bildirgec.org

mullholland drive hakkında tüm yazılar

Mullholland Drive\’den annatıyorum.

LesClaypool | 22 May 2002 17:04

Şu anda çalışmakta olduum ve zamanım nispeten kısıtlı olduundan hepsini birden değil ama azar azar annatacaam filmden yakaladıklarımı.

Şimdi şöyle; filmin başında biri uyuyo, nasıl bi yatakta olduunu hatırladın mı?(ne renk çarşaf, yastık? Vişne çürüğü kırmızı olmasın)

Filmin ortasını az geçince kadınlarımız Silencio kulübünden çıktıktan ve de sarışın hatun ortadan kaybolup esmer olan da mavi kutuyu açtıktan sonraki sahnede sarışın hatun kapı sesiyle uyanıyo, uyandığı yatağa dikizz. Aynı yatak, kırmızı yastık-çarşaf filan, değil mi?

İşte 1. olay bu, yani filmin başından o sahneye kadar olan sahneler çıldırmanın yakınlarında dolaşan sarışın hatunumuzun rüyasıdır. (Bu arada şunu hemen söyliim, bu sürenin tamamı rüya diye bişey yok tabe, kimi yerde gerçekle rüya eşzamanlı ya da içiçe anlatılıyo olabilir, düşündükçe bu tip şeylere rastlayabiliriz/çıkartabiliriz. Ama en barizinden şunu hatırlayın, Coco apartmanın bahçesindeki bobi bokunu görünce sarışına ne annatıyo. “Burada daha önce Boksör Kanguru besleyen bi adam vardı, o kangurunun bahçeye yaptıklarını bi görseydim”. Kimse şehirde kanguru besler mi yeaa, hem de Boksör Kanguru. Yani böyle işte, anlamsız kes yapıştır düşünce kolajından oluşan gerçeküstü rüya anları. Süper yeani)

İstiklal Dr

knemo | 20 April 2002 01:45

Mulholland Drive filmini Alkazar Sinemasında gördüm. Rüya’yla birlikte seks sinemasıydı eskiden. Perdenin etrafında,

sahne çerçevesi süslemeler, süslemelere saklanmış canavar yüzleri, zamanın geçmesini, 10 dakika aranın bitmesini bekliyor. Film başladı. YKB’nin gençlik bankacılığı reklamını hatırladım. Sonra iyice sarmaladı. Sanki bir halüsinasyon maddesi. Schöndinger miydi o kedinin adı, zıplayıp duruyor kafamın etrafında.

Film bittiğince ağırlığı üzerime oturmuş, kambur yürüdüm İstiklal Çıkmazı’nda. Meydanın köşesine geldiğimde, 12.Cuma kaynıyordu. Bıyıkları yeni terlemişler, 12’den sonra iyi aile kızı olacak liseliler, alisin tavşanı gibi seke seke evlerine gidiyordu. yanar-dönercilerin ışıklarının altında (-16)bir kız içecek fiyatlarını sordu 600-1200-1000, 250 bin liraya bişey yok mu? Sanki o vampir kadın konuşuyordu titrek hecelerle. Sonra kızın peşine bir pıç takıldı, kız başka bir dükkana girdi. sonra yolun kenarında öyle kaldım. sonra şöyle dedim kendime: sen buradasın diye bunlar böyle. sen uyusan hiçbiri kalmaz. kötülük de olmaz. sen uzak kalırsan kötülüğe. uzaklaştım.