bildirgec.org

kill bill vol 2 hakkında tüm yazılar

Kill Bill: Vol.2 (2004)

queennothing | 13 October 2009 09:49

Quentin Tarantino‘nun 2003 çıkışlı yapımı “Kill Bill: Vol.1“,n devamı olan “Kill Bill: Vol.2“, Uma Thurman – Tarantino ortaklığının eseri. Thurman’ın yanısıra Lucy Liu, Vivica A. Fox, Michael Madsen, Daryl Hannah, Chia Hui Liu, Christopher Allen Nelson, Samuel L. Jackson gibi isimlerin rol aldığı filmde, 3 Haziran 2009 tarihinde hayatını kaybeden Hollywood doğumlu aktör David Carradine de yer almakta.

‘Bride’ (Gelin), Bill’i ararken düğün gününde neler olduğunu bir bir öğreniyor; hamile olan genç kadın, uzun süre boyunca bir hastahane odasında kalınca, bebeğin düştüğü yalanın a inanmış, bu ve müstakbel kocasını öldürdüğü için Bill’i öldürmeye karar vermiştir. Bill’i öldürmenin kolay olmadığını bilen genç kadın, yıllar önce Bill’in yönlendirmesiyle eğitim gördüğü bir Buddha hocasından öğrendiklerine yenilerini ekleyerek Bill’in peşine düşmüştür.

Kill Bill: Vol.1 (2003)

queennothing | 11 October 2009 12:57

1963, Amerika doğumlu senarist/yönetmen/yapımcı Quentin Tarantino‘nun yazıp, yönettiği, Uma Thurman‘ın ‘Bride’ (Gelin) karakterini oluşturduğu, “Pulp Fiction“dan sonra ikinci Tarantino – Thurman ortaklığı olan “Kill Bill: Vol.1“, 2003 senesinde vizyona girdi. Uma Thurman‘ın başrolünde yer aldığı filmde Michael Madsen, Lucy Liu, Vivica A. Fox, David Carradine, Daryl Hannah ve Julie Dreyfus gibi isimler de rol almakta.

Adını kullanmayarak kimliğini gizli tutan, ‘Gelin’ lakabıyla anılan savaşçı bir kadın, uzun süredir üzerinde çalıştığı evlilik hazırlıkları bitip, düğün günü geldiğinde, nihayet eski fırtınalı hayatını geride bırakıp da ‘normal’ bir yaşama sahip olabileceğinden emin olmuştur.

“Kill Bill: Vol.3” geliyor!

queennothing | 06 October 2009 17:42

Quentin Tarantino‘nun iki parçaya böldüğü başarılı yapımı “Kill Bill: Vol.1” ve devamı olan “Kill Bill: Vol.2“, Uma Thurman‘ın başarılı performansı sayesinde oldukça ses getirmişti. 2004 yılında gelen devam filminden sonra Tarantino, bir devam filminin gelmeyeceğini açıklamıştı. Ancak, şu sıralar “Inglourious Basterds“in başarısını kutalayan usta yönetmen, seriye üçüncü filmin de ekleneceğini duyurdu. 2014 yılında vizyona gireceğini belirten Tarantino, 10 yıllık arayı düşünme/yaratma payı olarak ayırdığını söylerken, senaryo hakkında bilgi vermedi.

Uma Thurman

queennothing | 06 October 2009 09:41

Uma Karuna Thurman, Nena Thurman ve Robert Alexander Farrar Thurman’ın ilk çocuğuydu. 29 Nisan 1970 tarihinde, Amerika’da dünyaya gelen Uma‘nın babası Hinduizm Felfesi’nin ilk Batılı temsilcilerindendi ve bu felsefeyi Kolombiya Üniversite’sinde ders olarak göstermekteydi. Anne Nena ise, baba Robert’ın ikinci eşiydi ve eski bir manken olmanın yanısıra, psikoterapist olarak çalışmaktaydı. Babasının ilk evliliğinden dünyaya gelen Taya’nın (1960) dışında, Ganden (1971), Dechen (1973) ve Mipam (1978) adında üç kardeşe sahip olan Uma, doğduğu Boston Eylaeti’nin Massachusetts Kasabası’nda ikamet eden Northfield Mount Herman School ve Amherst Regional Junior High School’da eğitim gördü. 15 yaşında mankenlik yapmaya başlayan Uma, Professional Children’s School’da gördüğü eğitimden sonra Hayao Miyazaki‘nin “Kaze No Tani No Naushika” (Nausicaä of the Valley of the Wind) adlı animasyon yapımında ‘Kushana’ karakterini seslendirerek, sinemaya ilk adını atmış oldu. 1987 yılında Avusturyalı yönetmen Peter Ily Huemer‘in ilk uzun metraj deneyimş olan “Kiss Daddy Goodnight” adlı gerilim filminde (Steve Buscemi ile birlikte) ‘Laura‘ karakterini canlandıran Uma, 1988 yılında Anthony Michael Hall, Robert Downey Jr. ve Seymour Cassel ile birlikte “Johnny Be Good” adlı spor filminde, “The Adventures of Baron Munchausen” adlı fantastik/komedi filminde ve Glenn Close, John Malkovich, Keanu Reeves ve Michelle Pfeiffer‘ın da bulunduğu “Dangerous Liaisons” (film, 3 dalda Oscar Ödülü kazanırken, 4 farklı dalda Oscar adayı oldu) adlı yapımda rol aldı.

