artık rumuzum yok, huzurum da
ahmet ağabey
yazdığımda, yatağımda için için geçen
çeçenistan’da çeçen kızı dinleyen de yok
cemil ağabey
kıpırdamıyor ellerim edilen küfre
küf kokan yılan derileriyle değiştirdim tenimi
üfle nigar abla
tenim inkardı dininize feri sönmüş kemikli gecelerde
suda sektirdiğim bir düştü ellerim
bir köpek nasıl ağlarsa kemiği kırılınca
bir celladın ağladığı gibi güldüm karanlığıma
artık huzur kalmadı, saatleri ayarladık
şansa ve kadere
keder ile heder yepyeni bir ikili cemiyette
tersyüz edilmiş bir çorap gibi ruhum
tersyüz edilmiş bir hayatı ütüledim sayenizde
kafa ütüledim belki de
buruş buruş bir pantalon gibi dalgalanıyorum
çürük sitelerinizde
ütüsünü arayan bir pantalon var artık dizelerimde
hepsi yalan, bu sahi; “ene, düo, tesere, pende”!