bildirgec.org

karain mağarasi hakkında tüm yazılar

TERMESSOS

admin | 07 July 2009 18:26

Antalya’da en az yarım gününüzü ayırmanız gereken bir günü birlik tur önerim var. Zamanınızı hiç boşa harcamış olmayacak, çok hoşnut kalacaksınız. Antalya merkezden yola çıkıp Kepez üstü’nden Korkuteli yoluna 6,5 km gittikten sonra sağda Karain mağarası yol ayrımı, solda ise Güllük Dağı – Termessos Milli Parkı girişi var. Kapıdan sonra ören yeri park sahasına ulaşmak için biraz dönemeçli dar ama asfalt yolla 8,5 km tırmanmalısınız.

Termessos, Beydağları’nın uzantısı olan Güllük Dağı’nın iki tepesi arasına kurulmuş. Deniz seviyesinden 1050 metre yükseklikte olan ve çok geniş bir alana yayılan kentin Türkiye’nin en eski ve en korunmuş arkeolojik yerleşimlerinden biri olduğu söyleniyor. Kentin ne zaman kurulduğuna ait kesin bir bilgi yok. Ancak eski yazıtlarda Termossos’lular, kendilerinden eski bir Pamphylia kavmi olan Solim’ler diye söz ediyorlar. Bir tür Psidia lehçesi sayılan ve kendine özgü olan bir dil konuşuyorlar. Tarih sahnesine çıkmaları ise Büyük İskender’in kenti kuşatmasıyla, M.Ö. 334 tarihinde oluyor. İskender’in bu cesur halka dokunamadığı, kalelerinde bıraktığı ve Anadolu’nun içlerine doğru yürüdüğü yazıyor. Kuşatıp da alamadığı tek yer olarak biliniyor.

ANTALYA VE İKİ EFSANE

teacher07 | 14 April 2008 10:27

Sizlere, Antalya ve çevresinin tarihi ve folklorü üzerine yıllarca araştırma yapmış olan yazar Hüseyin Çimrin’in Antalya Tarihi ve Turistik Rehberi adlı esrinden tanıtmak istiyorum. Hüseyin Çimrin, Antalya bölgesinin ve Türkiye’nin Almanya’dan diplomalı ilk profesyonel turist rehberidir. Türkçe ve Almanca birçok kitabı bulunmaktadır. Antalyanın tarihi zenginliklerini, çevresinive gezilip görülecek yerleri anlatan bir kitap.

Kitaptan ilk efsane Belkıs Efsanesi: Aspendos kentinin kralının dünyalar güzeli bir kızı vardır.Birçok ünlü ve önemli kişiler kral kızıyla evlenmek ister. Krala yapılan başvurular sonucu, bir yarışma düzenler. Kent için en güzel ve yararlı bir eser yapana kızını verecektir. Hekes kendi becerisine göre birer eser yapar. Kral bunları inceler. Hala yıkıntıları bulunan su kemerini bir mimar yapmıştır. Kral hayran kalır. Yarışmaya sonradan katılanlardan birinin eseri tiyatroya gelir. Her yanı gezer inceler. Sahneye en uzak noktada “Kral kızı benim olmalıdır, kral kızı benim olmalıdır” diye bir ses duyar. Ses fısıltı halinde sahnede kendi kendine konuşan, esrin sahibi genç mimardan gelmaktedir. Kral düşünmeden kızı gence verir.