Bedenimiz nefs’imiz için araçtır,nefs’in ana kumanda merkezi beyindir.
Belirli bir cismani şekli yoktur,gördüğümüz de, tat aldığımız da,gülüp
ağladığımızda,acı ve zevk duygularını yaşıyan ”nefs’imizdir”.
Biz nefs’in esiriyiz,nefs biziz,insanın kendisi istemedikçe şeytan hiç
bir kimseyi doğru yolundan çıkaramaz.Biz Allah katında şeytan’dan
ve cinlerden üstün yaratıldık.Yapmış olduğumuz her taşkınlık ve kötü_
lüğü bedenimize yaptıran nefs’imizdir.
Allah katında ilk defa biz nefs olarak yaratılırız,orada o nefs’e oyun se_
çenekleri sunulur(Dünya hayatı sadece bir oyun ve eğlenceden başka
bir şey değildir,En’am-32.ayet)kız ya da erkek olarak doğuşunun be_
lirlenmesi bu nefs’ten istenir.
Allah katında her şeyin yazılı olduğu bir ana kitap vardır,bu kitap’a (Lev_
hi Mahfuz)denir.Levhi mahfuz’un içinden kendin için bir zaman birimi
seçersin yaşam kader’ini tayin etmiş olursun.
Kurallara göre tüm bu berzah aleminde yaşadıklarını unutup sıfırdan
başlıyacaksındır,oyun halinde iken sana hazırlanan tuzaklara bilgin ol_
madan katlanacaksın ve doğru yoldan çıkman için her türlü hile yaşa_
mında sana uygulanacaktır.
Bu oyun seneryoları Kuran’ı Kerim’in indirilmesinden sonrası için ge_
çerlidir.Oyun sahalarımızın tüm evrelerinin yazılı olduğu ana kitapta
zaman tersine işliyordu,orda doğum topraktan oluyordu(Adem)gibi
bedenimizin ana rahminde doğup toprağa girmesi,kıyamette ise
topraktan doğması gerekiyordu,bu yüzden doğum anneden gerçekle_
şiyordu.
Toprağı düşünün,tohum için mi? vardır,deniz balık için midir?,çamur so_
lucan için midir?bunların hepsi bir birini tamamlar.Bedenimiz nefs’imiz
için vardır,dünya ise bedenimiz içindir.Bunca yaratılan düzen içindeki
sistem sonrasında ise nefs için ya mükafat ya da ceza vardır.
Gözlerimiz ışığın yansımasını algılar,dünya sihirbazın ilizyon sahnesi_
ne benzer,Güneş doğmaz ama doğar gibi görürüz,Ay’dan yansıyan
ışığı nur sanırız,ama o güneşin ışığıdır.Dünya büyük bir hapisanedir
bizler kendimizi özgür sanırız.Kendimizi tanımadan varlığımızı savu_
nuruz.Nefs’in kendisini algılama yeteneği yoktur,bedenin sinir uçları
beynin algılama noktaları onun kullandığı ögelerdir.
Dinimizde nefs’i terbiye etme,onun aşırı isteklerine karşı gelme ve sa_
bır öğretileri vardır.Nefs’in kullandığı araç bilincimizdir,güdüsel bilinç,
Akıl nefs değildir,nefs ”aklın öğrencisidir”çoğu zaman onu dizginleyen
yanlışlıklar yapmasını engelliyen dogru yola çeviren aklımızdır.
Akıl=Allah’ın bize hayat veren ruh’un ismidir.
Nefs=Bu dünya evresinde verilen yaşam süresi içinde ”akıl” kılavu_zuyla eğitilmeye çalışan yaramaz çocuktur.
Aklımızda evrenin tüm kozmik bilgileri mevcuttur,uyanıkken hayal kur_
ma yeteneğimiz onun eseridir.Zaman kavramı onun nezlinde yoktur,
o bize Allah’tan emanettir bizleri yaşatandır.
Sözün kısası bu bedeninizin içinde büyüyen bir nefs ruhu var mükafat
onun, ceza da onun, o sizsiniz,nefs ölümü tattığında hatırlamadığınız
her şeyi hatırlayacaksınız o güne hazır olun!!.