bildirgec.org

laurent grevill hakkında tüm yazılar

Heykeltıraş, dahi ve deli; Camille Claudel (1988)

queennothing | 13 December 2010 17:15

BAFTA Ödüllü yönetmen Bruno Nuytten‘in yönetmenliğini yaptığı sinema filmi “Camille Claudel“, heykeltıraş ve şair Camille Claudel’in yaşamını konu ediniyor. Reine-Marie Paris’in biyografik eserinden uyarlanan film, 1988 senesinde vizyona girdi. 3 saatlik yapım, vizyona girdiği sene ‘En İyi Yabancı Film’ ve ‘En İyi Kadın Oyuncu’ dallarında Oscar adayı oldu. Filmde iki defa Oscar’aq aday gösterilen Fransız aktris Isabelle Adjani, Oscar adaylığı bulunan Fransız aktör Gerard Depardieu, Laurent Grevill, 1994 senesinde hayatını kaybeden aktör/ yönetmen Alain Cuny ve Madeleine Robinson rol alıyor.

1864 ile 1943 tarihleri arasında yaşamış olan heykeltıraş Camille Claudel, alçıya, çamura şekil verme merakı sayesinde, henüz 19 iken başarılı heykeltıraş Auguste Rodin ile tanıştı. Yaratıcılığı ve yeteneğiyle Rodin’i etkileyen Claudel, hocası için adeta ilham kaynağı oldu. Zamanla Rodin’e modellik yapmaya başlayan Claudel, hocasına aşık olduysa da aralarında ciddiyetten uzak, dağınık bir ilişki hüküm sürdü.

Il y a longtemps que je t’aime (2008)

queennothing | 20 October 2009 14:01

1962 doğumlu, Fransız asıllı sinemacı Philippe Claudel‘in ilk uzun metraj deneyimi olan 2008 çıkışlı “Il y a longtemps que je t’aime” (I’ve Loved You So Long / Seni O kadar Çok Sevdim Ki…), bağımsız sinemanın en başarılı örneklerinden biri. 2 dalda BAFTA adayı olan ve ‘En İyi Yabancı Film’ dalında ödül kazanan yapım, Uluslararası Berlin Film Festivali de dahil olmak üzere birçok ülkede düzenlenen film festivallerinde gerek sözlü, gerek ödüllü övgüye layık görülerek sinemaseverlerin dikkatini çekmeyi başardı.
Oscar adaylığı bulunan İngiliz asıllı aktris Kristin Scott Thomas‘ın başrolünde yer aldığı filmde Fransız oyuncu Elsa Zylberstein, Serge Hazanavicius, Laurerent Grévill, Claire Johnston, Catherine Hosmalin, Frédéric Pierrot, Jean-Claude Arnaud gibi isimler de rol almakta.

Juliette, 15 sene hapishanede kaldıktan sonra, hapishane yetkilisinin ayarlamasıyla uzun süredir görüşmediği kızkardeşi Léa’nın evine gelir. Léa, iki kızı, kocası ve konuşamayan kayınpederi ile birlikte yaşamaktadır. Hapishaneden çıkan Juliette’in rahat etmesi için elinden geleni yapan genç kadın, kardeşine tarif edilmez bir sevgiyle bağlıdır ve Juliette’in soğuk tavırlarına aldırmayarak, O’nu normal hayata alıştırmaya kararlıdır. Léa, aslında Juliette’i yargılamayan tek insandır.