O gün uyandıgı aNda hısseTmişTi

DiLinde mi?
Yoksa damağında mı?
Eskiden cok begendiği bır tat vaRdı
Hayallerle terk etmiştı mutfağı
BulasıkLarı yıkarken
KıRdıgı baRdagın ardından gozLeRiNin takıLdıgı
Sobanın ısıgını sızdırdıgı aralıktan duvara yansıyan ısıkta
Kaybolmus bır gokyüZü we
Omrunun eski bir yerinde asılı kalmış mutlu bir anındaN
Kendısıne sesleNen genclıgı
Yamalı bır sevısme duruyor bellegınde ne anlatabıldiği
Nede ayrıntılarını hatırladıgı
Tek bildiği bır AraLık sabahıydı
AvuçLarının icerisinde tanrının büTün berekeTi diRiLiyordu aŞŞağılarda bır yerlerde
Sonsuz bır kıpırtı wardı ıslak bır ağız ve küçük dokunuşLarla belli belirsiz ürpertiLeR.
Butun gerçekliğini hareKeTLendireN
Tanrıya ulaşmak gibi
Mutluluk veren.
DiLiNde soylenebılecek en güzel siir duruyordu
HiSSeTTiReN…
Ve dudaklarıyLa…
Ve yanan sobanın ateşi Vuruyordu küçük aralıktan duvaRa
Ve donmalıydı zaman…
Sonsuz biR huzur kapLamışTı geceyi aylarca sürsün gibiydi o anki gelecek hesapLari
Kırık kovanın kosesiNden damlıyor halının uzerıne cıglıklar
Sızıntılar var hala geçmişinde
OlmuŞ muydu?
Dokunmalı mıydı?
Olmalı mıydı?
Yoksa hep olsun muydu?
SıcakLığı duruyordu hala biR yerleriNde
Az önce yediği yemek tadıydı
Acıkırken vücudunun gösterdiği tepkiNin aynı
YenideN harekeTLenmişTi erkekliği ve sonu gelmiyordu.
DiLinde eSkiden kalma bir tat vaRdı
Durmadan haykırıyordu gökyüZüne
Sanki tekrar en güzel ezgiYi yakaLamak iSter giBi
Ve donuk bir tat vardı
İçerlerde bir yerlerde sonsuz kıpırtılar vardı…