bildirgec.org

Küçük bir kız çocugu…
Henüz 10 yaşında…

O veya bu nedenle herşey olasılık da olsa “Tecavüz” gibi bir gerçekle karşı karşıya kalıyor. Ama yargıç “10 yaşındaki tecavüz mağduru kızın, kendisini 16 yaşında olarak tanıttığı” ve “tahrik edici giysiler giyerek isterik hareketlerde bulunduğu” gerekçelerine dayanarak “Tahliye” kararı çıkartıyor.

Haber kaynagı için buraya bakabilirsiniz.
İngilterede gerçekleşen bu olay yargıç Julian Hall’ın ilk olayı degilmiş, bundan öncede pedofil eğilimden yargılanan bir İngiliz için “kurbanına yeni bir bisiklet alarak tazminat ödemesi” kararı ile tepkileri üzerine toplayan yargıç. “Pes Yani” kalıbını fazlasıyla haketmekte…

gobegini kasıyan adam‘dan endiseli misiniz? bu adamları sandıga gommeye yeminli misiniz? ya da magdur edebiyatının sandıkta yine is yapacagını dusunenlerden misiniz?

Bugün işci bayramı.Mağdur edilen İstanbullular ve olaylı bir,1 Mayıs!

TT, yeni tarifelerine gelen eleştirilerin dozunu yüksek bularak konuyu yargıya taşımaya karar vermiş..

Türk Telekom Kurumsal İlişkiler Başkanı Ahter Kutadgu; bir takım çevreler tarafından kamuoyunu yanıltmaya yönelik, hukuka aykırı bir biçimde yapılan tanıtım ve haberlere karşı kurumun hakkını koruyacağını belirtti ve konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı:

Nihayet kredi kartlarına yeni düzenlemeler gelmiş.Valla bankalar ekmek dağıtır gibi dağıttı.Her köşe başında kurulan stant larda resmen halkımıza kapan kuruldu.Tabiki kapana yakalananlar da küçümsenmeyecek kadar çok.Sadece bir bankaya taksitlendirilmesi için müracaat edenlerin sayısı 16 bin kişi.Acaba kart mağdurları hepmi masumdular?Hiçmi suçları yoktu,olmayan bir para ne kadar harcana bilirdiki!..oysa biz boyle bir toplum nasıl olmuştuk,bizleri bu kadar değiştiren neydi ki.Hepimiz konaklarda,yalılarda mı büyümüştük,sankı koç’un,sabancı’nın çocukları, torunlarıydık.Ama öyle olmadığımızın farkına varmanın bedelini malesef toplum olarak ağır ödedik,bu uğurda hayatını kaybedenler de az olmadı .İnşallah hayattan birazcık ders almış oluruz.Olmayan sanal paraları varmış gibi kullanmayız.Bu konuyla ilgili o kadar çok haber ve yazılar yazılmışki hangisini link yapacağımı bende şaşırdım.İnşallah yararı olur diye düşünüyorum.Belki merak ettiniz.acaba kart zademi diye.söyleye bilirim.Ben olmayan parayı hiç kullanmadım,varsa aldım yoksa almadım.Diyorum ya….. yarışa ben katılmadım.Katılanlarada kocaman geçmiş olsun diyorum.

Başörtüsü sorununu dile getirmek ve tepki koymak isteyen Cyber-Hack gurubu, benzeri görüşleri de sıkça paylaşan memurlar net’i hackledi.

Daha sonra bu sitedeki kurucuların kim olduğu – ki o da gitmiş 🙂 – hakkında sanırım haberdar olup üzgünlük mesajı da verdiler.

Din ve etnisite hasasiyetleri hedef gözetmiyor. Sanırım forum bölümlerindeki eleştirel yaklaşımlar hassasiyet oluşturmuş. Cyber-Hack gurubu kendi forumlarında konuyla ilgili onlarca tepki mesajını silmekle ve faaliyetlerini bildidir bölümü kapatmakla, hatta hackledikleri sitenin adminini aramakla meşgul haylidir 🙂

Artık buldular sanırım:)
Hedef gözetmeden derdine deva arayan sanal milislerin Irak’taki görüntüsüne benzer saldırı haklılığındaki yaklaşımıyla mağdur edenlere akıl ve metanet diliyorum.
Aynı zamanda geçmiş olsun diyorum bu kendi çapında isyan edip kendi platformunu oluşturmuşların memur sitesine.
Bu arada, gerekli güvenlik açıkları kapatılana kadar işe alım başvuruları bilgileri, özlük hakkı paylaşımı eksiklenmeleri her halde bu vesileyle mızıldanmalara neden olacak ve 657 peşindekilerin mağduriyetine çözüm arayanların tepkisine de yol açacaktır.
Düğmeye basılmış diye duyuldu ya bir kere, kimin kimi götürdüğü belli de değil…