Hangi efsanevi ekipte yer almak isterdiniz?

queennothing | 03 February 2009 17:36

Hangi efsanevi ekipte yer almak isterdiniz?

İşte bu soru, Avrupa’nın en çok okunan sinema dergisi “Empire” okuyucularına soruldu ve okuyucular, yer almak istedikleri 25 efsaneleşmiş ekibi seçti.

25 – Rawson Marshall Thurber‘in yönetmenliğini üstlendiği “Dodgeball: A True Underdog Story“(2004)

24 – John Lasseter (Pixar)’in yönetmenliğini üstlendiği “Toy Story” (1995)

23 – 1998 yılında hayatını kaybeden Japon yönetmen Akira Kurosawa‘nın yönetmenliğini üstlendiği “Shichinin No Samurai (Seven Samurai)” (1954)

22 – Jim Abrahams, David ve Jerry Zucker‘in yönetmenliğini üstlendiği “Top Secret!” (1984)

21 – Terry Gilliam ve Terry Jones‘un yönettiği “Monty Python and the Holy Grail” (1975)

20 – 1961 doğumlu İngiliz yapımcı/ yönetmen Simon West‘in yönetmenliğini üstlendiği “Con Air” (1997)

19 – John Landis‘in yönettiği “¡Three Amigos!” (1986)

18 – Quentin Tarantino‘nun iki parçaya böldüğü ‘Kill Bill serisi‘; “Kill Bill: Vol. 1” (2003) ve “Kill Bill: Vol. 2” (2004)

17 – New Yorklu yönetmen Bryan Singer‘ın yönetmenliğini üstlendiği “X-Men” (2000)

Quentin Tarantino

Pentimento | 24 October 2008 14:54

“Ruanda’da filmlerimi tek bir kişinin bile izlediğini sanmıyorum ama orada 500 bin kişiyi kurşuna dizdiler.”
Quentin Tarantino
İşte Tarantino’nun, filmlerinin izleyenleri kötü etkilediğini düşünen sevmeyenlerine verdiği cevap.

Quentin Tarantino
Quentin Tarantino

Okulu bıraktıktan sonra porno filmler oynatan bir sinemada çalışan Tarantino o zamanlar sürekli sinemadan bahsederek kafa açan bir hayalperestten başka bir şey değildi. Bugün Hollywood’da onun için “mümkün değil” kelimesi söz konusu bile değil.
Tarantino’yu diğerlerinden farklı kılan şey hiç şüphesiz kendi gerçekliği içerisinde son derece tutarlı karakterler yaratabilmesidir. Yarattığı kötü adamların cool ve karizmatik özelliklerinin yanı sıra, bu adamların düştükleri komik durumları ve çaresizkilleri de izleyiciye aktarır. Ayrıca sıradanlaşmaktan korkan diğer sinemacılar gibi filmlerinde popüler kültür öğelerinden kaçınmak yerine bunları çok yerinde ve hakkını vererek kullanarak oluşturduğu gerçek dünyanın daha da kusursuzlaşmasını sağlar.

Rezervuar Köpekleri
Rezervuar Köpekleri

Bu bahsedilenleri yönetmenin Rezervuar Köpekleri (Reservoir Dogs, 1992), Ucuz Roman (Pulp Fiction, 1994) gibi filmlerinde belirgin şekilde görmek mümkündür.
Tarantino Liseyi bırakıp porno filmler gösteren bir sinema da yer gösterici olarak çalışmaya başladıktan sonra hayatı boyunca sürekli sinemayla yatıp sinemayla kalkmasının da verdiği bir dürtüyle, burada oynatılan porno filmlerin estetiği üzerine kafa yormaya başlar. Daha sonraları da burada çalıştığını hiç saklamamış ve bundan utanç duymamıştır. Gençlik dönemi süresince irili ufaklı bir çok işte çalışmıştır fakat o sıralar asıl hedefi oyuncu olmaktır. Dolayısıyla oyunculuk dersleri almaya başlar. 1984’te Manhattan Beach Video Archives isimli bir videotekte çalışmaya başlar. Burada o kadar çok film izler ki ünlü olduğunda dünyanın en çok film izleyen adamı şeklinde bir efsanenin ortaya atılmasının sebebi budur. Tarantino yönetmen olmak istediğine de burada karar verir.
Senaryoları karışık, anlaşılmaz ve şiddet içerdiği gerekçesiyle sürekli geri çevirilir. Mükemmel bir oyuncu kadrosu ve kısıtlı bütçesiyle adını duyurduğu filmi Rezervuar Köpekleri’ni çektiğinde, film Sundance, Cannes, Toronto ve Montreal Film Festivallerinde gösterilerek ses getirir. İkinci filmi Ucuz Roman sayesinde de Tarantino kendini izleyici kitlesine tam olarak anlatır. Sonradan Tarantino’nun özgün anlatımı dünyanın dört bir köşesinde taklit edilir ve sinema dünyasına vurduğu damgayla 90’lı yıllardan bahsedilirken Tarantino ismi es geçilemez hale gelir.