Bahar gelmiş. Hormonlarım beni mütemadiyen dışarıda vakit geçirmeye davet ediyor. Kapalı mekanlar sıkıcı… Basıcı! Güneş çağırıyor, daha ne duracağım?

Salıyorum kendimi bu havalara. Binbir rayiha, etrafta binlerce ses, doğadan yansıyan… İnadına arabaların gürültülerine kulağımı tıkayıp doğaya dönüyorum bedenimi, ruhumu. Yürüme mesafelerini uzatıyorum, aylaklık diz boyu! Bahanelerim hep hazır, trafik, evet adımlarımın trafiği yavaş, hayata kucak açasım, kapalı devre ofis sistem insanlarına “nanik” yapasım var, bu sıralar… Şımarığım. Bir bahar çocuğu olmanın tadına varıyorum. Bir kere değil, bir kaç kez üstüste doğumgünü kutluyorum. Her gün yeniden doğmanın hakkını vermek lazım. Hayat kısa!