Bir gencin üniversitesine mektubu : Türk Gençliğinin Sabrını Sınamayın

Merhaba Efendim. (DİYARBAKIR) Dicle Üniversitesi Öğrencisiyim.Adım ………… Bu mesajı olayları anlatmakta çağresiz kaldığımız için size yazıyorum. Çünkü Sesimizi korkmadan duyurabileceğimiz pek fazla insan kalmadı.Konuya gelince: 2 gündür Diyarbakır’da çıkan olayları az-çok duymuş ya da takip etmişsinizdir. Soruyorum Diyarbakır ili hangi ülkeye bağlı!? Hangi ülkenin sınırlarında?Bu Üniversiteye geleli yıllar oldu ama hemen her gün (abartısız) devlet aleyhine, bölücü başı terörist Abdullah Öcalan lehine eylemler,forumlar yapılmasın, bildiriler okunmasın. Fakültelerin ortak bahçesinde satılan apo posterli, kürtçe yazılı bölücü dergileri satılması da cabası…Tabi bunlara tuvaletlerdeki ‘’Türk, Türkçü, Türkçe giremez’’ vs gibi sayısız yazıların varlığını da ekleyecek olursak varın siz durumun ciddiyetini düşünün.Ve ilginçtir bunları yapan sözüm ona öğrencilerin büyük kısmını cümle alem artık biliyor, tanıyor. Çoğu defalarca hapse girmiş, çıkmış kişiler ve Üniversite yönetimince (nasıl yönetimse artık) hiç bir sakilde cezalandırılmamış insanlar…ve son olaylarda da yine bu insanlar başı çekiyorlardı. Affedersiniz ama azdılar demek daha doğru gelecek sanırım.2 gündür Diyarbakır da şehir merkezinden tutun, Koşuyolu, Bağlar, Kuruçeşme ve daha birçok semtte birçok noktada devlet aleyhine gösteriler düzenleniyor. Ne var canım bunlar doğal hali Diyarbakır’ın demeyin. Çünkü bunlar gösteri boyutunu aşmış durumda. Hiç bir şeyi göstermeyen medya dahi sokaklarda polis-provokatör çatışmasını defalarca verdi (Bu sadece
gösterilen kısım) Şehir şu an da ruh gibi.Emniyet binalarının camları inmiş, bankalar yakılmış, okullar, sağlık ocakları, karakollar basılmış,otobüs durakları darmadağın, yollardaki tabelalara kadar saldırılmış durumda.(Nasıl bir demokrasi arayışıdır ki devletimizin onlara sunduğu bu imkanlara saldıracak kadar küstahça!)Saat 20.00 sularında dışarı çıktım ve eski OHAL zamanındaki görüntüden pek de farklı bir görüntüye rastlayamadım.Sokaklarda sadece panzerler, emniyet birim elemanları ve ara ara çatışan göstericiler var. Bir polisin uyarısı üzerine hemen koşarcasına eve dönmek zorunda kaldık.Olayın bizi en üzen yanı ise bugün Kampüse sıçrayan olaylardı. Üniversite polisinin şehirde görevde olmasını fırsat bilerek ‘’şehit namırın, biji serok apo’’ şeklinde sloganlar eşliğinde YÜZLERİNDE MASKELERLE bir kısmı zaten belli olan ve onlara katılan PKK sempatizanları önce Fen-Edeb/Diş Hekimliği Fakültelerinin ortak bahçesinde toplandılar. Sonra Fen-Edeb.Fak’ni bastılar.Tehditler ve sloganlarla Bütün öğrencileri zor kullanarak dışarı çıkardılar. Daha sonra Bizim fakültemiz olan Tıp fakültesine baskın yaptılar ve yine aynı şekilde Derslikleri ve Kütüphaneyi boşalttırdılar. Karsı koymayı denedikse de 1-2 kişinin böyle kudurmuş bir grup karşısında ne kadar sözü geçer varın siz hesap edin…Mecburen çıktık.Ve sonra Diş Hek. oradan da mimarlık sırasıyla bütün fakülteleri boşalttırdılar ve
hiçbirimiz derse giremedik. Çok sayıda arkadaşımız da mağdur oldu ama kimsenin gücü yetmedi bunlara.
Nereden cüret edebiliyorlar bilmiyorum ama şöyle bir tehdit eklediler ‘’ yarın okula gelmeyeceksiniz!, gelenleri cezalandıracağız!’’ şu an da bütün öğrenci arkadaşlarımız tedirgin ve korkmuş durumda.Okula gidemiyoruz.(Başkasının derdi nedir bilemem ama bizler okumak için memleketlerimizden kalkıp buraya geldik ama durum işte yukarda anlattığım gibiyken nasıl bunu başarabileceğiz varın tahmin edin) Biz yarın yine de derse gidebilmeye çalışacağız ama sonuç ne olur kestiremiyoruz…
Olay anında bazı TV kanallarını aramayı denedikse de ilgilenen olmadı. Üniversitedeki bu olaylardan şu saat itibariyle hala hiç bir kanal, gazete vs yayın organı tek kelime bile söz etmedi. Bu nedenle sizlere başvurmayı daha uygun gördük.
Lütfen,Allah rızası için bu çağrıyı duyun, duyurun. Burası neresi? Biz nasıl bir yerdeyiz? Biz de anlayalım milletimiz de anlasın. Demokrasi,kardeşlik palavrasını atanlarda görsün.Kimseyle bir zorumuz yok. Bari Okuma hakkımıza mani olmasınlar. Lütfen! Türk gençleri olarak bizleri sokaklara dökülmek zorunda bırakmasınlar!
İlginiz için şimdiden teşekkür ederim.
Not: Yazımda dilbilgisi ve imla kuralları pek uygun olmamış olabilir ama bugün yaşadığımız stresten sonra bunu anlayışla karşılayacağınıza inanıyorum. İyi Çalışmalar. Başarılar 02.04.2006