bildirgec.org

lokanta hakkında tüm yazılar

yirmi adımda zaman

| 21 May 2006 17:33

merhaba günnükcan,

sen bu yazıyı okurken ben kahvaltımı yapmış, çayımı yudumluyor olacağım. evet evet, bu saatte kahvaltı!

kısa özete geçiyorum:
1. 24 saatin 20’sini evde geçirip o kadar yemek yedikten sonra evde kod yazmaktan, patates yumrusu gibi bir şey olup çıktım efendim. önümde benden habersiz yapıştırılmış gibi duran göbeğim beni rahatsız etmelerde… kendisiyle pek yakında ilgilenmek gereği doğdu. hele şu çalışmalarım bir sonuç versin bakayım…

2. beşiktaş’ta güzel bir lokanta olan ali baba restaruant’a gitmiş idik. ekmeğin üzerinde kalan unlardan dolayı, tutmuş olduğum tuzluğun elimden fırlayıp yere düşmesini engelleyememiş bulundum. oranın garsonlarına garip bir eğitim veriyorlar sanırsam. niye dersen, ne yaparsan yap; ilginç bir şekilde gülümseyip rahat etmeni sağlamaya çalışıyorlar. bunu anlatmamın nedeni şu ki; garsonlar “hiç önemli değil aaabi” dedikten 3 saniye sonra yan masadan aldığı tuzluğu masama koymak istedi. ve o da düşürdü tuzluğu! içimden dedim ki, “valla hakkaten önemli değilmiş sanırım”!

istanbul’da yedi lokanta iki otel

nimbus | 21 April 2006 10:04

Amerikan “Food & Wine” dergisi, 10. yıl özel sayısında, İstanbul’dan sekiz lokanta ile iki oteli “dünyanın en iyileri” arasında gösterdi. Restoranlar olarak, ayrı ayrı kategorilerde, Mabeyin, 360 İstanbul, Çiya, Mikla, Refik, Hamdi, Tarihi Sultanahmet Köftecisi, Balıkçı Sabahattin “dünyanın en iyileri” arasında yer aldı. “Four Seasons Hotel” ile “Seven Hills Hotel” ise “inanılmaz oteller” arasına girdi.

derginin bu sekiz lokanta ve 2 otelle ilgi notları da şöyle;

MABEYİN (En iyi yenilerden) İstanbul’un Asya kıyısındaki bu 19. yüzyıl ahşap villasına, Türkiye’nin mutfak başkenti olan Gaziantep’in (Çavuşoğulları’nın) sansasyonal ve ustaca hazırlanmış baharatlı yemekleri için gitmeye değer. Çiçekler içindeki tarihi mekanda biz, yoğurtlu çorbaya ve kuzu mantıya áşık olduk. (Altunizáde’den Çamlıca’ya çıkarken solda)