bildirgec.org

muhabbet kuşu hakkında tüm yazılar

Muhabbet kuşu necati’ nin akıbeti…

| 22 January 2007 14:55

Daha önce size muhabbet ettiğimiz ve beraber içtiğimiz muhabbet kuşumdan bahsetmiştim. Kendisine birde isim verdim necati diye. İtalyada manavcılar sendikasının ulusal manav sempozyumuna gitme durumunda kaldım ve necati’yi birine bırakmam gerekiyordu. Bende necati’yi alt komşumuz olan seyfettin amcaya emanet ettim. Seyfettin amca namazında niyazında rizeli çok tatlı bir amca kendiside hacı. 2 hafta sonra seyfettin amcadan necati’yi almak üzere alt kata indim. Seyfettin amca gülümseyerek hoşgeldin dedi bana ve necati’ yi getirdi. Çok sevdiğini söyledi necati’yi arada sırada getirmemi söyledi. Sonra baktım ki necatide değişiklikler meydana gelmiş; necati artık bira içmiyor, çay tiryakisi olmuş ne zaman çay içsem hop yanımda sonra Allah demeye başlamış, birde en komiği cırtlak bir sesle tövbe tövbe diyor gülsem mi ağlasam mı bu seyfettin amca alem adam. Öyle işte necati’yi seyfettin amcaya hediye etmeyi düşünüyorum çünkü artık muhabbet etmiyor benle ben içiyorum; O tövbe tövbe diyor tüm şevkim kırılıyor- ben en iyisi bir kaplumbağa alayım hiç olmassa durmadan gülümser durur…

Sarı Yeşil

lorienn | 12 January 2007 13:34

benim iki oğlum bir kızım var. küçük olan oğul evin en önemli en ayrıcalıklı bireyi. öncelik onda. diğer ev sakinleri gerçektende sakin sakin onun bir dediğini iki etmiyoruz. ama yinede haftalık bakımı günlük beslenme durumu bana ait.anneyim ya… Arada bir KURBAN OLURUM SANA BEN OĞLUUUMMM KUZUUUUMMM !…”diye bir nara atıyorum herkes strese giriyor. yakışıklı bir erkek o. bazen fazla ilgiden havalara giriyor… bazende çene yerlerde. susturabilene aşkolsun. üzerinde hep sarı yeşil elbisesi var… aramıza katıldığında belki 15 gün isim bulamadık ona… çimen dedik olmadı, limon dedik olmadı… sonunda FISTIK dedik… fıstık bu ara tüy değiştiriyor… pamuğum benim… güzel oğlummm benimm diye fısıldadığımda yandan yandan sıralayarak kafese uzattığım parmağıma yaklaşıp hafif gaga atıp (kendince çok güçlü) poz yapıyor. 1,5 yıldır bizlerle. arkadaşlar çalıştığımız kurumun geniş vadisinde bulmuşlar onu. daha doğrusu gelip o konmuş omzuna birinin… sahibini aradık sorduk kimse çıkmayınca, benim muhabbet kuşu sevdiğimi biliyorlar ya beni annesi seçtiler… eve götürdüğüm günün ertesinde güzel bir kafesi oldu. bende bir heyecan ki sormayın… ama benim güzel oğlumun tırnakları kırık, kopuk, gagası çatlak, korkak, kısacası çok çile çekmiş bir muhabbet… tırnaklarından toplam 5 tane eksiği var. kafes kapısı sürekli açık. ama benim oğlum çok terbiyeli ancak ben elimi kafese sokup “hadi bakalım dışarı uçuşa çıkıyoruz” dediğimde elimin üzerine atlayıp kafes kapısından başını eğerek bir anda çıkıp soluğu karşı koltuğun kenarında alıyor… bu FISTIK BEY gitar hastası. kızımın gitarı hep aynı koltukta durur. beyimiz mutlaka o koltuğa geçer ve başlar onunla konuşmaya. hele gitarı kim eline alıp tıngırdatmaya başlarsa konar onun omzuna başlar sağını solunu temizlemeye… ama en çok hip hop türü parçalara bayılıyor köftehor. dans yarışmasına katılsa iyi derece elde eder aslında… son günlerde Ankara Misket havasına geberiyor. tutabilirsen tut kendini. hep beraber evde şıkır şıkır oynuyoruz… fıstık beye Allah uzun ömür verir inşallah… kaç yaşında olduğunu bilmiyorum… tek dileğim bizi erkenden bırakıp gitmesin… iyi ki var.. yaşamımız renklendi sayesinde.. SARI YEŞİL…

deneme
deneme

bir muhabbet, o türlü…

astral | 21 November 2006 23:00

Bu yaratık mazlum, sakin, kendi halinde, uyuşuk değil miydi??

Çiçeklerime el atan, telefon kablosuyla oynayıp düşüren ardından kaçan, duvarda duran tablolara dahi atlayan, hatta uzanamadığı için perdeye tutunup merdiven icat edip öyle tablolara zıplamayı akıl eden, gölgelerle oynayan, kanepenin en uç yerinde kuyruğunu yakalamaya çalışan, severken afacanlığından eli ısırmaya çalışan bir afacan bu!

Bir yerde yanlışlık mı var? Daha önce bombay kedim vardı. Tam bir vahşi orman hayvanı olabilecek kadar hareketliydi. Şimdi o kadar hareketi çekemem dedim en uslu hayvanı aldım sandım. Sandım.

muhabbet kuşu ve sümüklü böcek…

| 19 November 2006 16:20

bir ağacın altında oturup düşündüğüm günlerden birinde yan tarafta bulunan bir sümüklü böcek ilgimi çekti ve birden çok kötü bir şey yaptım ve sigaramın külünü üzerine döktüm o anda sümüklü böyeceğin erimeye başladığını gördüm ve çok üzüldüm çünkü bir sümüklü böcek hayatı boyunca sigara içemeyecekti sonra ayağa kalktım ve hüzünümle sümüklü böceği düşünerek yürürken birden bir düşünce geldi aklıma ve çok mutlu oldum fikir şuydu sigarayı içerken ağzıma külü girmiyorduki sadece filitresi deyiyordu yani bir sümüklü böcekte sigara içebilirdi tüm sevincimle karşıma çıkan ilk tanıdığım kişiye sümüklü böcek aslında sigara içebilir dedim anlamsız anlamsız bana baktı bende içimdeki sevinç bitmeden bir petshop a gidip sümüklü böcek satıp satmadıklarını sordum adam satmadıklarını söyledi ama isterse getirebileceklerinden bahsetti bende onun yerine bir muhabbet kuşu aldım ona alkol içmesini öğrettim şuan muhabbet kuşumla içki içip muhabbet ediyoruz ama onun yanında sigara içemiyorum çünkü rahatsız oluyor hayvan neyse sıkıldım yazmaktan…