tüm kavuruculuğuyla tepemizde gezinmeye devam ediyor. İstanbul’da yaşayanlar için durum biraz daha zor. Çünkü boğuşmak zorunda oldukları bir sıcaklık var ama bir de nem var. İkisi birleşince sıcaklık normal değerinin de üzerinde hissediliyor. Peki insanlar bu duruma düşünce tatile çıkar da ya hayvanlar?

Yok öyle hemen “tatile çıkan adam hayvanını yanında götürür “demeyin. Çünkü götürmeyenler annesine , eşine ,dostuna bırakanlar çoğunluktaymış. E peki güneşse aynı güneş , nemse aynı nem hayvan etkilenmiyor mu ? Etkileniyor tabi 🙂 Sonunda dayanamayıp arkadaşlarıyla birlikte tatile çıkan kediler biliyorum ben 🙂